Translate

4 Mayıs 2021 Salı

Bilim dünyası Türkiye varyantını görmezden geliyor


 

Geçen yıl bilim insanları pandeminin kontrol altına alınamaması halinde mutasyonların daha tehlikeli varyantların ortaya çıkmasına neden olabileceğini söylüyorlardı. Maalesef pandeminin ikinci yılında bu öngörüler gerçekleşti ve bugün varyantları konuşuyoruz.

 

Ancak bir istisna ile: Nedense bilim dünyası varyantlar içinde ayrımcılık yapıyor ve “Türkiye varyantını” ısrarla görmezden geliyor.

 

VARYANTLAR SAVAŞI

 

Bugün dünyada üzerine en çok konuşulan varyantlar, İngiltere, Güney Afrika, Brezilya, Kaliforniya - New York ve en son ortaya çıkan Hindistan varyantları.

 

Her varyant, virüsü kendi çapında değiştiren özelliklerle anılıyor. Örneğin İngiltere varyantı daha bulaşıcı olmasıyla maruf. Bir ülkeye girince hızla yayılarak diğer sujlar üzerinde egemenliğini ilan ediyor. Muhtemelen İngiltere’nin genlerindeki yayılmacılık, virüse de bulaşmış.

 

Brezilya ve Güney Afrika varyantları hastalığın karakterinde çok korkutucu değişimlere yol açmazken, sadece bazı aşılardan daha fazla kaçabilmeyi başardılar. Tipik Üçüncü Dünya davranışının virüse de yansıdığını görüyoruz.

 

Amerikan varyantı ise tipik bir Amerikalı. Dünyanın geri kalanıyla çok ilgilenmiyor. Dünyayı Amerika’dan ibaret sanıyor.

 

Yarışa son katılan Hindistan varyantı da, aynı Hindistan gibi “hızla yükseliyor”. Öyle ki, Dünya Sağlık Örgütü Hindistan varyantını “dikkat gerektiren varyant” olarak sınıfladı.

 

HİÇBİRİ YOKKEN TÜRKİYE VARYANTI VARDI

 

Dünya her konuda olduğu gibi varyantlar konusunda da Türkiye’ye ayrımcılık yapıyor ve daha kendisini geçen yıl Nisan – Mayıs aylarında göstermeye başlayan “Türkiye varyantını” ısrarla görmezden geliyor.

 

Oysa Türkiye varyantının diğer varyantlara göre hastalığın karakterinde çok daha büyük değişiklikler meydana getirdiğini biliyoruz.

 

Bunlardan birincisi ve en önemlisi, Türkiye varyantının çok daha az “öldürücü” olması. Gerçekten bugüne kadar bilim insanlarının, Türkiye’de vaka ölüm hızının (binde 8,4), dünya ortalamasının (binde 20,9) üçte biri kadar olduğunu fark etmemeleri ve bunun üzerine gitmemeleri anlaşılır gibi değil.

 

İkincisi, Türkiye varyantı diğerlerine göre çok daha seçici. Örneğin muhalefetin hiçbir etkinliğini kaçırmazken, iktidarın lebalep kongrelerine dahi uğramıyor. Yine açık havada gerçekleşen hiçbir asker uğurlamasını affetmezken, binlerce işçinin dipdibe çalıştıkları kapalı işyerlerini ve işlerine kucak kucağa gittikleri toplu taşıma araçlarını es geçiyor.

 

Üçüncüsü, Türkiye varyantı “gece hayatını” çok seviyor. Akşamları hava karardıktan sonra alemlere akan Türkiye varyantı, sabah beş olunca yorgun düşüyor ve mesai saatleri bitene kadar kendisini göstermiyor.

 

TÜRKİYE VARYANTI AŞIRI REAKSİYONER

 

Diyelim bilim insanları Türkiye varyantının yukarıda sıralanan özelliklerini bir şekilde başka faktörlere bağladılar ve varyantımızı görmezden geldiler. Fakat son bir haftada Türkiye’de yaşananları görmezden gelmeleri, bizim varyantımıza karşı açık bir haksızlık.

 

Dünyanın bütün varyantları, kendilerine karşı alınan tedbirlere iki, hatta üç hafta sonra yanıt vermeye başlarken, Türkiye varyantı, daha tedbirin adı dolaşmaya başladığında, henüz tedbir alınmadan reaksiyon gösteriyor.

 

Hepimiz şahit olduk. Nisan başında atağa geçen ve 16 Nisan’da günde 63 bine çıkan vaka sayısı, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın “tam kapanma” lafını etmesiyle, değerli okurlarımız altını çiziyorum, daha tam kapanma tedbiri almadan, sadece lafının edilmesiyle, hızla düşmeye başladı.

 

Öyle ki, vaka sayısı daha “alaturka” tam kapanma tedbirlerinin uygulamaya girdiği 29 Nisan’da üçte bir azalarak 40 bine inmişti.

 

Fakat asıl dikkat çekici gelişme, 29 Nisan’da İçişleri Bakanlığı genelgesinin valiliklere ulaşmasıyla başladı. Vaka sayısı genelge valiliklere ulaşır ulaşmaz, 30 Nisan’da 31 bine, 3 Mayıs’ta 24 bine düştü.

 

Oysa diğer varyantlar, tedbirler alındıktan en az iki – üç hafta sonra yanıt verebiliyor, vaka sayılarındaki düşüş neredeyse bir ay sonra hissedilmeye başlıyordu. Bilim insanların bu “mucizevi” gelişmeyi görmemeleri olanaksızdı.

 

BAKAN LAFI DİNLEYEN VARYANT

 

Geçtiğimiz 14 ayda defalarca şahit olduk: Türkiye varyantı Bakan lafı dinleyen bir varyant. Bunu geçen yılki kapanmalarda da gördük, şimdi de yaşıyoruz.

 

Bakanlarımız kapanmadan sonra virüsün ne kadar etkili olmasını beklediklerini açıklıyorlarsa, Türkiye varyantı tam o kadar etkili oluyor.

 

İnanmayanlar 17 Mayıs’ta Türkiye varyantının ne kadar Bakan sözü dinlediğini görebilirler. Bakanlarımız 17 Mayıs’ta günlük vaka sayısının 5 bine düşeceğini söylediler ve göreceksiniz düşecek.

 

Diğer varyantların hiçbirinde böyle bir özellik yok. Ne İngiliz, ne Güney Afrika, ne de Brezilya varyantları bizim varyantımız kadar itaatkar.

 

Fakat gâvur varyantlar Türkiye’ye gelir gelmez Türkiye varyantıyla tanışıyor, bizim varyantımızdan etkilenerek kendi özelliklerini terk ediyorlar. Onlar da itaatkar oluyor. Geçen hafta ülkemize giren Hindistan varyantı da Bakan lafı dinlemeyi kısa sürede öğrenecek.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder