Translate

BEŞİNCİ SÖYLEŞİ

Merhaba,

Beşinci söyleşimizin konusu Aile Hekimliği: Vatandaş Aile Hekimliğinden Ne Bekliyor?

Son zamanlarda Türkiye’de aile hekimliği daha çok Sağlık Bakanlığı’nın aile hekimleri için öngördüğü mesai düzenlemelerine karşı eylemlerle ve özlük hakları mücadelesiyle gündeme geldi. Aile hekimliği veya daha genelde “birinci basamak” hekimliği esas olarak tıpta uzmanlaşmayla birlikte ortaya çıkmıştır. Geleneksel olarak hekimlik hizmetleri genel tıp ve cerrahi hizmetler olarak iki ana dal üzerinden gelişmiştir. Ondokuzuncu yüzyılda tıpta indirgemeci, biyomedikal yaklaşımların egemen olması ve kuşkusuz tıp bilimindeki ve tıbbi teknolojideki ilerlemelerin de etkisiyle doku, organ ve organ sistemlerine dayalı yeni uzmanlık dalları ortaya çıkmıştır. Yirminci yüzyılda tıpta uzmanlaşma giderek artmış ve birçok ülkede geçmişin ana uzmanlık alanları olan dahiliye, çocuk sağlığı, genel cerrahi gibi branşlar neredeyse “uzmanlık” alanı olmaktan çıkmaya başlamıştır.

Bu gelişmelere paralel olarak yirminci yüzyılın başlarında çeşitli ülkeler sağlık hizmetlerini “basamaklı” bir sitem üzerinden örgütlemeye başlamışlardır. Buna göre “birinci” basamak, sağlık sisteminin toplumla ilk temas noktası olacak, topluma bu basamakta önleyici ve tedavi edici hizmetler bütüncül olarak sunulacak, toplumun sağlık sorunlarının yüzde 90 kadarı burada çözülecek ve yalnızca tanısı ve tedavisi “yataklı hizmet” veya “ileri teknoloji” gerektiren vakalar ikinci basamağa sevk edilecektir. “İkinci” basamak esas olarak yataklı tedavi kurumu (hastane) olarak tanımlanır. Bu basamakta birinci basamakta çözülemeyen sorunlara yardımcı olunur. “Üçüncü” basamak ise tıp eğitimi ve araştırmaların yapıldığı ve ikinci basamakta çözülemeyen sorunların sevk edildiği yataklı tedavi kurumlarıdır.

Türkiye’de 1960’lı yıllarda birinci basamak “sağlık ocakları” tarzında örgütlenmiştir. İlk birkaç yılında oldukça başarılı hizmetler sunan sağlık ocakları, Türkiye’de siyasete egemen olan “sağ” partiler tarafından benimsenmediği için, 1970’lerin sonlarına doğru CHP’nin hükumette olduğu kısa bir dönem dışında hiçbir zaman gerçek anlamda kendilerinden beklenen hizmetleri sunma şansı bulamamışlardır. 1980’lerden sonra sağlıkta özelleştirme ve piyasalaştırma politikalarının öne çıkmasıyla sağlık ocakları kapatılmış ve yerlerine “aile sağlığı merkezleri” kurulmuştur.

Söyleşimizi Kadıköy Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde, 21 Şubat Cumartesi günü saat 15.00’de yapıyoruz. Yürütücümüz Dr. Turabi Yerli.

Saygılarımızla,

TOPLUMCU SAĞLIK SÖYLEŞİLERİ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder