Dostumuz Bayazıt İlhan’ın Birgün gazetesinde yayınlanan “Tıpta uzmanlık eğitiminde ne durumdayız?” başlıklı yazısı, hekimler arasında uzun süredir tartışılan tıp eğitiminin “niteliği” konusunu yeniden gündemin ilk sıralarına taşıdı. İlhan’ın “iyi hekim yetiştiremezseniz halkınıza iyi sağlık hizmeti veremezsiniz” gibi sağlık hizmetini hekimlik hizmetine endeksleyen kimi tespitlerine katılmasak da, yazısında çok önemli sorunların altını çiziyor.
Sağlığın ve hastalığın en önemli sosyal belirleyicisi, işçi sınıfının bilinç ve örgütlülük düzeyidir. The most important social determinant of health and disease is the level of consciousness and organization of the working class.- Akif Akalın
Translate
22 Temmuz 2023 Cumartesi
17 Temmuz 2023 Pazartesi
Orman yangınları ve sağlık
Yaz geldi, orman yangınları yine başladı. Kimileri bu yangınların küresel ısınma nedeniyle arttığını söylerken, kimileri de “rant” için kasıtlı olarak çıkartıldığını söylüyor. Öyle ya da böyle yanıyoruz. Yanmakla kalmıyoruz, aynı zamanda yangına yakın yerlerde yaşayanlar da, yangının ateşi kendilerine ulaşmasa da, dumanından etkileniyorlar. Aslında çok basit tedbirler alınarak insanların yangının dumanından etkilenmeleri önlenebilir. Fakat insanları yangından koruyamadığımız gibi, yangının dumanından da koruyamıyoruz.
28 Haziran 2023 Çarşamba
Kapitalizmin yoksullara 21. yüzyıl "armağanı": Ötanazi
Ötanazi, eski Yunanistan’da şairlerin “eu” (güzel/kolay) ve “thanatos” (ölüm) sözcüklerini birleştirilerek türettikleri ve “ıstırapsız ölüm” anlamında kullandıkları bir terim. Günümüzde genellikle “tıbbi yardım ile ölümü” ifade etmek için kullanılıyor. Tedavisi mümkün olmayan ve dayanılmaz acılar çeken hastaların yaşamlarına tıbbi yardımla, genellikle damarlarından ölümcül bir ilaç enjekte edilerek son verilmesi anlamına geliyor.
Ötanazi geçen yüzyıla kadar, hekimlerin hastalarının yaşamlarının sonlandırılmasına yardımcı olmasının “etik” olup olmadığı bağlamında tartışılıyordu. Yoksul yaşlı ve engellileri kamu üzerinde yük olarak gören neoliberal ideoloji topluma egemen olunca, ötanazi de yoksulları elimine etmek için kullanılan bir “sosyal politika aracı” haline geldi. Günümüzde kronik hastalıkları olan yoksul yaşlılar ve engelliler, yaşamlarına ötanazi ile son vermeye teşvik ediliyorlar.
19 Mayıs 2023 Cuma
Yanılsama içinde yanılsama
Başlık garip geldiyse “rüya içinde rüya” gibi de okuyabilirsiniz, fakat bu başlıkla yanılsama içinde yanılsama yaratma üstadı Fellini’ye atıf yapmak istedik.
Çünkü seçim kararı alındığından beri kendimizi bir Fellini filminde gibi hissediyoruz. Her şey hem çok gerçek, hem çok gerçek üstü. Gerçek ile gerçek üstü birbirine öyle girmiş ki, aradaki sınırı ayırt edebilmek olanaksız.
29 Nisan 2023 Cumartesi
Başka bir yaşam: fabrika mutfakları
Geçmişte sosyalistler sosyalizmi, yalnızca kapitalizmin sağladığı olanakların herkese daha eşit dağıtıldığı bir düzen olarak değil, gündelik yaşamın emeğin gereksinimlerine göre yeniden örgütlendiği ve insanlara “başka bir yaşam” sunan bir düzen olarak düşlüyorlardı.
Sosyalistler Ekim Devrimi ile Emperyalistler-arası İkinci Savaş arasındaki dönemde, başta eğitim (Makarenko) ve sağlık (Semaşko) olmak üzere yaşamın birçok alanında düşlerini gerçekleştirebilmek için savaştılar.
Bu süreçte yaşanan deneyimler kısa sürede büyük başarılar kazandı ve “başka bir yaşamın” mümkün olduğu, karşı düşüncede olanların dahi inkar edemeyeceği bir şekilde kanıtlandı. Ancak 1940’lı yıllarda sekteye uğrayan bu deneyimlerden pek azı günümüze erişebildi. Sovyetler Birliği’nde 1920’li ve 1930’lu yıllarda yaşanan “Fabrika Mutfakları” deneyimi de “sosyalist bir yaşam” düşlerinden biriydi.
7 Nisan 2023 Cuma
Dünya sağlık gününde parası olana sağlık
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) bu yıl 7 Nisan Dünya Sağlık Günü’nü, “Herkese Sağlık” (Health for All) teması altında kutluyor. Aslında anımsanacağı gibi “Herkese Sağlık” sloganının orijinali “2000’e kadar Herkese Sağlık” (Health for All by the Year 2000 – HFA - 2000) idi. Olmadı. Dolayısıyla DSÖ’nün bu yıl yeniden önümüze koyduğu “Herkese Sağlık”, örgütün yarım asırlık hedefidir.
23 Mart 2023 Perşembe
Ekim Devrimini “devrim” yapan neydi?
Ekim Devrimi’ni sözcüğün tam anlamıyla bir “devrim” yapan, insanların gündelik yaşamını köktenci bir biçimde değiştirmesi, tarih boyunca egemen sınıfın çıkarlarına göre örgütlenmiş olan her şeyi, toplumun gereksinimlerine göre yeniden örgütlemesidir.
Bunun en iyi örneklerinden biri Ekim Devrimi’nin “sağlık” alanında gerçekleştirdiği devrimdir.
10 Mart 2023 Cuma
Çin Halk Cumhuriyeti’nde sağlık hakkı
Çin Halk Cumhuriyeti’nin (ÇHC) 1982 yılında kabul edilen Anayasa’sı, sağlığı yurttaşları için bir hak ve devlet için bir yükümlülük olarak görüyor ve sağlık hizmeti sunumunda her türlü ayrımcılığı (ırk, toplumsal cinsiyet vb) yasaklıyor. Ancak ÇHC yurttaşlarının ezici çoğunluğunu oluşturan, geçimlerini emek güçlerini satarak sağlayan kesimler için sağlık hakkı “kağıt üzerinde” kalıyor.
Bunun başlıca iki nedeni var. Birincisi, ÇHC’de tıbbın ve sağlık hizmetlerinin sağlığın “sosyal” belirleyicilerine hitap etmemesi ve ikincisi, toplumun maddi durumu iyi olan kesimleri gereksindikleri hizmetleri bedelini ödeyerek “özel” sağlık sektöründen sağlayabilirken, emekçilerin büyük bir bölümünün bu olanaklardan yoksun kalması.
5 Mart 2023 Pazar
Bu dünyadan bir Chávez geçti
Bugün Hugo Chávez’i aramızdan ayrılışının 10. yıldönümünde, Venezuela’da “herkesten maddi durumuna göre, herkese tıbbi gereksinimi kadar” ilkesine dayalı bir sağlık sistemi kurma çabasını anımsayarak anacağız.
4 Mart 2023 Cumartesi
Yeniden “Yeni Uluslararası Ekonomik Düzen”
Depremden birkaç gün önce, 27 Ocak’ta, e-posta kutuma Progressive International adına Varsha Gandikota-Nellutla ve David Adler tarafından kaleme alınmış bir mektup geldi. Mektup Havana’da, Palacio de las Convenciones’de, Küba Devlet Başkanı Miguel Díaz-Canel ve Dışişleri Bakanı Bruno Rodríguez Parrilla dahil, 26 ülkeden 50'den fazla delegeyle “Yeni Uluslararası Ekonomik Düzen” kongresi düzenlendiği anlatılıyordu.
6 Şubat 2023 Pazartesi
Solun 1970’li yıllarda işçi sağlığına yaklaşımı
1980’li yıllardan sonra liberal
ideolojinin etkisi altına giren sol, bugün genelde sağlık ve özelde işçi
sağlığı ve iş güvenliği sorunlarında, 1970’lerde kıyasıya eleştirdiği sermaye
güdümlü “teknik çözümleri” benimsiyor. Siyasi yelpazenin solunda yer
aldıklarını, emekten yana olduklarını ifade eden siyasi partiler, emek
örgütleri ve meslek kuruluşları, bugün işçi sağlığı alanında 1970’li yıllarda
savundukları fikirlerin çok uzağına düştüler.
1970’li yıllarda sol, işçi sağlığı ve iş güvenliği sorunlarının “siyasal” olduğunu ve teknik düzenlemelerle çözülemeyeceğini savunuyordu. Diğer bir deyişle 1970’li yıllarda sol, sağlığa ve işçi sağlığına “sınıfsal” bir yaklaşım benimsiyordu. 1980’li yıllardan sonra solun “sınıftan” ve dolayısıyla sorunlara “sınıfsal yaklaşımlardan” uzaklaşması, liberal ideoloji etkisinde “kimlik” siyasetine yönelmesi, bugünlere gelen yolların taşlarını döşedi.
24 Aralık 2022 Cumartesi
2023’e girerken tıp ve sağlık
Yeni yıl yazıları geleceğe ilişkin
umutlar taşır. Oysa insanlık sağlık alanında yirminci yüzyıl boyunca elde
ettiği bütün kazanımları yitirirken geleceğe umutla bakabilmek kolay değil.
Tarihte ilk kez bir neslin anne – babalarından daha “kısa ve sağlıksız” bir
ömür sürdüğüne tanık oluyoruz. Ancak çok daha vahim olan ise günümüzde tıbbın
hızla siyasallaşması ve bu durumun kendisini hekimlerin mesleki pratiklerinde
apaçık göstermesidir.
15 Ekim 2022 Cumartesi
Bilimsel kapitalizm ve müteşebbis bilim insanları
New Left Review’un son sayısında
Marco D’Eramo imzasıyla “Bilimsel
Kapitalizm” başlıklı bir yazı yayınlandı. Kulakları bugüne kadar “bilimsel
sosyalizm” terminolojisine aşina olanlar için gerçekten ilgi çekici bir başlık.
D’Eramo yazısında aslında hepimizin bilim dünyasında tanık olduğumuz kimi gelişmeleri ele alıyor, fakat bu gelişmeler “ayrı” bir başlık olarak ele alındığında oldukça farklı bir içeriğe bürünüyor ve bizi nasıl bir dünyada yaşamak istiyoruz sorusuna götürüyor.
9 Eylül 2022 Cuma
Belirsiz zamanlar, tedirgin hayatlar
Yazımızın başlığı Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın dün kapkara sayfalarla yayınlanan “İnsani Gelişme Raporu 2021/2022” için seçtiği başlık: “Uncertain times, unsettled lives”. Çok doğru bir seçim. Bugün içinde yaşadığımız çağı hiçbir başlık daha iyi özetleyemezdi. Gerçekten de bütün dünya muhtemelen tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar “belirsiz” bir dönemden geçiyor ve herkes tedirgin.
7 Eylül 2022 Çarşamba
Küba’da maymun çiçeği virüsüne karşı alınan tedbirler
Küba bir yandan COVID 19 salgını ile
mücadeleyi sürdürürken, diğer yandan da 15 Ağustos’ta adaya gelen bir İtalyan
turistin getirdiği maymun çiçeği hastalığına karşı tedbirler alıyor. İtalyan
turist 17 Ağustos’ta rahatsızlanmış ve 18 Ağustos’ta şikayetlerinin geçmemesi
üzerine bir sağlık kurumuna başvurmuştu. Sağlık kurumunda durumunun ağırlaşması
(kalp durması) üzerine hastaneye nakledilerek, yoğun bakıma alınmıştı.
Elbette bu aşamada hemen halk sağlığı ekipleri devreye girmiş ve İtalyan turistin adada bir ev kiraladığı ve adanın batı eyaletlerinde dolaştığı öğrenilmiş, bunun üzerine temaslıları arama etkinlikleri bu bölgelere yoğunlaştırılırken, ada genelinde de daha kapsamlı tedbirler alınmaya başlanmıştı.
2 Eylül 2022 Cuma
Tıpta sermaye ideolojisinin içimize nasıl işlediğine ilişkin bir örnek
Sayfamızdaki tablo Frida Kahlo
tarafından Meksika’da 1954 yılında yapılmış, “Marxism will Give Health to the
Sick”, yani “Marksizm Hastalara Sağlık Verecek” isimli tablodur (1).
Oysa Türkiye “sol” medyanın tablonun
başlığını nasıl dilimize çevirdiğine bakarsanız, birçok yerde “Marksizm Hastaları
İyileştirecek” diye çevrilmiş olduğunu görürsünüz.
Çeviriyi yapan solcuların (sağcı biri
zaten bu tabloyla ilgilenmez), “Marxism will Give Health to the Sick”
cümlesinin Türkçesinin “Marksizm Hastalara Sağlık Verecek” olduğunu bilmemeleri
mümkün değildir.
Fakat zihinleri tıpta ve sağlıkta burjuva ideolojisiyle yıkanmış “solcu” dostlarımız, maalesef sağlık hizmeti dendiğinde sadece “iyileştiriciliği” anlamaktadır.
Kesinlikle “ezberlerinde” sosyalist
toplumda sağlıkta “önleyiciliğe” ağırlık verileceği vardır. Hatta sınavda
sorsanız bu yanıtı verirler. Fakat bunlar “bilince” çıkmaz ve hep ezberde kalır.
Öyle ya, birine “sağlık vermek” ne
demek? Ancak “iyileştirilir”.
Hastaları antik çağlarda şamanlar da “iyileştiriyordu”. Sosyalist (toplumcu) tıbbın marifeti hastaları iyileştirmek değil, hastalıkları “önlemek” ve insanları “sağlıklı kılmaktır”.
Hastaları şu veya bu şekilde
her tıp iyileştirir, fakat toplumcu tıp hastalanmamaları için çaba harcar.
Ancak günümüz solcularının bu kavrayışsızlığı
yeni değil. Tarihte de bu kavrayışsızlık nedeniyle Sovyetler Birliği’nde Lenin
ve yakın dostu Sağlık Bakanı Nikolay Semaşko tarafından örgütlenen, “önleyici”
hizmetlere öncelik veren “toplumcu” sağlık anlayışı, 1960’lı yıllarda terk
edildi ve kapitalist ülkelerdeki gibi “iyileştiriciliğe” öncelik verilmeye
başlandı (2). Yani toplumcu tıp, toplumcu düzenden yirmi yıl önce yıkıldı (3).
Oysa marifet hasta olanı iyileştirmek
değil (hatta bazı hastalıklar hiçbir müdahale olmaksızın kendiliğinden de
iyileşebilir), insanın hasta olmaması için çaba harcamaktır.
1. https://www.fridakahlo.org/images/paintings/marxism-will-give-health-to-the-sick.jpg
2. https://www.yurtseverlik.com/dr-akif-akalin-yazdi-devrimciler-ve-iktidarcilar.html
3. Bu konuda daha detaylı bilgi
için: https://toplumcutip.blogspot.com/2020/04/sscbde-saglk-hizmetinin-orgutlenmesi.html
26 Ağustos 2022 Cuma
Paarl İşçi Kliniği – Sınıfın mücadele tarihinden notlar
Afrika Gıda ve Konserve İşçileri Sendikası 1981 yılında Güney Afrika Cumhuriyeti’nin başkenti Cape Town’a 60 kilometre uzaklıktaki Paarl kasabasında üyeleri için sendikanın Tıbbi Yardım Fonu ile bir klinik açtı.
22 Ağustos 2022 Pazartesi
Emekçi halkın sağlığı ve akademisyenler
Komünist Manifesto’nun başlangıcında yer alan “Burjuvalar ve Proleterler” bölümü, “Şimdiye kadarki bütün toplumların tarihi, sınıf mücadeleleri tarihidir" tümcesiyle başlar. Buradan hareketle komünistler karşılaştıkları bütün toplumsal olayları ve olguları “sınıf mücadelesi” içinde anlamaya ve anlamlandırmaya çalışırlar.
16 Ağustos 2022 Salı
İşçi sınıfı sermayenin diz çöktürdüğü bilimi ayağa kaldırabilecek mi?
COVID 19 salgınının daha ilk ayları. Rob Wallace ve arkadaşları Monthly Review’un Mayıs 2020 nüshası için “ayın değerlendirmesi” bölümünü kaleme alıyorlar. “COVID-19 and Circuits of Capital” başlıklı makalelerinde Imperial Kolej epidemiyologlarının salgınla mücadelede hangi yol izlenirse kaç kişinin öleceğine ilişkin hesaplamalarına yer vermişler.
14 Ağustos 2022 Pazar
Bertolt Brecht'in Çağrı'sı (Appell)
Bertolt Brecht’i 66 yıl önce bugün
yitirdik. Yirminci yüzyıl Alman şiiri ve tiyatrosunun en önemli ismi olan
Brecht’in sağlığa ve hastalığa “toplumcu” yaklaşımı mükemmel yansıtan şiirleri
vardır. Hekimleri “sağlığın toplumsal belirleyicileri” konusunda uyaran Brecht,
onlardan hastalıkların biyolojik nedenlerine takılıp kalmamalarını, “toplumsal”
nedenlerine inmelerini ister.
“Bir işçinin hekime çektiği söylev” şiirinde
kendisini neyin hasta ettiğini bilen işçi, hekime ders verir: “elbiselerimizi
yıpratan neyse, vücudumuzu yıpratan da odur”.
Bedenindeki ağrının “rutubetten” olduğunu söyleyen hekime evinin duvarındaki lekenin de rutubetten olduğunu söyleyen işçi sorar: “Rutubet nereden”?