Translate

22 Eylül 2021 Çarşamba

Yine muhatap sorunu

 


Yurtseverlik.com okurları yaz başında kaleme aldığımız “Müsilajda da muhatap sorunu” başlıklı yazımızı anımsayacaklardır. Yazıda müsilaj konusunda “bilinmeyen” hiçbir şey olmadığını, tek sorunun “muhatap” sorunu olduğunu belirtmiştik.

 

Aynı sorunla COVID 19 salgınının başladığı günlerde de karşılaşmıştık. Bugün, neredeyse salgının başlamasından 2 yıl sonra şunu çok net ifade edebiliriz: eğer salgının ilk günlerinde derdimizi dinleyecek bir “muhatap” bulabilseydik, salgın çoktan kontrol altına alınmış olacak, yitirdiğimiz on binlerce can bugün aramızda olacaktı.

 

TÜRKİYE’NİN KRONİKLEŞEN SORUNU

 

Bugün “muhatap sorunu” bir başka bağlamda bir kez daha gündemde.

 

Olay geçtiğimiz günlerde CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun “Kürt sorunu çözmek için meşru bir organa ihtiyacımız var. HDP'yi meşru organ olarak görebiliriz” demesi üzerine, HDP'li Sezai Temelli’nin, "çözümün adresi ve asıl muhatabı İmralı'dır" yanıtını vermesiyle başladı.

 

Gerçi Temelli daha sonra “kişisel görüşümdür, partiyi bağlamaz” dedi, fakat bir partinin bir önceki “genel başkanının” sözleri, kendisi istese de, istemese de partisini bağlar…

 

Daha sonra Bahçeli’ye kadar herkes tartışmaya katıldı, fakat hiçbir yere varılamadı ve “muhatap kim” sorusu yine “ortada” kaldı.

 

MUHATAP KİM?

 

Sadece Kürt sorunu veya daha önce değindiğimiz müsilaj veya COVID 19 sorunu değil, daha önce 2017 yılında kaleme aldığımız bir makalemizde de yakındığımız gibi “Türkiye neredeyse son yarım yüzyılını devasa sorunlarına muhatap bulamadan geçirdi”.

 

Hangi birini sayalım?

 

Türkiye, kendimizi bildik bileli işçi cinayetlerinde açık ara Avrupa birincisi ve dünya üçüncüsü. Bu bilgi neredeyse “Türkiye’nin başkenti Ankara” gibi değişmez bir hale geldi. Türkiye’nin tanıtımında başkenti Ankara’dır, resmi dili Türkçe’dir, her yıl işçi cinayetlerinde en az bin 500 işçi katledilir diye yazabilirsiniz.

 

Trafik kazalarında durum farklı mı? Ya bebek ölüm hızı? Türkiye bebek ölümlerinde her zaman potansiyelinin çok, ama çok gerisinde. Bu da bir “kural” haline geldi.

 

Neden? Çünkü Türkiye hiçbir sorununun çözümü için “muhatap” bulamıyor.

 

HİÇBİR SORUNUN ÇÖZÜMÜ SIR DEĞİL

 

Son günlerde gündem olan Kürt sorunu dahil, burada yazdığımız ve yer darlığından yazamadığımız hiçbir sorunun çözümü “sır” değil. Bu ve benzer sorunlar tarih boyunca dünyanın birçok coğrafyasında başarıyla çözülmüş.

 

Biz de sorunların nasıl çözüleceğini, neler yapılması gerektiğini çok iyi biliyoruz. Fakat bunları “kime” anlatacaksınız? Muhatap yok! Kimse muhatap olmuyor. Kimse üzerine alınmıyor. Bu nedenle bütün sorunlarımız ortada kalıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder