Translate

31 Aralık 2013 Salı

Sosyalleşme ve sağlık

Kapitalizmin insanları atomize ederek güçsüzleştirme ve sömürüye direnemez hale getirme çabalarına karşı sosyalleşmek, aynı zamanda sağlığı korumak ve sürdürmek için de gereklidir. Tanıştığınız her yeni insan, dostlarınızla ve arkadaşlarınızla birlikte daha fazla zaman geçirmek, örgütlenmek ve atomizasyona karşı mücadele etmek ömrünüze ömür katacaktır.  



İnsana mikroskop merceğinden bakan ve yaşamın sırlarını genlerimizin derinliklerinde arayan biyomedikal tıp, insanın toplumsal yönünü göz ardı ederek tıbbı yalnızca bireyin bedeniyle (biyolojiyle) ilgilenmeye zorlar. Oysa Aristo’nun binlerce yıl önce büyük bir isabetle tanımladığı gibi insan doğası gereği sosyal bir hayvandır. İnsan sosyal ilişkilerinden soyutlandığında yalnızca insanlığını değil, aynı zamanda sağlığını da yitirir.

Son yıllarda sağlıkta sosyal ilişkilerin rolü üzerine çok sayıda araştırma yapılmıştır. Bu araştırmalar bireyin çevresinden aldığı sosyal desteğin, sosyal ilişkilerinin niteliği ve niceliğinin, kendisini yalnız ve yalıtlanmış hissetmesinin sağlığı ve iyiliği üzerinde önemli rol oynadığını göstermişlerdir (1).

Aslında insanlar yüzyıllardır bu gerçeğin farkındadır, fakat bu bilgi ne yazık ki insanların sağlık ve iyiliği için değil, aksine kötülüğü için kullanılmıştır. Sosyal izolasyon günümüzde de özellikle cezaevlerinde bir işkence yöntemi olarak oldukça yaygındır. Sosyal izolasyona tabi tutulan insanlarda kısa sürede bedensel ve ruhsal sorunlar ortaya çıkar ve bu sorunlar ölüme kadar uzanabilir.       

TEMEL KAVRAMLAR

Sosyal izolasyon sosyal ilişkilerden göreli yalıtlanmaktır. Sosyal bütünlüğün zıddı olarak da kavranılabilir (2). Sosyal bütünlük ise geniş bir sosyal ilişkiler yelpazesine katılım olarak tanımlanmaktadır. Bireylerin sosyal yaşama aktif katılımıyla sergilenen davranışsal bir bileşeni ve bireyin kendisini toplumun bir parçası olarak hissettiği ve bu toplum içinde tanımlanmış bir rolünün olduğunu düşündüğü bilişsel bir bileşeni vardır. 

Sosyal destek dendiğinde toplumların bireylerin stresle başa çıkabilmesi için sağladığı psikolojik ve maddi kaynaklar anlaşılır. Sosyal destek sağladığı kaynaklar bakımından üçe ayrılır:

·         Maddi kaynak desteğinin (mali yardım vb) söz konusu olduğu araçsal destek,
·         Sorunlarla başa çıkmak için rehberlik hizmetlerinin sunulduğu bilgi desteği,
·         Kişinin kendisini güvende hissetmesini sağlayan duygusal destek (1).

MEKANİZMALAR

Sosyal davranışların biyolojik temelleriyle ilgilenen sosyo-biyoloji evrimin temel biriminin genler olduğunu kabul eder ve iyi toplumsal ilişkilerinin evrimsel başarı için önemli olduğunu vurgular. Bireylerin düşük sosyal statüsü ve sosyal ilişkilerden mahrum oluşları strese neden olmakta ve biyolojik stres yolakları da birçok kronik hastalığa neden olmaktadır (3).

Kortizol adrenal bezlerden stres ve kan glukokortikoid düzeyinde düşmeye yanıt olarak (kortikotropin serbestleştirici hormon – CRH ve adrenokortikotropik hormon – ACTH aracılığıyla) hipotalamus kontrolünde salgılanan bir steroid hormon olup, glikojenez yoluyla kan şekerini yükseltir, bağışıklık sistemini baskılar ve karbonhidrat, yağ ve protein metabolizmasına yardımcı olur. Kronik stres altında artan kortizol bireylerde metabolik sendrom (insülin direnci, sarkopeni, visseral obezite, dislipidemi, hipertansiyon, endotel disfonksiyonu), osteopeni ve/veya osteoporoz, uyku apnesi, polikistik over sendromu, ateroskleroz ve kardiyovasküler hastalıklar gelişimine katkıda bulunmaktadır (4).

SONUÇ

Sosyo-ekonomik konum göstergeleri olarak gelir, eğitim düzeyi ve meslek değişkenleri kullanılarak yapılan araştırmalarda yüksek sosyoekonomik konum ve sıkı sosyal ilişkiler genellikle düşük morbidite ve mortalite hızlarıyla ilişkili bulunmuştur. Diğer yandan düşük sosyoekonomik konuma sahip olmasına karşın zengin sosyal ilişkileri olan bireylerin kronik biyolojik stresten korunabileceği gözlenmektedir (5).

Kapitalizmin insanları atomize ederek güçsüzleştirme ve sömürüye direnemez hale getirme çabalarına karşı sosyalleşmek, aynı zamanda sağlığı korumak ve sürdürmek için de gereklidir. Tanıştığınız her yeni insan, dostlarınızla ve arkadaşlarınızla birlikte daha fazla zaman geçirmek, örgütlenmek ve atomizasyona karşı mücadele etmek ömrünüze ömür katacaktır.  

Akif Akalın

KAYNAKLAR

1. Cohen, S. (2004). Social Relationships and Health. American Psychologist, 59: 676 – 684.

2. Umberson, D. ve Montez, JK. (2010). Social Relationships and Health: A Flashpoint for Health Policy. Journal of Social Behaviour, 51 (Suppl): 54 – 66.

3. Marmot, M. ve Wilkinson, RG. (2009). Sağlığın Sosyal Belirleyicileri. İstanbul: İnsev.

4. Charney, DS. (2004). Psychobiological Mechanisms of Resilience and Vulnerability: Implications for Successful Adaptation to Extreme Stress. American Journal of Psychiatry, 161(2): 195 – 216.

5. Heritage, Z. (2010).  Investigating the contribution of social ties to health inequalities in France. Doktora Tezi. http://bdr.u-paris10.fr/theses/internet/2010PA100181.pdf. (Erişim 11 Ekim 2013).

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder