Translate

22 Ocak 2014 Çarşamba

Tıp ve ideoloji

1960’lı yıllarda Reid tarafından başlatılan Whitehall çalışmalarının sonuçları ortaya çıktıkça, aslında yalnız kalp hastalıkları için değil, bütün önemli ölüm nedenleri için işçi sınıfının toplum içinde açık ara önde olduğu görülmeye başladı. Öyle ki, istihdam merdiveninin her bir basamağında yer alanlar, bir alt basamaktakilerden daha sağlıklı ve bir üst basamaktakilerden daha sağlıksızdılar, bir alt basamaktakilerden daha uzun, bir üst basamaktakilerden daha kısa yaşıyorlardı.

İlk gençlik yıllarını 1970’lerin ikinci yarısında yaşayan herkes gibi benim de maceralı bir üniversite yaşamım oldu. 1977 yılında girdiğim tıp fakültesinden 1985 yılında çıkabildim. Sanıyorum iç hastalıklarıyla ilk karşılaşmam 1981 yılında oldu. Mithat Özer’in kalp hastalıklarını oldukça renkli bir üslupla anlattığını anımsıyorum. Kalp krizini anlatırken kullandığı klasik öykünün kahramanı, akşam eğlencede yemeği fazla kaçıran ve soluğu acil serviste alan bir iş adamıydı. O yıllarda kalp krizinin hala iş adamlarına veya yüksek düzey yöneticilere özgü bir hastalık olduğu sanılıyordu. Oysa Marmot ve arkadaşları 1978 yılında gerçeğin bunun tam aksi olduğunu kanıtlamışlardı (Marmot ve ark, 1978).

1960’lı yıllarda Reid tarafından başlatılan Whitehall çalışmalarının sonuçları ortaya çıktıkça, aslında yalnız kalp hastalıkları için değil, bütün önemli ölüm nedenleri için işçi sınıfının toplum içinde açık ara önde olduğu görülmeye başladı. Öyle ki, istihdam merdiveninin her bir basamağında yer alanlar, bir alt basamaktakilerden daha sağlıklı ve bir üst basamaktakilerden daha sağlıksızdılar, bir alt basamaktakilerden daha uzun, bir üst basamaktakilerden daha kısa yaşıyorlardı.

Zaman içinde yukarıda tanımladığımız toplumsal yokuşa ilişkin bilgiler çoğaldı ve yaygınlaştı, fakat bu bilgiler hiçbir zaman dahiliye/kardiyoloji eğitiminde kullanılmadı. Bunun nedeni tamamen ideolojiktir. Kalp hastalıklarının diğer birçok hastalıkta olduğu gibi daha çok işçi sınıfında görüldüğünü ve bu hastalıklar nedeniyle erken (vakitsiz) ölümlerin işçi sınıfı içinde daha yaygın olduğunu ders kitaplarımız yazmaz. Oysa eskiden dahiliye / kardiyoloji ders kitapları yazanlar kalp hastalıklarının iş adamlarında daha çok görüldüğünü yazmakta bir sakınca görmüyorlardı. Acaba hekimlerin işçi sınıfının neden daha çok hastalandığını ve neden daha erken yaşamını yitirdiğini merak etmelerinden mi endişe ediliyor?

Akif Akalın

KAYNAK

Marmot, MG., Rose, G., Shipley, M. ve Hamilton, PJ. (1978). Employment Grade and Coronary Heart Disease in British Civil Servants. Journal of Epidemiology and Community Health, 32(4): 244 – 249.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder