Translate

24 Ocak 2014 Cuma

Tıp eğitimi neden kısaltılmak isteniyor?

Geçtiğimiz yıllarda Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) aralarında New York’un da bulunduğu dört eyalet, bir pilot program çerçevesinde 3 yıllık tıp eğitimi vermeye başladı (Humayun, 2013: 2). Eğer proje başarıyla sonuçlanırsa tıp eğitimi bir yıl kısalacak. Bu durumda diğer ülkelerdeki 6 yıllık tıp eğitiminin de 5 yıla indirilmesi söz konusu olabilecek. Bu makalede bu çabanın ardında yatan motifleri irdelemeye çalışacağız.

Bilindiği gibi modern tıp eğitimi Avrupa’nın önde gelen merkezlerinde onsekizinci yüzyılda kurumlaşmıştır. Başlangıçta temel bilimler eğitimi ile 3 – 4 yıllık klinik eğitim ayrı verilirken, zamanla temel bilimler de tıp eğitimi içine alınarak, tıp eğitiminin süresi 6 yıla uzamıştır (Flexner, 2010: 59 – 72). ABD’de ve Kanada’da ise temel bilimler klinik tıp eğitiminden ayrı tutulduğundan tıp eğitimi 4 yıl olarak kalmıştır. Ancak pratikte ABD’de ve Kanada'da da lise sonrasında bir öğrencinin hekim olabilmesi için kolej eğitimiyle birlikte en az 6 yıl eğitim görmesi gereklidir (Alkan, 2000: 305 – 306).

Tıp eğitiminin süresinin kısaltılmasının gerekçesi hekim kıtlığı olarak sunulmaktadır. Özellikle birinci basamakta büyük hekim kıtlığı olmasına karşın, hekimlerin diğer uzmanlık alanlarına yönelmesi sorunu daha da büyütmektedir (Hartman, 2013). Tıp eğitiminin oldukça pahalı olması nedeniyle hekimlerin hayata 150 – 210 bin dolar borçla başlaması da sorunu daha karmaşık hale getirmektedir. Bu büyük borç hekimlerin kariyer tercihleri üzerinde belirleyici bir etki göstermektedir. Birinci basamakta (aile hekimliği, kadın-doğum, pediatri veya dahiliye) çalışarak bu borcu kapatamayacaklarından korkan hekimler, mezun olur olmaz diğer alanlarda uzmanlaşmaya yönelmektedirler.

George Washington Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Schroth’a göre hekimlerdeki uzmanlaşma eğiliminin ardında yatan diğer bir neden, birinci basamak hekimliği ile diğer uzmanlıklar arasında çok büyük bir prestij uçurumu bulunmasıdır. Bir yandan tıp eğitiminin “gizli müfredatı” hekimleri uzmanlığa özendirirken, diğer yandan uzman hekimler de hekim adaylarını birinci basamaktan kaçınmaya yüreklendirmektedirler. Schroth’a göre göre hekimlerin uzmanlaşma eğiliminin ardındaki diğer bir etmen de birinci basamakta çalışmanın daha güç oluşudur (Hartman, 2013). Bütün bu etmenler bir araya gelerek, hekime en çok gereksinim duyulan birinci basamakta hekim kıtlığı üretmektedir.

Bu soruna çözüm getirmek amacıyla 2010 yılında ileride aile hekimi, kadın-doğum, pediatri veya dahiliye uzmanı (birinci basamak hekimi) olmak isteyen hekim adayları için 3 yıllık hızlandırılmış eğitim programları geliştirilmiştir. Tıp eğitimi birinci yıl sonundaki tatil kaldırılarak ve dördüncü yıldaki rotasyonlar azaltılarak kısaltılmıştır. Böylece bir taşla üç kuş vurulmakta, hem eğitim süresi kısaltılarak hekim sayısı göreli olarak arttırılmakta, hem programa giren hekimlerin ileride birinci basamakta çalışmaları garantilenmekte, hem de tıp eğitiminin öğrenciye maliyeti azaltılmaktadır (Hartman, 2013). 

New York Üniversitesi Tıp Fakültesi resmi web sayfasında 3 yıllık programın avantajları şöyle sıralanmaktadır:

(A)     Öğrencilerin bir yıllık okul ücreti, barınma giderleri ve masraflardan kurtularak borç yüklerinin azaltılması
(B)     Tıp fakültesinden sonra kesintisiz olarak mezuniyet sonrası eğitime devam
(C)     NYÜ Langone Tıp Merkezi mezuniyet sonrası eğitim programına şartlı kabul
(D)    Mezuniyet sonrası eğitim programı potansiyel mentörlerine erken erişimle tıp fakültesi deneyiminin zenginleşmesi (NYU, 2013).

Goldfarb ve Morrison (2013: 1089), tıp eğitiminin kısaltılmasının ve hızlandırılmış eğitimin belki birkaç istisna öğrenci için sıradışı fırsatlar yaratmış olabileceğini, fakat ortalama bir tıp öğrencisi için bunun uygun olmadığını savunmaktadırlar. Özellikle dördüncü yılda yapılan kesintinin, bu yılda verilen küresel sağlık deneyimlerine erişim, tıbbi etik, hasta güvenliği ve sağlık politikalarının ilkeleri, ileri klinik deneyimler gibi derslerin sunumunu olumsuz etkilediğini ileri sürmektedirler.  

Tıp eğitiminin 3 yıla indirilmesinin hekimlerin kalitesi ve profesyonellik nosyonları üzerinde olumsuz etkileri olacağını öne sürenlere karşı, 2. Savaş yıllarında da zorunluluklar nedeniyle tıp eğitiminin 3 yıla düşürüldüğü ve uygulamanın oldukça başarılı olduğu savunulmaktadır (Hartman, 2013).

Tartışmanın kaynağı

Aslında tartışmanın kaynağında tıbba ve sağlığa biyomedikal yaklaşım yatmaktadır. Sağlık sorunlarının çözümünü sağlık hizmetlerinde ve özellikle hekimlik hizmetlerinde gören bu yaklaşım, hekim sayısının artışıyla daha sağlıklı bir toplum yaratılabileceğini ummaktadır. Harvard Halk Sağlığı Okulu’ndan Ichiro Kawachi sağlıkta biyomedikal yaklaşıma sahip insanların içine düştüğü mantık (akıl yürütme) hatasını şu örnekle gözler önüne sermektedir: 

Sağlık hizmeti hastalıklarla başa çıkabilir. Fakat sağlık hizmetinin yokluğu hastalıkların nedeni değildir. Bu, aspirinin ateşi düşürdüğü, o halde yüksek ateşe aspirin yokluğunun neden olması gerektiğini söylemeye benzer” (California Newsreel, 2008).

Sağlığa ve tıbba toplumcu yaklaşım ise sağlık sorunlarının çözümünü toplumun üretim ve bölüşüm ilişkilerinde değişiklikte arar. Bu anlayışa göre sağlık sorunlarının kaynağı insanların yaşam ve çalışma koşullarıdır. İnsanların çalışma ve yaşam koşullarında iyileştirmelere gidilmeksizin sağlık sorunlarının çözümü noktasında bir ilerleme sağlanamayacaktır. Tıbbi hizmetler ve bunun içinde önemli bir yer tutan hekimlik hizmetlerinde de öncelik tedavi hizmetlerine değil, önleyici hizmetlere verilmelidir (Akalın, 2013a: 79 – 95).  

Gerçek çözüm

Benzer bir tartışma geçtiğimiz yıllarda Venezuela ve Küba’nın da gündemine gelmiştir. Bu ülkelerde de hızla hekim sayısını arttırma gereksinimi doğmuş, fakat bu ülkeler sorunun çözümü için tıp eğitiminin süresini kısaltmak yerine tıp eğitimine yeni bir yaklaşımla duvarsız tıp eğitimi modelini geliştirmişlerdir (Akalın, 2013b).

Eğitimin yüzde 80 kadarının birinci basamak kurumlara kaydırılmasını temel alan bu yaklaşımın ABD’de denenen tıp eğitiminin süresinin kısaltılması yaklaşımına göre üstünlükleri şöyle sıralanabilir:

(A)   Tıp eğitimine kabul edilen öğrenci sayısında iki katına varan artış sağlanması
(B)   İleride birinci basamakta hizmet sunacak hekimlerin eğitimlerinin büyük bir kısmını bu ortamlarda alması sağlanarak ileride çalışacakları kurumlara uyumlarının kolaylaştırılması
(C)   Eğitimin büyük kısmını hastane ortamı dışına çıkartarak eğitim maliyetinin azaltılması  

Öte yandan iki yaklaşım arasındaki en önemli farklardan biri de hekimlerin sağlık hizmetleri içindeki yerine ve işlevine ilişkindir. Biyomedikal yaklaşım hekimi tedavi hizmetlerinin odağına yerleştirirken, toplumcu yaklaşımda hekim önleyici hizmetlerde uzmanlaşmıştır. Bu anlamda biyomedikal yaklaşımda daha fazla hekim daha fazla tedavi hizmeti anlamına gelirken, toplumcu yaklaşımda daha fazla hekim daha fazla koruyucu ve önleyici sağlık hizmeti anlamına gelmektedir. 

Akif Akalın

KAYNAKLAR

Akalın, MA. (2013a). Toplumcu Tıbba Giriş: Toplumcu Tıp Ders Notları. İstanbul: Yazılama.

Akalın, MA. (2013b). Venezuela tıp eğitiminde toplumcu model (1 – 5). Toplumcu Tıp Sayfaları.  http://toplumcutip.blogspot.com.tr/p/toplumcu-tip-egitimi.html (Erişim: 20 Ocak 2014).

Alkan, N. (2000). Amerika Birleşik Devletleri İle Ülkemiz Tıp Fakültelerinin Öğrenim Gören Kız Öğrenci Sayıları Yönünden Karşılaştırılması. İstanbul Tıp Fakültesi Mecmuası, 63(3): 305 – 313.

California Newsreel. (2008). Unnatural Causes: In Sickness and In Wealth.   www.unnaturalcauses.org. 

Flexner, A. (2010). Medical Education in Europe: A Report to the Carnegie Foundation for the Advancement of Teaching. Bulletin No: 6. Kentucky: Bibliolife.

Goldfarb, S. ve Morrison, G. (2013). The 3-Year Medical School – Change or Shortchange? New England Medical Journal, 369: 1087 – 1089.

Hartman, B. (2013). The 3 Year Medical School: Is Shorter Good Enough?. MedPage. http://www.medpagetoday.com/PublicHealthPolicy/MedicalEducation/41651 (Erişim: 20 Ocak 2014).

Humayun, M. (2013). Are We Ready to Revamp our Undergraduate Medical Education?. Journal of Medical Sciences (Peshawar, Print), 21(1): 1 – 2.

NYU. (2013). http://school.med.nyu.edu/md-admissions/three-year-md-pathway-faqs# (Erişim: 20 Ocak 2014).

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder