Translate

15 Ağustos 2017 Salı

İklim değişiminin sorumlusu insan mı?

Bugün yaşadığımız dünyanın en azından 200 yıl öncekinden çok farklı bir dünya olduğunu herkes kabul ediyor. Yeryüzünde ve atmosferde meydana gelen değişimler nedeniyle her gün bazı canlı türleri yok oluyor, dünyanın bazı bölgeleri artık insan yaşamı için elverişsiz hale geliyor ve başta hava, su, toprak olmak üzere bütün yaşam kaynaklarımız kirleniyor veya tükeniyor.


Bazı bilim insanları dünyadaki yaşamı tehdit etmeye başlayan bu değişimlerden “insanı” sorumlu tutuyorlar. Hatta geçtiğimiz yıllarda Nobel ödülü alan bir bilim insanı yaşanan değişimlerden insanın sorumlu olduğunu vurgulamak için dünyanın “insan çağına” (anthropocene) girdiğini öne sürdü.

Elbette burada “insan” ile insanın “etkinlikleri” kastediliyor. Yaşananlardan insanın enerji gereksinimini karşılamak için fosil yakıtları kullanması ve gıda üretimini arttırmak için tarımı sanayileştirmesi gibi doğaya dost olmayan pratikler sorumlu tutuluyor. Bunlara katılmamak mümkün değil, fakat bunları gerçekten genel olarak bütün insanlar mı, yoksa insanların belirli ve oldukça küçük bir bölüğü mü yapıyor?

BÜYÜK İNSANLIK   

Nazım Hikmet’in Büyük İnsanlık diye bir şiiri vardır. Şair bu şiirinde büyük insanlığı gemide güverte, trende üçüncü mevki yolcusu ve şosede yaya; sekizinde işe giden, yirmisinde evlenen ve kırkında ölen; toprağında gölge, sokağında fener ve penceresinde cam olmayan insanlar olarak tanımlar.

Nazım bu şiiri 60 yıl önce yazmış. Artık ne güverte kaldı, ne de trenlerde üçüncü mevki. Bugün daha az insan sekizinde işe gitmek zorunda kalıyor. Şair şiirini bugün yazmış olsaydı, muhtemelen bunlar yerine “fabrikada asgari ücretli, kamuda taşeron, bir türlü atanamayan” ifadeleriyle tanımlardı büyük insanlığı.

Sizce dünyanın son 200 yıldaki değişiminde büyük insanlığın payı ne kadardır? Aksine bugün dünyada 7 milyardan fazla insan yaşıyor ve bunların ezici çoğunluğunu iklim değişikliğine neden olan politikaların “mağdurları” olan büyük insanlık oluşturuyor.

İNSAN DEĞİL, KAPİTALİST

Bugün üzerinde herkesin hemfikir olduğu bir nokta da, dünyanın son 200 yıldır maruz kaldığı olumsuz değişimlerin kaynağının kapitalist üretim olduğudur. Kapitalistler de bu gerçeği kabul (veya itiraf) ediyor. Bu nedenle sosyolog Jason W. Moore, içine girilen çağın anthropocene (insan çağı) değil, capitalistocene (kapitalist çağı) olarak tanımlanması gerektiğini söylüyor.

Moore bu düşüncesinde yalnız değil. Bugün dünyada birçok insan başta küresel ısınma olmak üzere dünyanın son 200 yılda maruz kaldığı değişimlerden kapitalistlerin sorumlu olduğunu kabul ediyor. Dünyayı kâr amaçlı üretim kirletiyor. Nitekim Küba’nın 1990’lardan beri başta tarım olmak üzere birçok sektörde uyguladığı doğaya dost üretim pratikleri, dünyaya zarar vermeden de üretimin mümkün olduğunu kanıtlıyor. Yeter ki üretimin amacı kâr olmasın, gereksinim olsun!   

Akif Akalın

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder