Çin’in Ocak ayı başında Dünya Sağlık
Örgütü’nü nedeni belli olmayan zatürre vakaları hakkında bilgilendirmesinden
kısa bir süre sonra “Kovid – 19 Ulusal Önleme ve Kontrol Planı” hazırlayan Küba,
Kübalıların salgından etkilenmemeleri için gerekli tedbirleri aldı. Fakat diğer
ülkelerden farklı olarak bununla yetinmedi. Çünkü Küba kendisini yalnızca
Kübalılara değil, bütün dünya emekçilerine karşı “proletarya enternasyonalizmi”
çerçevesinde sorumlu hissediyordu ve dünyanın diğer coğrafyalarındaki
emekçilerin yardımına koşmaya başladı.
İlk olarak 16 Mart’ta Kübalı uzmanlar
Venezuela’ya giderek, Venezuela Sağlık Bakanlığı’nın salgın karşısında gerekli
tedbirleri alması için yardımcı oldu. Bu sırada Venezuela’nın gereksindiği
tıbbi malzemeler belirlendi ve gönderildi. Daha sonra Venezuela’nın salgınla
baş edebilmesi için 136 sağlık emekçisinden oluşan bir tıp tugayı (brigade)
ülkeye gönderildi.
Daha sonra Nikaragua başkan
yardımcısı Rosario Murillo, 18 Mart’ta, salgınla mücadelenin örgütlenmesi için
5 Kübalı uzmanın Nikaragua’ya geldiğini açıkladı. Kübalı uzmanlar hemen
Nikaragua’nın salgınla mücadele planının değerlendirmesini yaparak, ülkeye
alması gereken tedbirler konusunda yardımcı oldular.
2019 Kasım’ında Küba ve Surinam
arasında ilişkilerinin 40. Yıldönümü nedeniyle kutlamalar yapılmıştı. Geçen 40
yıl boyunca Surinam’ı bir an olsun yalnız bırakmayan Küba, 20 Mart’ta bu ülkeye,
okurlarımızın da yakından tanıdığı, birçok yazımıza konu olan Henry Reeve tıp
tugayından 51 sağlık emekçisi ile yardıma koştu. Bugün Kübalı sağlık emekçileri
Surinamlıları koronavirüse karşı korumak için görev yapıyor.
Aynı gün, 20 Mart’ta Henry Reeve tıp
tugayından 5 sağlık emekçisi de Granada’nın
yardımına koştu. Özellikle yoğun bakım uzmanlarına ihtiyaç duyan Granada,
proletarya enternasyonalizmi sayesinde kendisinin asla kısa sürede
yetiştiremeyeceği uzmanlara kavuştu.
21 Mart’ta yine Henry Reeve tıp
tugayından 140 sağlık emekçisi, Küba’nın komşusu Jamaika’ya ulaştı.
Jamaikalılar ne zaman bir sağlık sorunuyla karşılaşsalar, hiçbir karşılık
beklemeden yardımlarına koşan Kübalı sağlık emekçilerini coşkuyla karşılarken,
COVID 19 salgınına karşı artık yalnız olmadıklarını hissettiler.
Bu arada Küba dünyanın en eski
emperyalist gücü İngiltere’ye de proletaryanın insan sevgisini göstermeyi ihmal
etmedi. Hasta yolcuları olduğu için hiçbir ülkenin kabul etmediği, denizin
ortasında mahsur kalan MS Braemar gemisinin limanına yanaşmasına, 600
yolcusunun gemiden çıkartılmasına izin verdi. Yolcular daha sonra uçakla
evlerine gönderildi.
Küba’nın Venezuela, Nikaragua,
Jamaika, Surinam ve Grenada’dan sonra İtalya'nın yardımına koşması ayrı bir
anlam taşıyor. Anımsanacağı gibi koronavirüs Küba’ya “İtalya’nın Lombardiya
bölgesinden” gelen turistlerle girmişti. Bu turistleri hemen karantinaya alarak
tedaviye başlayan Küba, şimdi de 22 Mart’ta Lombardiya’ya, hastalığın kendisine
geldiği yere, salgınla mücadeleye için 52 sağlık emekçisi gönderdi. Kübalı
sağlıkçılar şimdi İtalya’nın çöken sağlık sistemini yeniden canlandırmaya çalışıyorlar.
Aslında bu 6 ülkeye, COVID 19
salgınından bağımsız olarak, Küba’nın tıbbi enternasyonalizm çerçevesinde
yardım ettiği 59 ülkeyi de eklemek gerekir. Bu salgın çıkmadan önce de zaten
Kübalı sağlık emekçileri 59 ülkede görev yapıyorlardı. Bu ülkelerden 30 tanesi
bu yazı kaleme alındığında ülkelerinde yeni koronavirüs vakası tespit
ettiklerini duyurmuştu. O halde basit aritmetikle Kübalı sağlık emekçileri
bugün kendi ülkeleri dahil 37 ülkede koronavirüse karşı mücadele ediyor.
Peki, ama nereye kadar? Kübalı sağlık
emekçileri daha kaç ülkenin yardımına koşabilir? Gerçi Küba’nın gocunduğu yok.
Hatta daha fazla ülkeye yardıma hazır. Fakat gerçekten nereye kadar?
Artık dünyada birkaç ülkede daha
emekçilerin kapitalist düzeni yıkıp sosyalizmi kurması ve Küba’nın yanında yer
alması gerekmez mi? Hep Küba’nın mı imdadımıza koşmasını bekleyeceğiz? 11
milyonluk, dünyada eşi benzeri görülmedik bir abluka altındaki ufacık ada
dünyayı tek başına kurtarabilir mi? İnsaf. Artık bu yük Küba’nın sırtından
alınmalı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder