Translate

28 Nisan 2014 Pazartesi

Bir varil Venezuela petrolü kaç Kübalı hekim satın alır?

Eminim hepiniz benim gibi yakınınızdaki geri bıraktırılmış bir ülkeye veya belki ABD gibi “gelişmiş” bir ülkeye, bir Kübalı hekimler ordusu olan muazzam ölçekte birinci basamak bakımın nasıl götürüleceğini merak ediyorsunuz. Kuşkusuz asıl soru, bunların bedelini kim öder?


Paranın nereden geldiğini anlamak için bir adım geri atmak ve Hugo Chavez’in başkanlığının ilk yıllarında Venezuela’da ekonomik ve politik duruma bakmamız gerekir. Anımsayacağınız gibi Hugo Chavez 1998 yılında seçildi ve başkanlıktaki ilk birkaç yılı, dünya pazarında Venezuela petrolünün fiyatının düşük olması, büyük sermaye liderlerinin ve ulusal yargı ve Yüksek Mahkeme’deki temsilcilerinin politik muhalefeti gibi kısmen ekonomik güçlüklerle çok zorlaştırıldı. Gücünün halk desteğinde yattığını bilen Chavez, Venezuela Anayasası’nı yeniden yazmak için bir kurucu meclis topladı. Temsilciler seçildi, proje hızla tamamlandı ve yeni Anayasa 1999 Aralık ayında ulusal bir oylama ile onaylandı; böylece Venezuela’da Beşinci Cumhuriyet, resmi olarak Venezuela Bolivarcı Cumhuriyeti kuruldu. Yeni Anayasa diğerleri yanında barınma, eğitim, sağlık bakımı, gıda hakkını, yerlilerin toprak hakkını, kadın haklarını, emekçilerin haklarını garanti altına aldı.

2001 yılında Chavez yeni Anayasayı Barrio Adentro Misyonu dahil bir dizi sosyal misyon yaratmak ve aynı zamanda toprak reformu yasaları ve petrol gelirlerinin dağıtımına ilişkin yasalar çıkartmak için kullandı. Bu yasalar Venezuela oligarşisini paniğe düşürdü ve zenginliklerini korumak için hemen eyleme geçtiler. Chavez’i devirmek için tekrar tekrar girişimlerde bulundular: ekonomik huzursuzluk, çok hatırlanan ve Chavez’in 24 saatten biraz fazla bir süre için iktidardan alındığı 2002’deki darbe. İzleyen aylarda büyük işadamları konfederasyonu işyerlerini ve fabrikaları kapatarak ekonomiyi felç etmeyi denedi ve sonunda devletin petrol işletmesini - Petroleos de Venezuela, S.A. (PDVSA) – kapatan yönetim grevini ateşledi. Bütün petrol ihracatının hemen hemen yarısı durunca Chavez harekete geçerek PDVSA’nın üst düzey yöneticilerini ve kapatma sürecinde işbirliği yapan çalışanları işten çıkarttı. Daha sonra Chavez petrol gelirleri üzerindeki kontrolü konsolide etti ve karları doğrudan Barrio Adentro Misyonu gibi sosyal projelere yatırmaya başladı.

Barrio Adentro Misyonu, Başkan Chavez hükumetinin icraatı olarak yürürlüğe konan 20’den fazla sosyal misyondan biridir. Bunlar Robinson, Ribas ve Sucre gibi erişkin okuryazarlığı, lise eğitimi ve erişkinler için yüksek öğrenime odaklanan eğitim inisiyatiflerini kapsar. Robinson Misyonu aracılığıyla 1,5 milyon Venezuelalıya okuma-yazma öğretildi ve Venezuela 2005 yılında UNESCO yöneticisi tarafından okuma yazma bilmeyen insan olmayan ülke ilan edilerek sertifika verildi. Diğer inisiyatifler başkaları yanında tarım, gıda, istihdam, yerli hakları, çevre, barınma, bilim ve kültüre odaklanmıştır. Bu toplumsal projelere yatırım, takiben Venezuela ekonomisinin büyümesi ile birlikte yoksulluk hızında önemli bir düşüşle (2003 yılında % 61 iken, 2008 yılında yarı yarıya azalarak % 31,5 oldu) semeresini verdi. Venezuela’nın üst sınıflarının kazançları 1998’den 2006’ya yüzde 194 artarken, alt sınıfların kazançları yüzde 445 arttı.

Bir varil Venezuela petrolünün kaç hekim satın alabileceğini sorabilirsiniz. Ah, fakat bir ekonomiyi yeniden inşa etmek, hatta sağlık hizmeti sunmak hekimden çok fazlasını gerektirir. 30 Ekim 2000’de Küba - Venezuela Kapsamlı İşbirliği Anlaşması Fidel Castro ve Hugo Chavez tarafından imzalandı ve Venezuela Küba’nın “Venezuela Bolivarcı Cumhuriyeti’nin geniş ekonomik ve sosyal kalkınma programına destek” olarak sunacağı mal ve hizmetler karşılığında günde 53.000 varil ham petrol vermeye başladı. Yıllar içinde bu ticaret önemli ölçüde genişledi. 2009 yılında değiş-tokuşun değeri yılda 3 milyar doları aştı.

Kübalı hekimler Venezuela’nın ekonomik kalkınmasına katkıda bulunan birçok profesyonel arasında yalnızca az sayıda profesyonel. Kübalı diğer birçok uzman yanında öğretmenler, ziraatçılar, teknisyenler, mühendisler Venezuela’nın hemen hemen 12 yıllık işbirliği süresinde büyük sıçramalar yapmasına yardımcı oldular. Her bir klinik grubunun Kübalı oftalmologlar, cerrahlar, kadın doğumcular, pediatristler, hemşireler, beden eğitimi öğretmenleri ve rehabilitasyon uzmanları gibi uzmanlarla birlikte laboratuvar ve radyoloji teknisyenleri, diş hekimleri, optometristlerle donatıldığı bir tanı merkezi tarafından desteklendiği tıp alanındaki katkılar hayret verici. Özellikle hükumet, Temmuz 2004’de başlayan ve ülkenin her yerinde Kübalı göz uzmanlarının görev aldığı merkezlerde sağlanan 300 binden fazla göz operasyonu gerçekleştirilen Mucize Operasyonu’nun başarılarıyla övünmektedir. Sürdürülebilirlik planı: kuşkusuz kendi barriolarında Kübalı hekimlerle birlikte çalışacak yüzlerce Venezuelalı hekim eğitmek.

Her ülkenin Küba ile böyle büyük bir ticareti destekleyebilecek kaynağı yok, fakat bir ülke ihtiyaç duyduğunda, Küba bu ülkeye destek göndermeye ve bunu üzün süre sürdürmeye hazır. Belki de dünya üzerinde Haiti – Küba işbirliğinden daha iyi bir örneği yoktur; Kübalılar burada ALBA üyesi ülkelerden (Amerika kıtası Bolivarcı Birlik; Antigua ve Barbuda, Bolivya, Küba, Dominik, Ekvador, Nikaragua, Saint Vincent ve Grenadinler ile Venezuela) temin edilen kaynakların katkısıyla bir birinci basamak sistemi kurulmasına ve Haitili hekimlerin eğitilmesine yardımcı olmuşlardır.

Misyonları bir – üç yıl süren Kübalı profesyonellere gelince, bunların en büyük yakınmalarının gıda olduğunu söyleyebilirim. Misyon Niño Jesus’da (hamile kadınlar için bakım ve barınma olanağı sağlamaktadır) görevli Kübalı hemşire Alicia “Arepa, arepa, arepa. Venezuelalıları yediği tek şey arepa (hamur işi)” diyor. “Bu nedenle kolesterolleri çok yüksek”. Alicia Küba pirinci ve siyah fasulye ile pişiriyor (con gris).

Venezuelalılar da pilav ve fasulye yiyor fakat bunları pişirirken karıştırmıyorlar. Venezuelalıların da Kübalıların beslenme alışkanlıklarına ilişkin düşünceleri benzer görünüyor. Sanare’de belediye yöneticisi Maria Cassanova da “con gris, con gris” diyor. “Bir keresinde Küba’ya gitmiştim, bütün yedikleri con gris,con gris, con, gris; bütün öğünlerde con gris yiyorlar”.

Pilav ve fasulyenin en uygun nasıl yeneceğinin detayları benim uzmanlık alanım dışında... Ben her türlü yerim ve hem misyondaki Venezuelalı görevlilerin, hem de akşamları Kübalı hemşirelerin pişirdikleri yemeklerden hoşlanırım. Ben de onlara bir Lübnan yemeği hazırladım; 50 yıl önce Ramallah’tan Venezuela’ya göçen bir Filistinli dükkan sahibinin verdiği baharatlarla yaptığım tavuklu pilav. Gebe evindeki güvenlik görevlisi, Sanare’de Niño Jesus Misyonu’nu yöneten Petra’ya yemeğim üzerine şaka yaptı: “Dün gece yemeği doktor pişirdi ve harikaydı. Beni tedavi etti”. Kübalı hemşirelerden biri olan Wilma onaylayarak başını salladı: “Bütün o baharatlarla koca bir tabak yedim ve dün gece mükemmel uyudum. Si, era curativo (evet şifa oldu).”

Lara Jirmanus

KAYNAK


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder