Translate

24 Kasım 2014 Pazartesi

Değişim için sağlık eğitimi

Bugünün kutuplu toplumlarında “eğitim” iki ucu keskin bir kılıçtır. Aslında “beyin yıkama” veya “itaat eğitimi” daha uygun bir isim olurdu. Bugün kamusal eğitimin ana amacı gençleri ne kadar adaletsiz olurlarsa olsunlar kurallara uymaya ve yasalara boyun eğmeye koşullamaktır. Öğrencileri buyurgan bir patronun emri altında sefalet ücreti karşılığında monoton görevleri yerine getirmeye istekli itaatkar emekçilere dönüştürmektir. Çocukları böylesi aşağılayıcı işler için hazırlama gereği belki eğitimin neden çok sıkıcı ve otoriter olma eğiliminde olduğunu açıklar.

Gençler bağımsız düşünmeye veya yaşam koşullarını irdelemeye yüreklendirilmek yerine, ne kadar gerçek veya yararlı olduklarından bağımsız, tarih ve veri yığınlarını ezberlemeye zorlanmaktadırlar. “Eğitim” denen şey, gençleri zengin ve güçlüler için daha fazla zenginlik ve güç üreten kalpsiz bir makinenin pürüzsüzce yağlanmış tekerleklerine çevirmenin bilimi haline gelmiştir. Bu tür “eğitim”, bir sosyal kontrol aracıdır. Kurumlaştırılmış baskının kontrolü.

Fakat eğitimin böyle olması gerekmez. Eğitim bir özgürleşme aracı olabilir. Gerçekten bir daha adil, daha sağlıklı bir düzen yanlısı herhangi bir halk hareketi için güçlendirici eğitim yaklaşımı esastır.


Latin Amerika özgürleştirme potansiyeli taşıyan bir eğitim yaklaşımı geliştirmekte lider olmuştur. Bu anlamda eğitim, insanların sağlığın belirleyicilerinin altında yatanları anlamalarına ve durumlarını birlikte iyileştirmelerine yardımcı olmuştur. Eğitime özgürleştirici yaklaşımın anahtarı (veya “Değişim için Eğitim”) herkesin değerli bilgi ve deneyime sahip olduğunun ve hepimizin eşit bireyler olarak birbirimizden öğrenebileceğimizin anlaşılmasıdır.

Geçen yüzyılda Değişim için Eğitim’in en önde gelen savunucusu Brezilyalı erişkin eğitimi kolaylaştırıcısı Paulo Freire idi. Freire’in klasik kitabı Ezilenlerin Pedagojisi, dünya çapında toplumsal hareketler için bilgi paylaşma ve “farkındalık yaratma” yönteminde devrim yaratmıştır. Çoğunuzun bildiği gibi Freire iki tür eğitim tanımlar. Birincisi, her şeyi bilen otoritenin düşünceleri öğrencilerin boş beyinlerine yatırdığı “bankacılık” yaklaşımıdır. İkincisi, kolaylaştırıcının düşünceleri öğrenenlerin beyinlerinden çıkarttığı ve onlara kendi gözlem ve deneyimlerini inşa etmekte yardımcı olduğu “özgürleştirici” yaklaşımdır.

Freire tarafından savunulan “değişim için öğrenme” yaklaşımında herkesin düşüncesi ve deneyimi önemlidir. Herkes birbirinden öğrenir. İnsanlar kolektif olarak yaşadıkları durumu irdeler, ortak sorunlarını tartışır ve altta yatan nedenleri inceler. Sonra dikkatle potansiyel riskleri ve faydaları tartarak, kolektif bir eylem planı yaparlar. Freire böyle bir farkındalık yaratan, eyleme yönelik süreç yoluyla gücünü kendinden alan bir grup insan “dünyayı değiştirebilir”.

Latin Amerika, Filipinler ve başka yerlerde sağlık emekçileri Paulo Freire’in düşüncelerini toplum sağlığı eğitimine uyarlamışlardır. Deneme – yanılma yoluyla sağlıkla ilişkili gereksinimleri kolektif olarak irdelemek, çözümler üretmek ve çözümleri yerel durumlara uyarlamak için kendi yaklaşımlarını geliştirmişlerdir. 


Guatemala, Nikaragua, Şili ve Meksika’da sağlık eğitimcileri, insanları iyiliklerini etkileyen kaygılar üzerine konuşturmak için “tartışma başlatıcısı” olarak “kilit resimlerle” deney yapmışlardır. Freire bu amaçla kullanmak üzere “kilit sözcükler” kullanılmasını savunmuştur. Fakat sağlık teşvikçileri kışkırtıcı bir resmin grup tartışmasını veya ana kaygıyı daha etkili bir şekilde uyarabileceğini bulmuşlardır. Aşağıda gıda fiyatlarının pahalı olması ve zalim otoritelerin iyiliğin önündeki ana engeller olarak görüldüğü Meksiko şehrinin eteklerindeki kalabalık Netzahuacoyotl varoşunda kullanılan “tartışma başlatıcı resimler” yer almaktadır.

Açlık


Neden açlık var? Açlığa son vermek için ne yapabiliriz?

Televizyon



Polis


Mahkeme


Kızamık Canavarı

İlk kez Guatemala’daki Behrhorst Hastanesi’nde kullanıldığını gördüğüm bir çizim olan “papağan resmi” güzel bir örnektir. Sağlık eğitimcisi arkadaşımız Maria Zuniga tarafından tartışma başlatıcı olarak kullanılmıştır.

Kolaylaştırıcı “bu resimde ne görüyorsunuz?” veya belki “neden papağan kaçmıyor?” gibi bir şey sorarak başlar. Bu genellikle bir davranış eğitimi ve sosyal kontrol stratejisi olarak sınıf-altı kesimlerin psiko-sosyal güçsüzleştirilmeleri hakkında sorulara yönelten hoş bir tartışmayı tetikler. Kolaylaştırıcı bir noktada “bu papağan hangi yönden bize benziyor?” gibi bir soru sorabilir, fakat genellikle soru gruptan gelir. Kolaylaştırıcının katılımcıların tartışmayı istedikleri yere götürmelerine izin vermeye dikkat etmesi gerekir: bu, onlara düşünce vermek yerine düşünceyi onlardan almaktır.


Bu papağan resminin dezavantajlı insanları karşılaştıkları güçlükler, altta yatan nedenler ve kendi sağlıklarını ve yaşamlarını belirleyen etmenlerde nasıl daha fazla söz sahibi olabilecekleri hakkında konuşturmak için en kışkırtıcı tartışma başlatıcılardan biri olduğu kanıtlanmıştır. 

Bu atölye çalışmasının yapıldığı sırada Sandinist Sağlık Bakanlığı kızamığa karşı geniş bir bağışıklama kampanyası örgütlemişti. Atölyede bizden insanları daha katılımcı ve daha az şüpheci hale getirmenin yollarını araştırmamızı istediler. O günlerde etkili bir kampanya önündeki en büyük engel, ABD Merkezi Haberalma Ajansı (CIA) tarafından tetiklenen bir dezenformasyondu. CIA tarafından finanse edilen çeşitli muhafazakar evangelik gruplar ve özel ABD hayırsever kuruluşları Nikaragua’da “aşılamanın kısırlığa (sterilite) ve empotansa yol açtığı” dedikodusunu yayıyorlardı. Bunu kanıtlamak için aşıyla kullanılan damıtılmış su ampulü üzerindeki “steril” sözcüğünü gösteriyorlardı. Bu nedenle çok sayıda insan çocuklarını aşılatmaya korkuyordu.

Bu zararlı dezenformasyonun üstesinden gelmek ve insanları aşılamanın yaşamsal önemi konusunda eğitmek için atölye katılımcıları yerel halkı “Kızamık Canavarı” adında bir sokak tiyatrosu skecini oluşturmaya kattılar.


Kızamık Canavarı

Skeç çocukları kovalayan ve aşısız çocuklara bulaşan kocaman, korkunç bir canavarla başlıyordu.   











Ölmek üzere olan bir çocuk vardı. Fakat ebeveynleri kısırlık hakkındaki dedikoduların yalan olduğunu anlayınca, bütün çocukların aşılanmasını istiyorlardı.











Sonra aşıyla korunmuş ve güçlenmiş büyük bir çocuk grubu Kızamık Canavarı’na saldırıyor ve yeniyorlardı. Skecin sonunda çocuklar bağırıyordu: Birleşik çocukları hiç bir güç yenemez! 











Kızamık Canavarı skeci birçok ülkede yerel sorunlara ve koşullara uyarlandı. Toplumu güçlendirme süreci bulaşıcıdır.

Toplum Tanısı

Farklı programlar insanların sağlıkla ilişkili gereksinimlerini analiz etmelerine ve çözümler araştırmalarına yardımcı olmak için farklı yöntemler kullanmışlardır. Teşvikçilerin çoğu tarım işçileri, anneler veya öğrenci gruplarıyla bir “durum analizi” yapmak için “Toplum Tanısı” ile başlarlar.

Grup ortak sağlıkla ilişkili sorunlarını tanımlar. Bu sorunları Sıklık, Şiddet, Bulaşma ve Süre’ye göre etiketler. Sonra hangi sorunların diğer sorunlara katkı yaptığına ve nasıl yaptığına bakarlar.

Bunlar için resimler kullanırlar; çünkü resimler sözcüklerden daha yüksek sesle konuşur ve çünkü resimlerle okuma yazma bilmeyen insanlar da eşit olarak katılabilirler. Katılımcılar kendi Toplum Tanılarının renkli bir sergisini oluşturmak için kendi basit çizimlerini yaparlar. Son olarak ilk olarak hangi sorunları ele almaya çalışmaları gerektiğini tartışırlar ve bir eylem planı geliştirmeye çalışırlar. Eylem çok görsel ve pratik olduğundan, hemen herkes katılır. Bu göz açıcı, eylem yönelimli bir öğrenme deneyimidir ve eğlencelidir.


Öyküleme, “fakat neden?” oyunu ve “nedenler zinciri”

İnsanların farklı sağlık sorunlarının birbirleriyle ilişkili nedenlerini öğrenmelerine yardımcı olmak için yaygın olarak kullanılan bir yöntem, öykücülük, takiben “fakat neden?” oyunu ve “nedenler zinciri” oluşturmayı kullanır. Önce belki yakınlarda ölmüş bir çocuğun gerçek öyküsü anlatılır. Öykü içine biri diğerine yol açan nedenler dizileri inşa edilir. Öykünün anlatılmasından sonra öğrenme grubu öyküyü sondan başa doğru yeniden anlatır ve bir nedenin ifade edildiği her seferinde herkes sorar: “fakat neden?”.



Sürecin dört bölümü vardır:

  1. Öykü bir çocuğun ölümü gibi trajik bir sona yol açan bir dizi olayı ilişkilendirir. Herkesin bildiği yakınlarda meydana gelmiş, yerel olaylar dizisine dayanıyorsa insanların dikkati daha iyi yakalanır.
  2. Öyküden sonra katılımcılar çocuğun ölümüne yol açan bir dizi etmeni sıralayıp, analiz ettikleri “fakat neden?” oyunu oynarlar.
  3. Sonra kolektif olarak hasta çocuğu mezara götüren bir Nedenler Zinciri oluştururlar. Bunu daha canlı ve pratik hale getirmek için kartondan zincir halkaları, çocuk ve mezar maketleri yapılabilir.  Halkalar başlangıçta 5 neden türünü temsil eden sembolik çizimlerle etiketlenir: fiziksel (nesneler), biyolojik (parazitler, mikroplar), kültürel (inançlar, tutumlar), ekonomik (parayla ilgili), politik (güçle ilgili). Bu kategorilere daha sonra altıncı bir kategori daha eklenmiştir: çevresel (ekolojik denge ile ilgili). Bu halka son zamanlarda yerel ve küresel ölçekte ekolojik dengenin bozulmasının sağlık için büyük bir tehdit haline gelmesi nedeniyle eklenmiştir.
  4. Son olarak grup, gelecekte benzer bir sağlık ve yaşam kaybını önlemek için nedenler zincirinin hangi halkasının kırılabileceğini araştırır. Kendilerine şu soruları sorarlar:
  • Hangi halkalar tek bir kişinin kasıtlı eylemiyle kırılabilir?
  • Hangi halkaların kırılması aile ya da köy/mahalle düzeyinde eylem gerektirir?
  • Hangi halkaların kırılması aile ya da ulusal/küresel düzeyde eylem gerektirir?
  • Farklı halkaları başarıyla kırma şansı nedir?
  • Hangi hazırlıklar, kaynaklar gereklidir? Riskler nelerdir?
  • Eyleme geçmek için hangi halkalarla başlanmalı?

Sağlık Emekçilerinin Öğrenmesine Yardımcı Olmak el kitabımızda “Nedenler Zinciri”, Piaxtla Projesi’nin ilk yıllarında çocukların bağışıklanmasına yeni başlandığında bir Meksika köyünde tetanostan ölen bir çocuğun öyküsüyle (Luis’nin Öyküsü) sunulmuştur. Öykü, toprak kirası, ortakçılık, ormansızlaştırmaya bağlı seller, sağlık sisteminin başarısızlığı, kurumsallaşmış yolsuzluk ve ilaç şirketlerinin vurgunculuğu sorunlarının nasıl Luis’nin ölümüne yol açan nedenler zincirine katkı yaptığına dikkat çeker.

Toplum, bir çocuğun trajik ölümüne yol açan karmaşık nedenler zincirinin (veya ağının) böyle grafik tahlili yoluyla geniş bir katkıda bulunan etmenler görüşü kazanır. Önce hangi halkaları kırmaya çalışabileceklerine ve ne tür bir hazırlık ve eylem gerektiğine ilişkin gerçekçi bir plan formüle etmeye başlayabilirler.  Ve hepimizin zor yoldan öğrendiği gibi, faydalar karşısında olası riskleri tartmak esastır.

Keşfe dayalı öğrenme

Nedenler Zinciri”, sağlık eğitimcilerinin Latin Amerika’da ve başka yerlerde topluma dayalı programlarda öncülük eden bir yaklaşım olan “Keşfe Dayalı Öğrenme” dedikleri yöntemlerden biridir. İnsanlar sağlığın birbirine bağlı belirleyicilerini eleştirel olarak analiz ettikleri ve akılcı bir eylem planına giriştikleri içim, böyle yöntemler Freire’in “Özgürleştirici Eğitim”iyle uyumludur. 


David Werner

Çeviren: Akif Akalın


Kaynak:

Werner, D. (2013). People’s Struggle for Health and Liberation in Latin America: A Historical Perspective. Cuenca, Ecuador: Arte y Diseño. Pp. 36 – 47.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder