Kızım Rebecca bana “aktif sürveyans
görevinde” olduğunu söyledi. “Allende’deki üç, dört ve beşinci sınıflarının
hepsinde dersler askıya alındı. Kapı – kapı dolaşarak deng ateşi bulguları
arıyoruz ve su birikintilerini kontrol ediyoruz”.
Küba’nın Havana’daki Latin Amerika
Tıp Okulu’nda (LATO) dördüncü sınıf tıp öğrencisi olan Rebecca, Havana’daki
Salvador Allende Hastanesi’ne görevlendirildi. Bu hastane şehrin deng ateşi
vakalarının çoğuna bakıyor. Rebecca daha önce de sağlık taraması yapmıştı fakat
tarama için dersler ilk kez askıya alınıyordu. Sivrisinekler tarafından taşınan
bir hastalık olan deng ateşinin bu mevsimde salgın yapması sıra dışıydı.
Rebecca salgınların çoğunun Aralık’tan önce, sonbaharda çıktığını ve kesinlikle
Ocak – Şubat’a sarkmadığını anımsıyordu.
Tıp öğrencisi grupları çoğunda 2 – 7
sakinin yaşadığı 135 kadar evden oluşan bir bloğa görevlendirildiler.
Öğrenciler her evi gündelik olarak kontrol etmeye çalışıyorlardı fakat birçok
çalışan aileyi hafta sonuna kadar göremiyorlardı. Aradıkları ilk deng ateşi
belirtisi ateşti. Tıp öğrencileri aynı zamanda eklem ağısı, kas ağrısı, karın
ağrısı, göz çukurlarının ardında başağrısı, diş etlerinde mor lekeler ve
kanamaları kontrol ediyorlardı. Küba tıp okuluna özgü olan, LATO öğrencilerinin
evde değerlendirme yapmak üzere eğitilmiş olmalarıydı. Bu değerlendirmede
sivrisineklerin üreyebilecekleri su birikintileri bulunması gibi potansiyel
olarak zarar verici yaşam tarzlarını da değerlendiriyorlardı.
Deng ateşi Küba’nın Havana, Santiago
ve Guantanamo şehirlerinde kırsal alanlarda olduğundan daha sık görülüyor.
Şehirlere düzenli su sağlanamaması, sakinlerin sarnıçlarda su toplamasına neden
oluyor. Kırık ve kapaksız sarnıçlar ve sızdıran sarnıçlardan kaynaklanan su
birikintileri deng hastalığının birincil vektörü (taşıyıcısı) olan Aedes
aegypti sivrisineğinin esas üreme alanları (1).
DENG ATEŞİ (DA) VE DENG KANAMALI ATEŞİ (DKA)
Deng ateşi (DA) ile deng kanamalı
ateşi (DKA) arasında önemli bir fark var. DA bir hafta veya daha fazla süren
rahatsız edici fakat ölümcül olmayan bir virüs (2). DA’nin dört serotipi var.
Bu tiplerden biriyle hastalık geçiren biri farklı bir serotiple tekrar
hastalanırsa DKA riski altında kalıyor. DKA’nin erken bulguları DA’ninkilerle
aynı fakat kişi asabi, huzursuz hale gelebiliyor ve terlemeye başlayarak şoka
girebiliyor ve ölüyor (3).
DA çok hafif olabilir ve birçok insan
hasta olduğunun farkına dahi varmaz ve DKA için daha riskli bir hale gelir.
Küba’nın ev ziyaretlerine dayalı halk sağlığı modelinin ölümcül bir salgını
önlemekteki önemi de buradan kaynaklanıyor. DA veya DKA’nın bilinen bir aşısı
veya tedavisi yok. Yalnızca belirtilere yönelik tedavi yapılıyor. DKA’de bu
kapsamda dehidrasyon tedavi ediliyor ve genellikle yoğun bakımda kan nakilleri
yapılıyor (2, 3).
Her yıl çoğunlukla Sahra altı Afrika,
Karayipler, Latin Amerika, Güneybatı Asya ve Endonezya ve Avustralya’nın bazı
bölgelerinde 100 milyondan fazla DA vakası görülüyor (3). Yılda 250 – 500 bin
arası DKA vakası görülüyor ve bunlardan 24 bini ölümle sonuçlanıyor (4).
Küba’da 1943 yılına kadar Deng hastalığı tanımlanmadı. Adada 1977 – 1978’de (553.132 vaka), 1981’de (10.312’si DKA’li 334.203 DA vakası), 1997’de (205’i DKA’li 17.114 DA vakası) ve 2001 – 2002’de Havana’da (yaklaşık 12 bin DA vakası) salgınlar oldu (1).
Küba’da 1943 yılına kadar Deng hastalığı tanımlanmadı. Adada 1977 – 1978’de (553.132 vaka), 1981’de (10.312’si DKA’li 334.203 DA vakası), 1997’de (205’i DKA’li 17.114 DA vakası) ve 2001 – 2002’de Havana’da (yaklaşık 12 bin DA vakası) salgınlar oldu (1).
İKLİM, SİVRİSİNEKLER VE SAĞLIK
İklim değişikliği koşulları deng
hastalığının vektörü olan sivrisinekler için daha elverişli bir hale
getirebilir. Son yarım yüzyıl boyunca
Küba sağlık yetkilileri Aedes aegypti sivrisineklerde 30 kat bir artış
hesapladılar (4). 1950’lerden beri Küba’da ortalama sıcaklık 0.4 – 0.6 derece
arttı. Sağlık yetkilileri bunun oldukça farkında: “artıştaki değişkenliğin
sağlık üzerine ortalama sıcaklık artışından daha büyük bir etkisi olabilir…”
(1).
1990’lar Küba için çok zor yıllardı.
“Özel Dönem” olarak bilinen bu dönem, Sovyetler Birliği’nin çözülmesinin
petrolün kesilmesine, ulusun gıda dahil üretiminin azalmasına ve hastalıkların
artmasına neden olduğu bir zamandı (5). Bu dönem aynı zamanda “kıtlık ve güçlü
kasırga mevsimleri gibi aşırı meteorolojik olaylarda” artışların olduğu bir
dönemdi (1). İklim değişkenliğindeki artışlar kışların daha ılık ve yağışlı
hale gelmesi anlamına geliyordu.
Havana’da MEDICC Review’un kıdemli
editörlerinden Conner Gorry şöyle yazıyordu: “Arkadaşlarım ve komşularım bana şimdiye
kadar kış mevsiminde akıllarına deng hastalığının asla gelmediğini anlatıyorlar”.
İklimde daha çok değişkenlik görülmesinin diğer bir sonucu “özellikle bebekler
ve çocuklarda üst solunum yolu hastalıklarının ve viral bulaşın artması” (1).
SEFERBERLİK
Havana’daki tıp öğrencileri dünyanın
yaklaşık 100 ülkesinden geliyor (7). İspanyolcayı hangi aksanla konuşurlarsa
konuşsunlar, evlere girmekte sorunla karşılaşmıyorlar. Havana’da evleri dolaşan,
avluları araştıran ve su birikintisi olup olmadığını anlamak için çatılara
bakan beyaz önlüklü bir yabancı olmak sıra dışı bir şey değil.
Küba’da yarım yüzyıldan fazla bir
süredir mevcut deng hastalığının kontrolü çabaları gibi seferberlik
kampanyaları yaşandı. 1959 devriminden hemen sonra Küba öğretmenlerin ve
öğrencilerin yurttaşlara okuma ve yazma öğretmek için adanın her köşesine
gönderildiği bir okur yazarlık seferberliği başlattı. Her kasırga mevsiminde
mahalli Devrimi Savunma Komiteleri (DSK) bir tahliye gerekli olduğunda yaşlı,
hasta ve mental sorunları olanları daha yüksek bölgelere taşımak için hazırlık
yaparlar. Çocuk felci ve deng hastalığına karşı kampanyalar Kübalıları
hükumetin halk sağlığı çabalarını evlerine getirmesine alıştırmıştır (5).
DSK’leri 1960’lardan itibaren
binlerce eğitici ile birlikte çalışmış, daha sonra bunlar 50 bin Kübalıyı çocuk
felci aşısının önemi konusunda eğitmişlerdir. Bunun sonucu olarak Küba’da 1974
yılından beri çocuk felci ölümü görülmemiştir. DSK’leri hamile kadınları
mahallelerindeki hekim ofislerini ziyaret etmeye etkin bir şekilde
yüreklendirmekte ve mahallelerde sivrisinekleri çekebilecek su birikintilerini önlemek
için mahalleleri dolaşmaktadır (5).
KÜBA ARAŞTIRIYOR
Küba önleyici tıp araştırmalarına
büyük değer veriyor. MEDICC Review (Küba İle Tıp Eğitimi İşbirliği) dergisi
akran değerlendirmeli, açık erişimli bir dergi olup, “daha iyi sağlık çıktıları
amaçlayan küresel sağlık toplulukları” arasında işbirliğini geliştirmeye
çalışıyor (7).
Kübalı araştırmacılar DKA’nin “bir
epidemiyolojik ve ekosistem ortamında, konak, virüs ve vektör arasındaki
karşılıklı etkileşim tarafından belirlendiğine ilişkin” geniş ölçüde kabul
edilen bir model geliştirmekte kilit bir rol oynadılar (8): (a) DKA’e yakalanmakta
en önemli risk faktörü, farklı bir serotiple ikinci kez DA’ne yakalanmaktır; (b)
farklı bir serotiple ikinci kez DA’ne yakalanmak, çocuklar için erişkinlerde
olduğundan daha büyük bir risk oluşturmaktadır; (c) beyaz Kübalılar DKA için
Afrika kökenli Kübalılara göre daha yüksek bir risk altındadır; (d) orak
hücreli anemi, bronşiyal astım veya diyabeti olanlar daha yüksek risk
altındadır.
Kübalı araştırmacılar sağlık bakımı
sistemlerindeki zayıflıkları açıkça tartışıyorlar. Bir çalışma çok sayıda
vakanın kaçırılmış olmasına bağlı olarak deng hastalığına yakalananların
sayısında “belirgin bir eksik tespit” olabileceğini gösteriyor. Bu bulgu “azami
alarm” dönemindeki verileri inceleyen bir çalışmada ortaya çıkarak, eksik
tespitin yaygın olabileceğini düşündürdü (9).
Deng hastalığı kontrol programının
başarılı ve sürdürülebilir olması için toplumun programı benimsemesi zorunludur
(10). Halk sağlığının rolüne ilişkin gördüğüm en iyi çalışmalar, deng kontrolünde
“toplumun etkin katılımının yokluğunun” etkilerine dürüstçe yaklaşanlardır.
Yazarlar Küba’nın erişkin sivrisineklere yönelik açık alan ilaçlamalarını “etkinliği
şüpheli” bulmaktadır. Bunun yerine Guantanamo şehrinde “su depolarının kapaklarının
kötü koşullarına” odaklanmaktadırlar (5).
Çalışmada, ev denetimlerinin sivrisinek istilasının ve
larva mücadelesinin derecesini ölçen alışıldık uygulamalarla yürütüldüğü, 16
mahallelik bir kontrol grubu vardı. Müdahale grubunda, kontrol grubunda
yapılanların aynısı yapıldı fakat yerel aktivistlerin yoğun katılımı sağlandı.
“Formel ve enformel toplum liderleri” su depolarının doğru kapanması, kırık su
borularının onarımı ve larva mücadelesinde kullanılan kimyasalların yerlerinde
bırakılması gibi “davranışları sağlamak ve toplumu seferber etmek için” sağlık
profesyonelleri ile birlikte çalıştılar.
İki grupta sivrisinek sayılarının
ölçümü ortaya dramatik sonuçlar koydu. Yazarlar “rutin deng önleme ve kontrol
programına topluma dayalı çevre yönetiminin bütünleştirilmesinin Aedes
istilasını yüze 50 – 75 azaltabileceği” sonucuna vardılar (4).
HAYAL EDİN
Rebecca bana tıp öğrencileri ne zaman
Havana evlerini denetlese, toplumun ezici çoğunluğunun halk sağlığı
politikasına uyduklarını gördüklerini söyledi. Fakat bazıları uymuyorlar.
Bazılarının sarnıçları için uygun kapaklar almaya parası yetmeyebiliyor.
Bazılarının işbirliği yeteneklerini sınırlayan akıl sağlığı sorunları var. Ve
çok az bir kesim komşularını enfekte edebilecek sivrisineklerin üremesini umursamıyor.
Küba tarzı halk sağlığı araştırması toplumun kendisini hastalıktan korumak için
üstesinden gelmesi gereken engelleri tanımlamakta önemlidir.
Katrina’yı ve Federal ve eyalet hükumetleri anlamlı hiçbir şey yapmazken perişan olan New Orleans sakinlerini anımsıyor musunuz? Beyaz önlükler içinde felaketlerin vurduğu Nikaragua, Honduras, Haiti, Venezuela, Sri Lanka, Pakistan ve başka düzinelerce ülkeye gittikleri gibi New Orleans’a gelmeye hazır bekleyen 1.000 Kübalı hekimin fotoğraflarını anımsıyor musunuz? Küba’nın yardımını kabul etmektense, kendi halkının çektiği eziyeti arttıran hükumeti anımsıyor musunuz?
Güç olabilir fakat Katrina
felaketinin doruğunda ABD’nin Körfeze kıyısı olan eyaletlerde tıp fakültelerini
tatil ettiğini ve New Orleans’ta en yoksulların tıbbi ve halk sağlığı
gereksinimlerine yardım çalışmalarını koordine ettiğini hayal edin. Bu sizin
yaşam boyu edindiğiniz deneyimlerle çelişebilir fakat ABD’deki tıp okullarının
öğrencilerini ölüm hızlarının artmasına neyin neden olduğunu belirlemek için siyahilerin,
kahverengi, kırmızı, sarı ve beyaz derili Amerikalıların yaşam koşullarını
araştırmak üzere gönderdiğini ve sağlık bakımı gereksinimlerini çözmek üzere ulusal
bir planın parçası olana kadar hiçbirinin geri dönmeyeceğini ilan ettiğini hayal
edin.
Aklınızın halüsinasyon sınırlarını
zorlayabilir fakat bütün dünyadaki sağlık bakımı profesyonellerinin Güney
yarıküredeki halkların sivrisinek istilalarından, deniz seviyesinin
yükselmesinden, kıtlıklardan, su taşkınlarından, türlerin yok olmasından ve Kuzey
yarıküredeki yüzde 1’in açgözlü aşırı üretimi nedeniyle ortaya çıkan iklim
değişikliğinin ortaya koyduğu bütün görüngülerden korunmasını talep ettiklerini
hayal edin. Yardımın hastalıklı endüstriye yatırım yapan aşağılık zenginler yerine
yardıma en çok muhtaç olanlara gitmesine dayalı yeni bir tıbbi bakım hayal
edin.
Evlerine gelen sağlık
profesyonellerini kendilerini boş vaatler tuzağına düşürmek yerine, her kampanyada
yaşamlarını daha da iyileştirdikleri için bağrına basan yurttaşlar hayal edin.
Yeni bir toplum hayal edin.
Don Fitz
Çeviren: Akif Akalın
Fitz, D. (2012). Med School Classes
Cancelled in Havana. Black Agenda Report. http://blackagendareport.com/content/med-school-classes-cancelled-havana
Kaynaklar
1. Lázaro, P., Pérez, Antonio,
Rivero, A., León, N., Díaz, M. & Pérez, Alina (Spring, 2008). Assessment of
human health vulnerability to climate variability and change in Cuba. MEDICC
Review, 10 (2), 1 – 9.
2. Dengue fever, A.D.A.M. Medical
Encyclopedia. PubMed Health. Retrieved on February 6, 2012 from
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmedhealth/PMH0002350/
3. Dengue hemorrhagic fever, A.D.A.M.
Medical Encyclopedia. PubMed Health. Retrieved on February 6, 2012 from
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmedhealth/PMH0002349/
4. Vanlerberghe, V., Toledo, M.E.,
Rodriguez, M., Gómez, D., Baly, A., Benitez, J.R., & Van der Stuyft, P.
(Winter 2010). Community involvement in dengue vector control: Cluster
randomized trial. MEDICC Review, 12 (1), 41–47.
5. Whiteford, L.M., & Branch,
L.G. (2008). Primary Health Care in Cuba: The Other Revolution. Lanham: Rowman
& Littlefield Publishers, Inc.
6. Fitz, D. (March 2011). The Latin
American School of Medicine today: ELAM,” Monthly Review, 62 (10) 50–62.
7. Medical Education Cooperation with
Cuba. Retrieved February 6, 2012 from
http://www.medicc.org/ns/index.php?s=3&p=3.
8. Guzmán, M.G. & Kouri, G.
(2008). Dengue haemorrhagic fever integral hypothesis: Confirming observations,
1987–2007. Transactions of the Royal Society of Tropical Medicine and Hygiene.
102, 522–523.
9. Peláez, O., Sánchez, L, Más, P.,
Pérez, S., Kouri, G. & Guzmán, M. (April 2011). Prevalence of febrile
syndromes in dengue surveillance, Havana City, 2007. MEDICC Review, 13
(2),47–51.
10. Díaz, C., Torres, Y., de la Cruz,
A., Álvarez, A., Piquero, M., Valero, A. & Fuentes, O. (2009). Estrategía
intersectoral y participativa con enfoque de ecosalud para la prevención de la
transmisión de dengue en el nivel local. Cadernos Saúde Pública, 25 (Supl. 1),
S59S70. http://dx.doi.org/10.1590/S0102-311x2009001300006
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder