Translate

BULAŞICI HASTALIKLAR etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
BULAŞICI HASTALIKLAR etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Haziran 2024 Pazar

Güneşin patentini alabilir misin?


Çocuk felci aşısını bulan Jones Salk bu cümleyi, 12 Nisan 1955’te kendisiyle canlı yayında röportaj yapan gazeteci Edward R. Murrow’un “aşının patenti kime ait” sorusu üzerine kurmuştu:

İnsanlar derdim... Patent yok. Güneşin patentini alabilir misin”?

Bu cümlenin Salk’a 7 milyar dolara mal olduğu söylenir. Hiç de zengin olmayan orta halli bir bilim insanı, eğer aşının patentini alırsa yeryüzünde milyonlarca insanın aşıyı satın alamayabileceğini düşünerek, 7 milyar doları elinin tersiyle itiyor ve yaşamı boyunca bu kararından dolayı asla pişman olmuyor.

11 Haziran 2024 Salı

Osman Şadi Yenen hocayı yitirdik

 


İstanbul Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı emekli profesörlerinden Şadi hocayı dün toprağa verdik


Şadi hoca tıbba ve sağlığa “toplumcu” bir perspektifle yaklaşan ve çalışmalarında diyalektik – maddeci yöntemi kullanan bir bilim insanıydı. Uzmanlık alanı olan enfeksiyon hastalıklarını “tarihsel – toplumsal süreçler” içinde irdeleyerek, enfeksiyonların yol açtığı sağlık sorunlarını yalnızca tıbbi açıdan değerlendirmekle yetinmez, sosyal, siyasal ve ekonomik boyutlarıyla tartışırdı.

23 Ocak 2024 Salı

Başka bir doktorluk


Doktor dendiğinde zihnimizde hastaların ağrısını dindirmeye, rahatsızlığını geçirmeye veya yarasını iyileştirmeye çalışan biri canlanır. Gerçekten de doktorluk mesleği binlerce yıl böyle icra edildi. Hastalar doktorlardan (büyücülerden, şamanlardan, şifacılardan) dertlerine çare aradı, onlar da kendilerine başvuran hastaları iyileştirmeye çalıştılar.


Doktorların çoğu kendilerine biçilen “iyileştiricilik” rolünü benimseyerek, mesleki pratiklerini kendilerine başvuran hastaları iyileştirmeye çalışmakla sınırlarken, bazı doktorlar yalnızca kendilerine başvuran hastaları iyileştirmeye çalışmakla yetinmeyip, hastalıklara yol açan koşulları da iyileştirmek istediler ve böylece “başka bir doktorluk” doğdu.

21 Ocak 2024 Pazar

Türkiye'de 1940'lı yıllarda Toplumcu Tıp kitabına Önsöz

 


ÖNSÖZ

İkinci Emperyalistler-arası Paylaşım Savaşı yıllarında iki toplumcu hekim, Dr. M. Hulusi Dosdoğru ve Dr. Sâbire Dosdoğru, Türkiye’de toplumcu tıp düşüncesine ses oldular ve ülkemizde sağlık sorunlarına “toplumcu” yaklaşımın ilk örneklerini sundular.

Dr. Sâbire Dosdoğru, Tan Gazetesi’nde yayınlanan bir yazısında toplumcu tıbbın kurucusu Friedrich Engels’e atıf yaparken, Dr. M. Hulusi Dosdoğru da Sendika Gazetesi’nde yayınlanan bir makalesinde, yirminci yüzyılın ilk yıllarında toplumcu tıp düşüncesinin Avrupa’da yayılmasını sağlayan Dr. Alfred Grotjahn’dan alıntı yapıyordu.

28 Ekim 2023 Cumartesi

Cumhuriyetin yüzüncü yılı ve sağlık


Türkiye yüz yıl önce bugün Cumhuriyet rejimini kabul ederek iktidarı gökten yere indirdi. Artık ülkeyi gücünü tanrıdan ve soy bağlarından alan padişahlar değil, “cumhur” tarafından seçilen bir Meclis yönetecekti.  

Aslında Türkiye’yi yönetecek Meclis daha Cumhuriyet ilan edilmeden, 23 Nisan 1920’de açılmıştı. Türkiye’yi artık gücünü ulustan alan bir Meclis yönetiliyordu. 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilan edilerek Cumhuriyet kuvveden fiile çıkartıldı.

İlk hükumetimiz olan İcra Vekilleri Heyeti, Mustafa Kemal başkanlığında 3 Mayıs 1920’de kurulmuştu. 2 Mayıs 1920’de 3 numaralı yasa ile Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı kurulmuş ve Dr. Adnan Adıvar, ilk Bakanlar Kurulu toplantısına Sağlık Bakanı kimliği ile 11 bakandan biri olarak katılmıştı.

7 Nisan 2023 Cuma

Dünya sağlık gününde parası olana sağlık

 


Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) bu yıl 7 Nisan Dünya Sağlık Günü’nü, “Herkese Sağlık” (Health for All) teması altında kutluyor. Aslında anımsanacağı gibi “Herkese Sağlık” sloganının orijinali “2000’e kadar Herkese Sağlık” (Health for All by the Year 2000 – HFA - 2000) idi. Olmadı. Dolayısıyla DSÖ’nün bu yıl yeniden önümüze koyduğu “Herkese Sağlık”, örgütün yarım asırlık hedefidir.

20 Şubat 2023 Pazartesi

Kurtuluş yok tek başına

 


Yine bir felaket, yine bildik ekran profesörleri, yine yetkililerin hiçbir kusurları olmadığına ilişkin açıklamaları, yine acılı ağıtlar eşliğinde yürek yakan görüntüler ve yine gözyaşı.

 

Psikolojide bir olayı daha önceden yaşamışlık duygusunu ifade eden “déjà vu” diye bir kavram vardır. İki haftadır ekranları izlerken şimdiye dek kaç defa bu duyguyu yaşadık diye düşünmeden edemiyor insan. Şahsen ben sayısını hatırlayamıyorum.

 

Öyle ki, emin olun kanallardan biri yanlışlıkla “6 Şubat” yerine “17 Ağustos” depreminin enkaz görüntülerini veya depremden sonra uzmanların ve siyasetçilerin yaptıkları konuşmaları yayınlasaydı, hiçbirimiz fark etmezdik.

17 Ocak 2023 Salı

Pandemi zengini nasıl daha zenginleştirdi?

 


Bugüne kadar yazılarımızda son on yıllarda patlak veren salgınların etiyolojisinde kapitalizmin (sermaye birikiminin) rolü üzerinde durduk. Kapitalizmin COVID-19’un ortaya çıkması ve yayılmasında rolü büyük. Fakat aynı zamanda COVID-19 da kapitalist sömürünün artmasına ve derinleşmesine hizmet ediyor. Geçtiğimiz gün yayınlanan Oxfam Raporu (Survival of the Richest) dikkatimizi pandeminin çok tartışılmayan bu yönüne çekiyor: pandeminin sermaye birikimine katkısı.

10 Ocak 2023 Salı

Çin sıfır vaka politikasını terk etti

 


Çin üç yıldır devam eden karantina tedbirlerinin bir ögesi olan yurtdışı seyahat kısıtlamalarını kaldırarak sınırlarını açtı. Bu tutum Çin’in “sıfır vaka” politikasını terk ederek, ABD ve Avrupa ülkelerinde yaygın olan “COVID ile birlikte yaşamak” politikasını benimsemesi anlamına geliyor. Diğer bir deyişle Çin de “ölen ölür, kalan sağlar bizimdir” kervanına katıldı.

3 Ocak 2023 Salı

Sermayenin CDC’sine karşı Halkın CDC’si

 


CDC, ABD’nin Sağlık Bakanlığı altında faaliyet gösteren federal bir halk sağlığı kurumu olan Centers for Disease Control and Prevention (Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri) örgütünün adının ilk harflerinden oluşan bir kısaltmadır. Örgütün internet sitesinde yer alan vizyon ve misyon ifadelerine baktığımızda, kendisini yurtta ve dünyada Amerikalıların sağlığının koruyucusu olarak gördüğünü anlıyoruz. 1946 yılında kurulan örgüt, COVID 19 pandemisine kadar ABD’de ve dünyada halk sağlığı alanında oldukça saygın bir yere sahipti. Ancak 2020 yılında patlak veren pandemi karşısında sergilediği kötü performans ile içeride ve dışarıda bütün itibarını yitirdi.

7 Eylül 2022 Çarşamba

Küba’da maymun çiçeği virüsüne karşı alınan tedbirler

 


Küba bir yandan COVID 19 salgını ile mücadeleyi sürdürürken, diğer yandan da 15 Ağustos’ta adaya gelen bir İtalyan turistin getirdiği maymun çiçeği hastalığına karşı tedbirler alıyor. İtalyan turist 17 Ağustos’ta rahatsızlanmış ve 18 Ağustos’ta şikayetlerinin geçmemesi üzerine bir sağlık kurumuna başvurmuştu. Sağlık kurumunda durumunun ağırlaşması (kalp durması) üzerine hastaneye nakledilerek, yoğun bakıma alınmıştı.

 

Elbette bu aşamada hemen halk sağlığı ekipleri devreye girmiş ve İtalyan turistin adada bir ev kiraladığı ve adanın batı eyaletlerinde dolaştığı öğrenilmiş, bunun üzerine temaslıları arama etkinlikleri bu bölgelere yoğunlaştırılırken, ada genelinde de daha kapsamlı tedbirler alınmaya başlanmıştı.

28 Ağustos 2022 Pazar

Faşizm Kanada’yı teslim alabilecek mi?

 


Pandemi başladığında dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi Kanada’da da faşizm çoktan tırmanışa geçmişti. Özellikle ABD’de Trump’ın başkan seçilmesinden sonra gündelik yaşamda daha fazla hissedilmeye başlayan faşizm, geleneksel olarak örgütlendiği asker ve polis çevrelerinin dışına çıkarak, siviller ve gençler arasında da yaygınlaşmaya başladı.

 

Pandemi öncesinde daha çok “göçmen karşıtlığı” üzerinden taraftar toplamaya çalışan faşistler, Kanada hükumetinin pandemiye yönelik kısmi kapanma ve maske zorunluluğu gibi tedbirlerine karşı halkı örgütlemeye başladılar. Liberal Trudeau hükumetini sokağa çıkma yasaklarıyla halkın özgürlüklerini ortadan kaldırmaya çalışan bir “gizli komünist diktatörlük”, kendilerini de “özgürlük savaşçıları” olarak tanımladılar.

16 Ağustos 2022 Salı

İşçi sınıfı sermayenin diz çöktürdüğü bilimi ayağa kaldırabilecek mi?

 


COVID 19 salgınının daha ilk ayları. Rob Wallace ve arkadaşları Monthly Review’un Mayıs 2020 nüshası için “ayın değerlendirmesi” bölümünü kaleme alıyorlar. “COVID-19 and Circuits of Capital” başlıklı makalelerinde Imperial Kolej epidemiyologlarının salgınla mücadelede hangi yol izlenirse kaç kişinin öleceğine ilişkin hesaplamalarına yer vermişler.

21 Temmuz 2022 Perşembe

Sonbaharda okullar açılacak mı?

 


Pandeminin başından beri “aç – kapa” yapa yapa bir hal olduk. Şimdi vaka sayılarının yeniden tırmanışa geçmesiyle birlikte sonbaharda okulların açılıp açılmayacağı konusu tekrar gündem oldu. Sermayenin has profesörlerinden Osman Müftüoğlu bile Hürriyet gazetesindeki köşesinde “rakamlar net ve açık olarak bizi uyarıyor ve yeni bir COVID-19 dalgasının ayak sesleri giderek netleşiyor” diyorsa vay halimize.

30 Haziran 2022 Perşembe

ABD’li bilim insanları da hesap soruyor

 


COVID 19 pandemisi muhtemelen “en kötü yönetilen” pandemi olarak tarihe geçecek. Hükumetlerin salgını “sermayenin” gereksinimlerine göre yönetmeleri, bugüne kadar dünyanın her yerinde yarım milyardan fazla insanın hastalanmasına ve 6 milyon 350 binden fazla insanın yaşamını yitirmesine neden oldu.

 

Gerçi pandemi henüz bitmedi fakat dünya halkları şimdiden bu “kötü yönetimlerden” hesap sormaya başladılar. Anımsanacağı gibi daha önce “Öğretmenler hesap soruyor” ve “Vietnam halk sağlığı tedbirlerini gevşetenlerden hesap soruyor” başlıklı yazılarımızda halk sağlığı tedbirlerini gevşetenlerden nasıl hesap sorulduğunu aktarmıştık. Bu yazımızda da, ABD’li bilim insanlarından yükselen sesleri aktaracağız.

24 Haziran 2022 Cuma

Vietnam halk sağlığı tedbirlerini gevşetenlerden hesap soruyor

 


Çok sevdiğim bir atasözümüz vardır: “keser döner sap döner, gün gelir hesap döner”.

 

Dünkü yazımızda Kanadalı öğretmenlerin, pandemi sürecinde virüsün sınıflarda yayıldığının anlaşılmasına rağmen, öğretmenlerin ve öğrencilerin sağlığı için hiçbir şey yapmayan öğretmenler sendikasından nasıl hesap sorduğunu aktarmıştık. Bugün de Vietnam’ın geçen yıl halk sağlığı tedbirlerini gevşetip binlerce insanın hastalanmasına ve ölmesine neden olanlardan nasıl hesap sorduğunu aktaracağız.

 

Darısı başımıza elbette.

23 Haziran 2022 Perşembe

Öğretmenler hesap soruyor

 


Birkaç gündür sosyal medyada çok ateşli bir tartışma sürüyor. Tartışmanın fitilini “Canada Educators' Rank-and-File Safety Committee” veya “Kanada Eğitimcileri Sıra ve Dizi Güvenlik Komitesi” tarafından ortama atılan bir tweet yaktı:

 

“Kendinize hiç sordunuz mu, neden sınıflarda yayılan bir virüsün 48 binden fazla Kanadalıyı öldürdüğü iki yıl içinde hiçbir öğretmen sendikası öğretmenlerin ve öğrencilerin korunması talebiyle greve gitmedi”?

31 Mart 2022 Perşembe

Pandeminin neresindeyiz?

 


Son günlerde ülkemizdeki vaka ve ölüm sayılarındaki azalmayı pandeminin artık sona ermekte olduğu şeklinde yorumlayanların sayısının arttığını görüyoruz. Bunlar arasında pandeminin “hız kestiğini” söyleyen sözde tıp doktoru akademisyenler de var. Halkımız da bu gibilerin adının önünde “doçent” veya “profesör” unvanı görünce, bir bildikleri vardır diye düşünerek artık maske takmaya, aşıya yaptırmaya gerek kalmadığını sanıyor. Oysa gerçek durum hiç de öyle değil.

19 Şubat 2022 Cumartesi

Sermayenin yeni politikası: virüsle yaşamak

 


Günde ortalama 2 milyon yeni vaka ve 10 binden fazla ölüm kimin umurunda? Dalgalar geliyor, emekçileri yatağa düşürüyor, canlarını alıyor, pikini – platosunu yapıyor, yerini yeni dalgalara bırakıyor. Ölenlerin ardından belki birkaç gün konuşuluyor, hayat devam ediyor.

19 Ocak 2022 Çarşamba

Oxfam: Virüs değil eşitsizlik öldürüyor

 


Bugüne kadar yazılarımızda daha çok mevcut sosyal eşitsizliklerin kendisini pandeminin toplum içindeki dağılımında gösterdiğini, salgından toplumun sosyoekonomik açıdan dezavantajlı kesimlerinin daha çok etkilendiğini göstermeye çalıştık. Pazartesi günü “Eşitsizlik Öldürür” başlığı ile yayınlanan bir Oxfam raporu, bunun tersinin de geçerli olduğunu, pandeminin zengini zenginleştirip, yoksulu daha da yoksullaştırarak sosyal eşitsizlikleri daha da arttırdığını gösteriyor.