Alabama ABD’nin
Küba’ya en yakın güney eyaletlerinden biridir. Yüzölçümü komşusu Küba’nınkinden
biraz daha geniş olan eyaletin nüfusu, Küba nüfusunun yarısından biraz daha
azdır. Aralarında yalnızca 150 km kadar bir mesafe olmasına karşın, Alabama ve
Küba birbirine taban tabana zıt “farklı” dünyaları temsil etmektedir:
Alabama’da yaşam sermayenin gereksinimlerine göre örgütlenmişken, komşusu
Küba’da emeğin gereksinimlerine göre örgütlenmiştir.
Birçok insan
Alabama’da doğan bebeklerin, Küba’da doğan bebeklere göre çok daha şanslı
olduğunu düşünebilir. Gerçekten de Alabama’da bebekler 50 bin dolarlık bir
servete doğarken, Kübalı bebekler bunun beşte birinden azıyla yetinmek
zorundadır. Oysa Küba’da doğan bir bebeğin birinci doğum gününü kutlayabilme
şansı, Alabama’da doğan bir bebeğinkinden çok daha yüksektir.
BEBEKLER NEDEN ÖLÜR?
Şüphesiz her
ölüm “erken” ölümdür fakat insanların en zor kabullenebildiği ölümler bebek
ölümleridir. Bebek ölümlerinin tıpta ve toplumsal yaşamda özel bir yeri vardır.
Birçokları bir ülkenin bebek ölüm hızının o ülkenin sağlığının ve insani
gelişiminin en önemli göstergesi olduğunu kabul etmektedir.
ABD Hastalık
Kontrol ve Önleme Merkezleri’ne (CDC) göre ABD’de bebek ölümlerinin ilk üç
nedeni doğumsal sorunlar, erken doğum ve/veya düşük doğum ağırlığı, ani bebek
ölümü sendromudur. Bunlardan en zor müdahale edilebilecek olan doğumsal
sorunlardır. Ani bebek ölümü sendromunun doğası ise henüz tam olarak
anlaşılamamıştır. Diğer yandan ABD’de bebek ölümlerinin yüzde 65’inden sorumlu
olan erken doğum ve bebeklerin düşük doğum ağırlığı ile dünyaya gelmemesi için
alınabilecek bir dizi tedbir vardır.
Doğum
ağırlığının 2.500 gramdan az oluşu Düşük Doğum Ağırlığı (DDA) olarak tanımlanmaktadır
ve bebek ölümlerinin ve daha sonra ortaya çıkan sağlık sorunlarının ana
sorumlusu olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle bebek ölümlerinin ve beyin
felcinden (serebral palsi), mental geriliğe, solunum sistemi bozukluklarına
kadar çocukluk döneminde yaşanabilecek potansiyel sorunların azaltılmasında DDA’na
karşı tedbirler alınması önemlidir.
DDA NASIL AZALTILABİLİR?
DDA’na ilişkin
risk faktörleri arasında en önemli olanlar annenin yaşı, gebelik öncesi
ağırlığı, gebelik sürecinde aldığı kilo, doğum öncesi bakım ve tütün – alkol
kullanımıdır. Sosyoekonomik koşullar, gebelik sürecinde yeterli ve dengeli
beslenme ile aneminin de DDA üzerine kanıtlanmış etkileri vardır.
Alabama ile Küba
DDA için ana risk faktörleri yönünden karşılaştırıldığında, Küba’nın doğum
öncesi bakım hizmetlerinin Alabama’dakinden önemli ölçüde iyi olduğu, fakat
tütün kullanımı, anemi ve gebelik sürecinde alınan kilo bakımından Alabama’nın
Küba’dan daha iyi olduğu görülmektedir.
Gebelik
sürecinde tütün kullanımı DDA, ölü doğum ve ani bebek ölümü sendromu gibi
sonuçlara yol açabilmektedir. Tiryakilerin gebe kaldıklarında sigarayı
bırakmalarının zor olduğu dikkate alındığında, genç kadınların gebe kalmadan
önce zaten tütün kullanmıyor olmaları önemlidir. ABD’de son on yıllarda doğurganlık
çağındaki kadınlar arasında tütün kullanımı yüzde 75 azalmışken (Alabama’da 20
– 34 yaş grubu kadınlarda yüzde 11.3), Küba’da 15 yaş ve üzeri kadınlarda yüzde
26.3’dür.
Gebelikte anemi
bebek ölümleri ve DDA riskini arttırmaktadır. ABD’de hamilelerde anemi yüzde
5.7 kadarken, Küba’da yüzde 39.1’dir. Küba’da özellikle demir eksikliği anemisi
en sık görülen beslenme sorunlarından biridir.
DDA’nın en
önemli belirleyicilerinden biri de gebelik döneminde ne kadar kilo alındığıdır.
ABD’de kadınların yüzde 40’ı hamilelikleri süresince tavsiye edilen aralıkta
kilo alırken, Küba’da hamile kadınların yüzde 5.5’inin bu bakımdan risk altında
olduğu tespit edilmiştir.
2009 verilerine
göre Alabama’da hamile kadınların yalnızca yüzde 72’si yeterli doğum öncesi
bakım hizmeti alabilmiştir. Dahası Alabama eyaletinin bazı şehirlerinde bu oran
yüzde 47.5’e kadar düşmektedir. Küba’da ise merkezi olarak örgütlenmiş bir Ana
– Çocuk Sağlığı Programı bulunmaktadır. Bu programın ayırt edici yönü, kamusal
sağlık kurumları ile toplumsal örgütlerin işbirliğidir. Program çerçevesinde
ücretsiz tarama ve tanı testleri yapılmakta, belediyelere bağlı doğum evlerinde
yüksek riskli gebelere 7/24 tıbbi yardım ve dengeli, kalori yoğun beslenme
sağlanmaktadır. Dünya Bankası verilerine göre Kübalı kadınların tamamı (yüzde
100) doğum öncesi bakım hizmetlerine erişebilmektedir.
KARŞILAŞTIRMA
Alabama’da
kadınlar arasında tütün kullanma oranının daha düşük olması ve beslenme
olanaklarının Kübalı kadınlara göre daha elverişli olmasına rağmen, Alabamalı
kadınların gebelikleri süresince doğum öncesi bakım hizmetlerinden yeterince
yararlanamamaları nedeniyle düşük doğum ağırlıklı bebek hızı yüzde 10.4’dür
(ABD ortalaması yüzde 7.7) ve yıllardır düşürülememektedir. Küba ise Dünya
Bankası verilerine göre 1992’de yüzde 9 olan DDA hızını, 2009’da 5.1’e
düşürmeyi başarmıştır.
Yalnızca
Alabama’da değil, dünyanın birçok ülkesinde DDA insidansını düşürme çabaları
başarısızlıkla sonuçlanmışken, Küba bu alanda çok büyük bir başarı elde
etmiştir. Küba’da bebek ölüm hızının hızla düşmesinde Küba’nın DDA prevalansını
düşürmesinin büyük payı olduğunu gösteren kanıtlar bulunmaktadır. Kuşkusuz bu
başarı bir tesadüf değildir. Başarının altında Küba’nın 1959 Devrimi sonrasında
benimsediği toplumcu tıp anlayışı yatmaktadır.
TOPLUMCU TIP BEBEKLERİ YAŞATIYOR
Toplumcu tıbbın
başarısının sırrı ve kapitalist tıbba üstünlüğü, tıbbi hizmetleri insanlara sadece
hasta olduklarında değil, hasta olmadıkları, sağlıklı oldukları zaman da sunmasıdır.
Diğer bir deyişle toplumcu tıp insanların hasta olmalarını beklemez, sağlıklı
insanlara da düzenli tıbbi hizmet götürür. Bu aynı zamanda kapitalist tıpla
toplumcu tıp arasındaki en önemli farklardan biridir.
Toplumcu tıbbın
ikinci bir ayırt edici özelliği, tıbbi hizmetlerin sosyal hizmetlerle
“bütünleştirilmesidir”. Kapitalist tıptan farklı olarak sosyal hizmetler tıbbi
hizmetlerden ayrı örgütlenmez, aksine tıbbi hizmetlerin bir parçası olarak
sunulur. Tıp eğitiminden hizmet sunumuna kadar tıbbın bütün alanlarında sağlığın
sosyal belirleyicilerine müdahale edilerek hastalıkların içinde oluştuğu ve
geliştiği fiziksel, psikososyal, çevresel ortamların iyileştirilmesi
hedeflenir.
1959 devrimi
öncesinde Küba’da da çocuklara sermaye egemenliği altındaki diğer ülkelerde
olduğu gibi esas olarak iyileştirici tıbbi bakım sunuluyordu ve bebek ölüm hızı
çok yüksekti. Devrimden sonra Semaşko modelinden (Sovyetler Birliği’nde
geliştirilen toplumcu tıp modeli) esinlenilerek örgütlenen polikliniklerde
genel pratisyenler ve çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanları tarafından “sağlam
çocuk” izlemlerine başlandı. 1963 yılından itibaren sağlam çocuk izlemleri
polikliniklerden “evlere” kaydırılarak, bütün Kübalı çocuklar doğduklarından
itibaren düzenli ve sürekli bir izleme alındılar. 1969 yılında çocuk sağlığı
uygulamalarına yeni standartlar getirildi ve 1970’den itibaren okul çağı
çocukları da izlem programına alındı.
2012 itibariyle
Küba nüfusunun yüzde 23.5’i 20 yaşın, yüzde 1.1’i 1 yaşın altındadır. Bebek
ölüm hızı binde 4.6 ve 5 yaş altı çocuk ölüm hızı binde 5.9’dur. 2014 yılında
bebek ölüm hızı binde 4.2’ye düşmüştür. Bu devrimden sonra yarım yüzyıl içinde
Küba’da doğan bebeklerin birinci doğum günlerini kutlayabilme şansının 10 kat
kadar arttığı anlamına gelmiştir.
Küba’nın başarısının
altında çocuklara yönelik sağlığın teşviki ve önleyici tıbbi bakım
etkinliklerinin önemli bir payı vardır. Bunlar uygulamada kendisini “sağlam
çocuk izlemi” olarak göstermektedir. Bebeklerin büyüme ve gelişmeleri,
doğdukları andan itibaren hekimler ve hemşireler tarafından düzenli olarak
izlenmeye başlanmaktadır. Bu izlemlerde yalnızca bebeğin büyüme ve gelişmesi
değil, aynı zamanda ebeveynlerin bebekle ilişkisi de izlenmekte ve bebek ve
çocuk bakımı konusunda eğitimleri sağlanmaktadır.
2004 yılında
Halk Sağlığı Bakanlığı, Ana – Çocuk Sağlığı Programı altında çok disiplinli bir
Ulusal Sağlam Çocuk Bakımı Görev Gücü (USÇBGG) oluşturmuştur. USÇBGG sağlam
çocuk bakımının niteliğini arttırmak üzere 0 – 19 yaş grubu çocuklar için aile
odaklı ve topluma dayalı, sürekli, kapsamlı, tam ve zamanında bakım stratejisi
geliştirmiştir. Doğum öncesinden, bebeğin ana rahmine düşmesinden önceki
ebeveynliğe hazırlıktan başlayıp ergenliğe uzanan bakım, çocuk yaşamının
sağlık, eğitim ve sosyal boyutlarını bütünleştirmektedir. Çocuklara sağlığın
teşviki ve hastalıkların önlenmesi hizmetleri sunulmaktadır.
Doğum öncesi
sağlam çocuk bakımı, gebeliğin son üç ayrındaki gebe ziyaretlerini ifade
etmektedir. Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı ile aile hekiminin gebeyi
anneliğe hazırladıkları bu ziyaretlerde emzirmeden, temel bebek bakımı
ilkelerine kadar bütün konular ele alınmaktadır. Anneye ilk altı ay boyunca
emzirmeye ek olarak iki yaşa kadar katkılarla birlikte emzirmenin önemi
kavratılmakta, yenidoğanın geçici ishali, bebeğin sırt üstü yatırılmasının
önemi gibi konulara ağırlık verilmektedir.
Doğum sonrası
sağlam çocuk bakımı aile hekimleri ve hemşireleri tarafından, bu aile hekimliği
biriminin bağlı olduğu poliklinikte görevli çocuk sağlığı ve hastalıkları
uzmanıyla işbirliği içinde bebeğin ikamet ettiği yerde sunulmaktadır. Bakım
altı evreye ayrılır:
1.
Yenidoğan (0 – 28 gün)
2.
Bebek ( 1 – 11 ay)
3.
Yeni yürümeye başlayan çocuk (1 yaş)
4.
Okul öncesi (2 – 4 yaş)
5.
Okul çağı (5 – 9 yaş)
6.
Ergenlik (10 – 19 yaş)
Küba’da sağlam
çocuk izleminin dört stratejik amacı vardır: 0 – 19 yaş Kübalı çocukların
optimal büyüme ve gelişmesinin teşviki; sağlık sorunlarının erken tanımlanması,
teşhisi ve yönetimi; potansiyel müstakbel sağlık sorunlarının önlenmesi veya
asgarileştirilmesi; çocuk bakımında rehberlik ve çocukların kendi kendilerine
bakımı konusunda eğitilmeleri.
Bu amaçlara
ulaşmak için her sağlam çocuk ziyaretinde değerlendirilecek göstergeler
tanımlanır; her göstergenin değerlendirilmesinde kullanılacak süreçler
tanımlanır; değerlendirme ölçütleri ve bu ölçütlere dayanarak alınacak
tedbirler tavsiye edilir; strateji için gerekli insani ve maddi kaynaklar
belirtilir.
Her ziyarette
bir önceki ziyaretten beri gelişen olayların tartışılması, dikkatli bir fizik
muayene, büyüme ve gelişme değerlendirmesi yanında çocuğun sosyokültürel ve
duygusal çevresinin de değerlendirilmesi önemlidir. Ailelere ve büyük çocuklara
destek sağlamak için farklı yaş gruplarına özgü gelişme rehberleri bulunmaktadır.
KEŞKE KÜBA’DA DOĞSALARDI
Küba’da olup,
Alabama’da olmayan en önemli unsur toplumcu tıbbın ayırt edici bir özelliği
olan “sağlık hizmetlerine toplum katılımıdır”. Alabama’da sağlık hizmetleri
sermayenin gereksinimlerine göre belirlendiğinden, hizmetlerin planlanmasından
örgütlenmesine, sunumundan denetimine kadar hemen hiçbir aşamasında yeterli ve
etkili bir toplum katılımı sağlanamamaktadır. Oysa Küba’da sağlık hizmetlerinde
amaç kar değil, toplumun gereksinimleridir. Bu nedenle hizmetin her aşamasında
toplumun geniş ve etkin katılımı sağlanmaktadır.
Küba’da sağlık
hizmetlerine toplum katılımı, ülkedeki sivil toplum örgütleri ve sendikalar
yoluyla sağlanmaktadır. Özellikle ana-çocuk sağlığı hizmetlerinde Küba Kadınlar
Federasyonu’nun (KKF) çok önemli bir yeri ve rolü vardır. Bir sivil toplum
örgütü olan KKF’nun 3.896.000 üyesi olup, 14 yaş üzeri kadınların % 84.46’sını
temsil etmektedir. KKF, Ulusal Sağlık Konseyi içindeki temsilcisi aracılığı ile
ana-çocuk sağlığı programlarının örgütlenmesine “planlama aşamasından” itibaren
katılmıştır. Program çerçevesindeki eğitim etkinliklerinin bir kısmını
Federasyon üstlenmiştir: su ve sütün kaynatılması, ev hijyeni, çocuk bakımı,
enfeksiyon hastalıklarından korunma.
Federasyon’un
sağlık aktivistleri toplum düzeyindeki bazı tıbbi etkinliklerde de rol almaktadır:
eğitim etkinlikleri, enjeksiyon yapma, tansiyon ölçümü. Kurumsal düzeyde hamile
kadınlara evlerinde, doğumevlerinde ve hastanelerde sağlık eğitimi sunmakta,
aşılama kampanyalarında görev almaktadırlar. Bu kapsamdaki en önemli
etkinliklerden biri anne sütünün teşvik edilmesidir. Anneler bebeklerini iki
yaşına kadar emzirmeye teşvik edilmektedir. Bu amaçla Anne Sütü Destekleme
Grupları oluşturulmuştur. Bebeklerini emzirmiş veya halen emzirmekte olan
kadınlardan oluşan bu gruplar hamile kadınları ve yeni doğum yapanları ziyaret
ederek deneyimlerini paylaşmakta ve kadınları emzirme konusunda
yüreklendirmektedir.
Federasyon’un
yayın etkinlikleri de vardır. Erişkin kadınlara yönelik WOMEN ve genç kadınlara
yönelik GIRLS dergilerinde sağlık konularına da yer verilmektedir: kadınların
kendi sağlık bakımlarında sorumlulukları, cinsel yaşam, üreme sağlığı, aile
planlaması, stereotipiler ve tabular, kazalar, hijyen önlemleri.
KKF’nun
önerisiyle ülkede Halk Sağlığı Bakanlığı, Eğitim Bakanlığı ile koordinasyon
içinde bir Ulusal Cinsel Eğitim Merkezi kurulmuştur. Ailelere, öğretmenlere,
sağlık emekçilerine ve genelde kadınlara hizmet sunmak için kurulan Merkez, bu
alandaki politikaların ve eğitim programlarının oluşturulmasında, sağlık
emekçilerinin oryantasyonunda, cinsel tedaviler üzerine araştırmaların
arttırılmasında sorumluluk üstlenmiştir. Federasyon anne ve çocuk sağlığını
tehdit eden diğer bir neden olan ev kazaları üzerine özgün çalışmalar
yürütmektedir. Ev kazalarının önlenmesi için eğitimler verilmektedir.
Her belediyede
bir tane olmak üzere ülke çapında örgütlü toplam 176 adet Kadın ve Aile
Oryantasyon Evi, hamile kadınların ve ailelerinin eğitimlerine katkı
sunmaktadır. Bu projeye Halk Sağlığı Bakanlığı, KKF ve Ulusal Cinsel Eğitim
Merkezi katılmaktadır. Kadınlar ve aile bireyleri ile gebelik süreci, doğum ve
bebek bakımına ilişkin konular tartışılmaktadır.
KKF’nin
önerisiyle 1992 yılında Halk Sağlığı Bakanlığı tarafından başlatılan Sorumlu
Annelik ve Babalık Programı, müstakbel anne ve babaları ebeveynlik sürecine
hazırlamayı amaçlamaktadır. Anne ve baba adaylarını çocuklarının sağlık
bakımındaki sorumlulukları, hastalıkların önlenmesi ve çocuklarının eğitimi
konularında hazırlamaktadır. Bu programın bebeğin ruhsal, motor ve entelektüel
gelişimine büyük katkısı olduğu düşünülmektedir.
Program 3
düzeyde yürütülmektedir:
Aile hekimi:
hekimin kadının hamile olduğunu tespit etmesiyle birlikte başlayan program
çerçevesinde anne ve baba adayı için bir gebelik izlem takvimi çıkartılmaktadır
Kadın ve Aile
Oryantasyon Evleri: Anne adayının yaşadığı bölgenin özelliklerine göre Ulusal
Spor ve Rekreasyon Enstitüsü ile işbirliği içinde gebelik egzersizlerinin
yapılabileceği alanlar belirlenmekte ve müstakbel ebeveynlerin bu programlara
katılımı sağlanmaktadır
Doğumevi ve Anne
Evleri: Hekimler, hemşireler ve sağlık görevlileri kadını ve aileyi doğuma
hazırlamaktadırlar.
Alabamalı
bebeklerin şanssızlığı, Alabama’nın ABD gibi kapitalist bir ülkenin eyaletinde
doğmuş olmalarıdır. Oysa Alabama ABD yerine Küba’nın bir eyaleti olsaydı,
Alabamalı kadınlar da toplumcu tıp hizmetlerinden yararlanabilecekler ve daha
fazla Alabamalı kadın bebeğinin birinci doğum gününü güven ve neşe içinde
kutlayabilecekti.
Akif Akalın
Kaynaklar
Akalın, A.
(2015). Küba’dan yeni yıl armağanı. Sınıfın Sağlığı. Sol Portal. 5 Ocak 2015. http://haber.sol.org.tr/blog/sinifin-sagligi/akif-akalin/kubadan-yeni-yil-armagani-104550
CDC. (2015).
Reproductive health: Infant mortality.
Esquivel, M. ve
ark. (2014). Well Child Care: A Comprehensive Strategy for Cuban Children and
Adolescents. MEDICC Review, 16(1): 7 – 11.
Muñoz Rodríguez,
M. (2006). The Cuban Mother-Child Attention Program Aiming at Fulfil the
Ambition of the Comprehensive Concept of Health: A Study Through the Practice
of the Community Policlinic "Héroes de Girón" in Havana City.
http://brage.bibsys.no/xmlui/handle/11250/139957 (Erişim: 4 Nisan 2015).
Neggers, Y. ve
Crowe, K. (2013). Low Birth Weight Outcomes: Why Better in Cuba Than Alabama?
Journal of the American Board of Family Medicine, 26(2): 187 – 195.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder