Translate

9 Nisan 2015 Perşembe

Herkese ücretsiz ilaç sağlanması milyarlarca dolar tasarruf sağlayabilir



Karl Marx ve Friedrich Engels’in zamanından önce dahi radikal emekçiler, komünistler ve diğer sosyal aktivistler daima tamamen uygulanamaz, ütopik çözümler önermekle suçlanmışlardır.


İngiltere’de dokuma tezgahlarında kadınlar ve gençler için günlük çalışma saatini 10 saate indiren 1847 Fabrika Yasası, işverenler ve sağcı ekonomistler tarafından öfkeyle lanetlenmiştir. Saçma argümanlardan biri şöyledir: Kapitalistlerce “kazanılan” bütün kar işgününün son saatinde üretildiğinden, bu reform bütün ekonomik sistemi çökertecektir. Bu dönemden beri işgününü kısaltmak ve sömürünün yoğunluğunu azaltmak için mücadele eden işçi sınıfı kazanımlar elde etmiş, fakat kapitalizm yıkılmamıştır. Daha kısa işgününe (ve iş haftasına) yönelik tarihsel ilerleme, yakın zamanlarda neoliberal ekonomik saldırı tarafından geriletilmiştir.


Mesele şu: çılgınca görünen sosyal reformların, egemen sınıfın bizi inandırmak istediğinin aksine çok daha uygulanabilir olduğu ortaya çıkmıştır. Kanada’da kısmi bir sosyal reform listesi yaşlılık aylığı, işsizlik sigortası, sağlık hizmetlerinin sosyalleştirilmesi ve sendika hakkını kapsar. Bu düşüncelerin çoğu tehlikeli tehditler veya en azından tamamen karşılanamaz olarak yaftalanmışlardır. Gerçekte bu reformların başlangıçta komünistler tarafından yükseltilmesi bunları daha da “kabul edilemez” kılmıştır. Ancak bu reformların hepsi sonunda kitlesel işçi sınıfı mücadelelerine yanıt olarak benimsenmiştir. Egemen sınıfın bu tedbirleri, birçok çalışan insanın SSCB ve diğer sosyalist ülkelerdeki kardeşlerinin kazanımlarından etkilendiği Kanada’da devrimin gerekli olmadığını “kanıtlamak” için kısmen isteksiz olarak kabul ettiği de bir gerçektir.


Kanada Komünist Partisi on yıllardır başka bir reformu savunmaktadır: sağlık hizmetlerinin sosyalleştirilmesinin herkese ücretsiz ilaç sağlanması, diş sağlığı ve optik bakımı da kapsayacak şekilde genişletilmesi. Tahmin edileceği gibi sağcı ekonomistler ve politikacılar bu talebe her zaman ham hayal demişlerdir.


Ancak şimdi prestijli Kanada Tabipler Birliği (KTB) Dergisi’nde yayınlanan bir çalışma, herkese ücretsiz ilaç sağlanması planının, vergi mükelleflerine karşılanabilir bir fiyata tam kapsam sağlayarak, toplam ilaç harcamalarını milyarlarca dolar düşürebileceğini söylemektedir. 


Kanada’nın sosyalleştirme uygulamasının ilacı kapsamadığı tek gelişmiş ülke olduğunun az sayıda Kanadalı farkındadır. Bu durum özellikle kendilerine önerilen reçeteleri alamayan Kanadalılara (Kanadalıların yüzde 10’u) zarar vermektedir.


16 Mart (2015) tarihli çalışmada KTB Dergisi, ücretsiz ilaç sağlanmasının devlete toplam fazladan maliyetinin, ilaçların toptan satın alınmasından ve diğer tedbirlerden ne kadar tasarruf edileceğine bağlı olarak yılda 1 – 5.4 milyar dolar arasında değişeceğini söylemektedir. Böyle bir program esas olarak özel sektörün çalışanlarına sağladığı sağlık sigortaları üzerinden ilaçlar için harcadığı yıllık 8.2 milyar doları tasarruf etmesini sağlayacaktır.


Çalışmayı yayınlayan British Columbia Üniversitesi sağlık politikaları profesörü Steven Morgan “analiz yaptığımızda önce biraz şaşırdık” demiştir. “Wow. Kanada gerçekten herkese ücretsiz ilaç sağlayarak milyarlarca dolar tasarruf edebilir mi? Sonra hesaba daha derinden bakmaya başladık ve çok mantıklı geldi. Jenerik fiyatlardan yüzde 10 kadar tasarruf edebilirsiniz, marka fiyatlardan yüzde 10 kadar tasarruf edebilirsiniz ve daha maliyet-etkin reçetelemeyi teşvik ederek ek bir yüzde 10 daha tasarruf edebilirsiniz. Bu üçünü bir araya getirdiğinizde, çok büyük bir bütçenin yüzde 30’unu tasarruf edebilirsiniz. Böylece milyarlarca dolar tasarruf ediyorsunuz”.


Morgan’ın rakamları muhafazakar tahminlere dayanıyor. Morgan ve diğer yazarlar, Kanada’nın İsviçre, İtalya ve İspanya gibi ülkelerdekine benzer politikaları benimsemesi ve eyaletlerde uygulanan ilaç programlarında kullanıldığı görülen jenerik ilaç fiyatlarını sağlaması halinde, herkese ücretsiz ilaç planının, Kanada’da reçete ile satılan ilaçlara yapılan toplam harcamayı yılda 7.3 milyar dolar azaltacağını söylüyor.


Yazarlar, ilaçları ücretsiz sağlamanın hastaların gereksinim duydukları ilaçları alma şansını arttırdığını ileri süren Amerikan çalışmalarına dikkat çekiyorlar. Bu durum uzun vadede hastaların sağlıklarını iyileştirecek ve sağlık bakım sistemine olan taleplerini azaltacaktır.


Morgan şu sonuca ulaşıyor: “Herkese ücretsiz ilaç sağlanmasının maliyeti vergi mükellefleri karşılanamaz değildir. Tam tersine, ilaçların ücretsiz sağlanmaması vergi mükellefleri için sürdürülebilir değildir”.


Bu Harper (başbakan) muhafazakarlarının veya federal muhalefet partilerinin dahi gerçekten duymak istedikleri bir şey değil. Hükumetin vergi mükelleflerini savunduklarına ilişkin bütün demeçlerine rağmen, bütün kapitalist sistemin en karlı sektörlerinden biri üzerinde tekel kurmuş olan büyük ilaç şirketlerine çok daha fazla bağlılar.


CBC’ye röportaj veren Sağlık Bakanı Rona Ambrose herkese ücretsiz ilaç sağlamayı destekleyip desteklemediğine ilişkin konuşmayı reddetti. Ambrose bunun yerine eyaletlerin maliyetleri azaltmak için toptan satın alma sistemi hakkında konuşmak istedi.


Bu esas olarak Torilerin (muhafazakar parti), sosyalleştirmeyi ve Kanada’nın sosyal güvenlik ağının geri kalanını parçalamayı sürdürürken, harcamaları kısmak üzerinden politik çıkar elde etmesini amaçlayan çok ufak bir reforma benziyor.  Fakat nüfus yaşlandığından, herkese ücretsiz ilaç sağlanması daha da acil bir hale geliyor. Bu yılın sonunda yapılacak federal seçimlerde Komünist Parti bu talebi, taleplerinin üst sırasına koyacak. Sosyalleştirmenin genişletilmesi ütopik bir rüya değildir – bu çalışan insanların acil bir önceliğidir ve tamamen ekonomik yönden mantıklı bir taleptir.


Kimball Cariou
Çeviren: Akif Akalın


Kaynak:

Kimball Cariou. (2015). Universal Pharmacare Could Save Billions. People’s Voice. 1 – 15 April 2015.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder