Dün gece, Cumhurbaşkanı ülkenin 29 Nisan – 17 Mayıs tarihleri arasında “tam kapanmaya” gireceğini söyledikten birkaç saat sonra, bunun da “sözde kapanma” olduğu anlaşıldı.
KAPANMA YALNIZ SİZİNLE BİZE!
Cumhurbaşkanı’nın konuşmasından sonra
yayınlanan “Sokağa Çıkma Kısıtlamasından Muaf Yerler ve Kişiler Listesi”, yani
kapanmadan muaf tutulanlar listesi tam 40 madde.
Listede kamu düzeni ve güvenliğinin
sağlanmasında görevli olanların, zorunlu kamu hizmetlerinin sürdürülmesi için
gerekli kamu kurum ve kuruluşları ile işletmelerin bulunması normal. Elbette kamu
ve özel sağlık kurum ve kuruluşları da kısıtlamalardan muaf tutulacak.
Fakat listenin sekizinci maddesinde “üretim
ve imalat tesisleri ile inşaat faaliyetleri ve bu yerlerde çalışanlar” denince,
bunun adı kapanma olmuyor ki! “Sözde kapanma” oluyor.
İNŞAATLAR DURSA KIYAMET Mİ KOPAR?
Tam bir yıldır dilimizde tüy bitti.
Üretimin durdurulmadığı, dolayısıyla insanların servislerde veya işyerlerinde
dip dibe çalışmalarına son verilmeyen bir tedbire “kapanma” denmez ki.
Haydi, bazı üretim ve imalat
etkinliklerinin “hayati” olduğunu ve kapanma tedbirinden muaf tutulabileceğini
kabul edelim, acaba hangi “inşaat faaliyeti” kapanma tedbirinden muaf tutulması
gerekecek kadar “hayati” önem taşıyabilir?
Doğalgaz, elektrik, petrol sektöründe
stratejik olarak faaliyet gösteren büyük tesis ve işletmelerde çalışanların
kapanmadan muaf tutulmasına hiç kimsenin itirazı olamaz. Fakat ÖSYM sınavları
gerçekten ne kadar “hayati” önem taşıyor? Ya araç muayene istasyonları?
Araç muayeneleri iki hafta ertelense
kıyamet mi kopar? Sürücü kursları, direksiyon sınavları sadece iki hafta
ertelenemez mi?
O HALDE NEDEN ADINA TAM KAPANMA DEDİLER?
Çünkü tam bir yıldır sürdürdüğümüz
mücadeleyle “bütün Türkiye’yi” salgının ancak “tam kapanma” tedbiri alınarak
durdurulabileceğine ikna ettik.
Artık çok küçük, ihmal edilebilir bir
azınlık dışında bütün Türkiye çözümün “tam kapanma” olduğuna inanıyor. Herkes “yeter
artık, dört hafta kapanalım bu dert bitsin” diyor.
Bu nedenle bir yıldır insanları “maske
– mesafe – temizlik” formülüyle, aşıyla oyalayanlar, artık insanların bunlara
kanmadığını görünce, “tam kapanma” yapıyoruz demek zorunda kaldılar. Son çare,
insanları kapanıyoruz diye kandırmaya çalışıyorlar.
YEMEZLER
Ancak yanlış hesap “halktan” dönecek.
İnsanlar bunun “sözde kapanma”
olduğunu hemen anlayacak ve hükumetten “gerçek” bir kapanma talep edecekler.
Gerçekten kapanma tedbirinden muaf tutulması gereken “hayati” işler dışındaki
bütün işlerin tatil edildiği ve herkesin sosyal ve ekonomik olarak desteklendiği
bir “tam kapanma” isteyecekler.
Çünkü insanlar artık “yarım – yamalak”
kapanmaların, hiçbir işe yaramamak bir yana, salgını daha da azdırdığını
öğrendiler. Şimdi “sözde kapanma” ile günlük vaka sayısının beş binlere
ineceğini, fakat ardından gelecek açılmadan sonra, aynı geçen yıl olduğu gibi
kışa girerken, vaka sayısının yine katlanarak artacağını çok iyi biliyorlar.
Haydi, daha vakit var. Bu yanlıştan dönelim.
“Sözde” kapanma yerine “gerçek” kapanmaya gidelim ve bu virüsü hayatımızdan
çıkartalım. Bunu bugüne kadar pandemiye verdiğimiz kurbanlara borçluyuz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder