Çalışma yaşamı tarihin bütün dönemlerinde emekçiler için birçok “tehlike” barındırmıştı, fakat Sanayi Devrimi işyerlerini emekçiler için sözcüğün tam anlamıyla birer “mezbahaya” çevirdi. İşçiler açlıktan ölmemek için girmek zorunda kaldıkları fabrikalarda çoğu kez kollarını, bacaklarını ve bazen de yaşamlarını yitiriyorlardı.
Zamanla kendi sorunlarına kendileri sahip çıkmazlarsa, sorunlarının asla çözülemeyeceğini anlayan işçiler, sorunları etrafında bir araya gelmeye, örgütlenmeye başladılar. Bu dönemde Avrupa’nın en bilinçli işçileri Almanya’daydı. İşyeri hekimliğinin temellerini 1880’lerde işyerlerinde kazaları önlenmesi ve işçi sağlığı için harekete geçen Alman işçiler attılar.
İlk olarak Alman Marangozlar Birliği,
Mart 1888’de Dr. Alfred Bernstein’dan üyeleri için “ilkyardım kursu”
düzenlemesini talep ettiler. Başlangıçta daha “genel” bir içeriğe sahip olan
kurslar giderek “özelleşti” ve 1888 – 1889 kışında işçilerin işyerlerinde en sık
karşılaştıkları kazalara yönelik 12 günlük formel bir ilkyardım kursu
oluşturuldu.
Ekim 1889’da Alman Marangozlar
Birliği’nin deneyimi Berlin’deki işçi gazetelerinde yayınlandı ve Berlinli
işçiler kuramsal ve uygulamalı derslerin verildiği kursa katılmaya davet
edildiler. Kurslar kısa zamanda Almanya’nın diğer sanayi merkezlerinde de
yaygınlaşmaya başladı.
Bu kurslara katılarak ilkyardım
eğitimi alan işçilerin kurs ücretlerini sendikalar ödüyorlardı. İlkyardımcı
işçiler işyerlerinde bir kaza meydana geldiğinde ilk müdahaleyi yapıyorlar ve
hayat kurtarıyorlardı. Gerçi sendikalı olmayan bir işçi de kaza geçirdiğinde ücretsiz
ilkyardım hizmeti alabiliyordu, fakat sendikalar işyerlerinde gönüllü ilkyardım
hizmeti sunmaya başladıktan sonra sendikalaşma oranları hızla yükselmeye
başladı.
Almanya’da işçiler, işyeri dışında da
sağlık sorunlarına sahip çıkmaya başladılar. Hamburg’da 1892 yazında patlak
veren ve kısa sürede büyük çoğunluğu emekçi 8.600 insanın yaşamını alan kolera
salgınından sonra Berlin Belediye Meclisi’ndeki komünistler, gönüllü işçilerden
oluşan sağlık ekipleri kurulmasını ve kapsamlı önleyici tedbirler alınmasını
talep ettiler.
Başta Dr. Ignaz Zadek olmak üzere komünist hekimler, Belediye bünyesinde oluşturulan Sağlık Komisyonu’na destek vereceklerini açıkladılar. 1896 baharında August Bebel, bu girişimlerin ülke çapında yaygınlaştırılması için çağrıda bulundu. 7 Ağustos 1897’de Spandau yakınlarındaki Pichelsdorf’da düzenlenen bir işçi festivalinde 40 bin işçinin katılımıyla “Arbeiter-Samariter” (İşçi İlkyardım Gönüllüsü) örgütü kuruldu.
1899’dan itibaren bütün işçi
eylemlerinde (festivaller, spor karşılaşmaları, grevler, mitingler vb) “Arbeiter-Samariter”
grupları ilkyardım tedbirleri aldılar. 1901’de Berlin ve Dresden, 1904’te
Cologne, 1906’da Meißen, 1907’de Hamburg ve Elberfeld, 1909’da Nuremberg ve Kassel şubeleri açıldı. 11 - 12 Nisan 1909’da
da Arbeiter-Samariter-Bund (ASB) kuruldu.
Arbeiter-Samariter-Bund tarafından
sunulan hizmetler şöyle sıralanabilir:
1. Anlaşmalı hekimlerden sağlanan
tıbbi hizmetler
2. İşyerlerinde, belediyelerde ve
devlet kurumlarında kaza önleme tedbirleri
3. Hasta işçiler için evde bakım
hizmetleri
4. Bulaşıcı hastalıklarla mücadele
5. Hijyen (barınma, işyeri, gıda ve
giyim)
Birinci Paylaşım Savaşı döneminde
Almanya’da sosyal demokratların yaşadığı bölünme, diğer işçi örgütleri gibi
gönüllü ilkyardımcı işçilerin örgütlerine de yansıdı. Komünistler Arbeiter-Samariter-Bund’dan
ayrılarak, 22 Haziran 1921'de Leo Klauber önderliğinde Proleter Sağlık Hizmeti (Proletarische Gesundheitsdienst) adı
altında yeni bir örgütte bir araya geldiler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder