Translate

18 Eylül 2020 Cuma

Salgınla mücadele değil, psikolojik harp


Pandeminin gidişini, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) paneli (WHO Covid 19 Dashboard) ve worldometers.info gibi kaynaklardan izlemeye çalışıyoruz. Bu kaynaklara bir göz atarsanız, dünyanın bütün ülkelerine ilişkin vaka ve ölüm sayılarının bulunduğunu, fakat Türkmenistan’a ait tek bir veri olmadığını görürsünüz.

 

Bunun nedeni Türkmenistan’ın DSÖ’ne Covid 19 ile ilişkili tek bir vaka ve ölüm bildirmemesi. Türkmenistan, salgına karşı Şubat ayından beri gerekli tedbirleri aldığını ve ülkede şimdiye kadar hiçbir Covid 19 vakası görülmediğini iddia ediyor.

 

Bugünlerde Türkiye’de de benzer bir durum yaşamıyor muyuz? Sağlık Bakanlığı her akşam “turkuaz” tabloda birtakım sayılar açıklıyor. Bazıları bu rakamlardan yalnızca ortadaki en büyük rakamın, yani günün tarihinin doğru olduğunu söylüyor. Gerçek vaka sayılarının, Bakanlığın açıkladığı rakamların 3, 5, hatta 10 katı olduğunu söyleyenler var. Bakanlığın verdiği ölüm sayısının, yalnızca birkaç ilde gerçekleştiğini iddia edenler var.

 

Türkmenistan’a dönersek, bu ülkenin dünya üzerinde virüsün ülkesine girmesini önlemek için çok doğru bir kararla Çin ile havayolu ulaşımını daha Ocak ayında kısıtlayan ilk ülkelerden biri olduğunu söyleyebiliriz. Örneğin Türkiye bu konuda Mart ortalarına kadar hiçbir ciddi tedbir almamıştı. Hatta Umre dönüşünde yaşanan tedbirsizlik sonrasında vaka sayılarında patlama olmuştu. Türkmenistan daha sonra yine çok doğru bir karar alarak havayolu ulaşımındaki kısıtlamalarını bütün ülkelere genişletti.

 

Ancak Türkmenistan’ın Covid 19 ile mücadelede çok başarılı oldukları söylenemeyecek olan komşuları İran, Kazakistan, Özbekistan ve Afganistan ile kilometrelerce kara sınırı var ve bu sınırlar tarihsel olarak bizim doğu ve güneydoğu sınırlarımız gibi karşılıklı kaçak geçişlere çok müsait. Gerçi Türkmenistan bu ülkelerle kara sınırlarını da kapattığını söylüyor, fakat belki de kapatılan sadece “sınır kapıları”. Bu nedenle havayolu kısıtlamalarının virüsün ülkeye girmesini önlemeye yetmeyeceği söylenebilir.

 

Bazı çevreler Türkmenistan’da “koronavirüs” sözcüğünün de devlet başkanı Kurbangül Berdimuhammedov tarafından yasaklandığını iddia ediyorlar. Gerçi Türkmenistanlı yetkililer böyle bir yasağın söz konusu olmadığını söylüyor, fakat Türkmenistan medyasında Mart ayından beri bu sözcüğe hiç rastlanmamış. Şüphesiz “oto-sansür” de olabilir.

 

Ülkede koronavirüs sözcüğünü yasaklamakla, koronavirüs yokmuş gibi davranmakla ne elde edilir, vaka ve ölüm sayıları neden daha düşük gösterilir, bir ülkenin yöneticileri bunları neden yapsın gibi soruların yanıtı ise “psikolojik harp” kavramında gizli.

 

Psikolojik harp, insanların duygu, düşünce ve davranışlarını değiştirmek maksadıyla bilginin kullanılması olarak tanımlanıyor. Buradan psikolojik harbin silahının “bilgi” olduğunu anlıyoruz. Amaca bilgi ile “oynanarak” ulaşılmaya çalışılıyor.

 

Türkmenistan’daki yönetim, iktidarını sürdürebilmek için Türkmenistanlıları bir “sağlık ve mutluluk” ülkesinde yaşadıklarına inandırmaya çalışıyor ve sağlıkla ilgili “bilgileri” bu amaca yönelik olarak şekillendiriyor.

 

Örneğin Türkmenistan medyası her gün Berdimuhammedov'u, spor salonunda ağırlık kaldırırken veya bisiklete binerken görüntülüyor. Devlet memurları sabahları Berdimuhammedov'un “sağlık ve mutluluk” kampanyası çerçevesinde üniformalarıyla egzersiz yapıyor. Bu “çerçeve” Türkmenistan’da maske takanlara “halkı paniğe sevk etmek” suçlamasıyla ceza kesilmesini de açıklıyor.



Kuşkusuz Türkmenistan’ın sağlık konusundaki bilgileri şekillendirmeye ilişkin tutumu Covid 19 ile sınırlı değil. Türkmenistan’ın aynı zamanda DSÖ’ne ülkede görülen HIV/AIDS, tüberküloz ve hepatit gibi bulaşıcı hastalıkları da bildirmediği görülüyor. Çünkü ülkede bu hastalıkların varlığı, Türkmenistan’ın toplum gözünde yaratılmaya çalışılan “sağlık ve mutluluk” diyarı imajını bozabilir. Bu nedenle Aşkabat’ta düzenlenen spor etkinlikleri kesintisiz sürdürülüyor.

 

Bugüne kadar tek bir Covid 19 vakası bildirmeyen ülkede camilerin 1 Ekim’e kadar ibadete kapatılması veya yaz boyunca Türkmenistanlıların Hazar kıyısında yüzmesine veya tatil köylerinde dinlenmesine izin verilmemesi, Türkmenistan yönetiminin insanların çok bir araya gelmelerini istemediği şeklinde yorumlanabilir elbette.

 

Fakat elinizde “resmi” veri olmadığından, Türkiye’de gerçek vaka sayısının Bakanlığın açıkladığının 10 katı olduğunu kanıtlayamadığınız gibi, Türkmenistan’da Covid 19 görüldüğünü ve bu nedenle ölümler olduğunu da “kanıtlamanız” mümkün değil.


Akif Akalın

 

KAYNAKLAR

 

https://covid19.who.int/table

https://www.worldometers.info/coronavirus/#countries

https://www.aljazeera.com/programmes/thestream/2020/08/turkmenistan-coronavirus-free-200801025048267.html

https://www.npr.org/sections/coronavirus-live updates/2020/03/31/824611607/turkmenistan-has-banned-use-of-the-word-coronavirus

https://www.independent.co.uk/news/world/asia/coronavirus-turkmenistan-ban-masks-word-a9438266.html

https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-52207919

https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-53314586

https://eurasianet.org/turkmenistan-they-call-me-mr-boombastic

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder