Translate

3 Şubat 2022 Perşembe

EGE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ TOPLUM SAĞLIĞI ENSTİTÜSÜ

 

İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’nde 2012 – 2013 öğretim yılında Toplumcu Tıp dersi kapsamında seminer olarak sunulmuş ve tartışılmıştır.

 

Halk Sağlığı Uzmanları Derneği’nin yayın organı olan Halk Sağlığında Gündem (HASGÜN) elektronik dergisinin Haziran – Temmuz 2012 nüshasında yer alan “Halk Sağlığında İz Bırakanlar” bölümünde “Ege Toplum Sağlığı Enstitüsü” konusu işlenmiştir.

 

4 Temmuz 1975 tarihinde kurulan Enstitü’nün ülkemizin toplumcu tıp deneyiminde çok önemli bir yeri vardır ve Enstitü ülkemizde toplumcu tıp alanında birçok ilke imza atmıştır:

 

1. İlk kez bir sağlık kurumuna sağlık dışı mesleklerden (sosyolog, ekonomist, çocuk gelişimi uzmanı, sosyal çalışmacı, gıda mühendisi vb) uzmanlar istihdam edilmiş ve hizmet sunulan bölgede sağlık sorunlarının çözümü için bu mesleklerden uzmanlarla gerçekten birlikte çalışılmış ve çok değerli işler üretilmiştir.

 

2. İlk kez bu Enstitü’de hekim dışı meslek gruplarına Halk Sağlığı Uzmanlık eğitimi verilmesi planlanmıştır.

 

3. Enstitü’nün ilklerinden ve en büyük başarılarından biri de, kurum içinde tam bir demokratik işleyişi yaşama geçirmesidir.

 

Kuşkusuz bunların çoğu, daha önce de birçok yazar tarafından dile getirilmiştir, fakat ilk kez Enstitü’de yaşama geçirilmek için gerçekten ciddi çaba gösterilmiş ve elden geldiğince de gerçekleştirilmiştir.

 

Bugün bizler Toplumcu Tıp Seminerleri’nde Enstitü’den kalan deneyimlerden yararlanmaya ve Enstitü’nün açtığı yoldan ilerlemeye çalışıyoruz.

 

ENSTİTÜ İLE TANIŞMAMIZ

 

12 Eylül faşist askeri darbesinden sonra oluşan koşullara uyum güçlüğü çeken toplumcu güçler, 1981 yılının ilk aylarından itibaren çalışmalarını yarı-gizli etkinliklerle sürdürmeye başlamışlardı.

 

Üniversiteye devam edemediğim bu dönemde, E.Ü. Tıp Fakültesi’nden bir ve E.Ü. Yüksek Hemşirelik Fakültesi’nden iki öğrenci arkadaşla birlikte Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Toplum Sağlığı Enstitüsü’nün (EÜTFTSE) düzenlediği 3. Toplum Sağlığı Sempozyumu’nun (1) hazırlık çalışmalarında Prof. Dr. Tuğrul Özgür’e yardımcı olmak için görev almıştık.

 

Sempozyum Eylül ayında Çeşme-Ilıca’da yapılacaktı. Kabaca “ayak işleri” denebilecek görevler üstlenmemize karşın, Tuğrul hoca bizim de (öğrencilerin) Sempozyum gündemli toplantılara Enstitü görevlileriyle birlikte katılmamızı istiyordu. Dahası toplantılarda hemen her konuda bizim de görüşlerimizi alıyor ve onurlandırıyordu.

 

Ayrıca Tuğrul hoca bizi (sanıyorum kendi cebinden) sempozyum boyunca Ilıca’da, odalarında şifalı su kaynağı ile banyo alınabilen bir otelde misafir etmişti. Bu sayede Enstitü ile tanışmış, yapılan çalışmalar hakkında biraz fikir sahibi olmuştuk.

 

Sempozyum’un oldukça tedirgin bir ortamda geçtiğini anımsıyorum. Daha çok getir-götür işleriyle uğraştığımız halde Kenan Mortan’ın bir konuşmasını dinleyebilmiş, bazı hararetli tartışmaları izleyebilmiştik.

 

Bir ay kadar sonra okula 12 Eylül’de bırakmak zorunda kaldığım yerden devam etmeye başlamıştım. Ertesi yıl Enstitü’nün kapatıldığını ve çalışanların dağıtıldığını duyduk ve üzüldük. O günlerde o kadar çok şey yitiriyorduk ki, hangi birine üzüleceğimizi bilemiyorduk...

 

Yıllar sonra Toronto’da Ryerson Üniversitesi Halk Sağlığı Okulu’na giderken, aynı üniversitede Sosyoloji bölümünde ders veren Mustafa Koç ile tanıştım. Boğaziçi Üniversitesi’nde Sosyoloji bölümünü bitirdikten sonra EÜTF - TSE’nde sosyolog ve Müdür Yardımcısı olarak görev yaptığını anlattı.

 

Türkiye’ye döndükten sonra, ülkemizdeki önemli bir toplumcu tıp deneyimi olan EÜTFTSE deneyiminin unutulmaması için bir şeyler yapmak gerektiği düşüncesiyle Mustafa Koç ile yazışarak birlikte çalışmayı önerdim; fakat daha sonra gündelik yaşamın hay huyu içinde arkasını getiremedim.

 

Halk Sağlığında Gündem (HASGÜN) elektronik dergisinin Haziran – Temmuz 2012 nüshasında “Halk Sağlığında İz Bırakanlar” bölümünde “Ege Toplum Sağlığı Enstitüsü” konusunun işlendiğini görünce çok heyecanlandım ve bunun Enstitü’nün anısını yaşatabilmek için bir fırsat olarak değerlendirilebileceğini düşündüm.

 

EÜTF’NDE TOPLUMCU TIP GELENEĞİNİN DOĞUŞU

 

Şanda Çalı EÜTF - TSE’nün kuruluşuna ilişkin detayları şöyle sunmaktadır:

 

“Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Toplum Sağlığı Enstitüsü (kısaca Enstitü) yürürlükte bulunan 1750 sayılı Üniversiteler Kanunu’na uygun olarak, fakültenin 55 öğretim üyesinin imzasını taşıyan gerekçeli bir önerinin 18 Haziran 1975’te Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi (EÜTF) Kurulu’na verilmesi ve bu önerinin 4 Temmuz 1975’te Ege Üniversitesi (EÜ) Senatosu’nda oy birliği ile kabul edilmesi ile kuruldu; EÜTF Kurulunda 6 Mayıs 1977’de öğretim ve yönetim kurulları oluşturuldu; EÜTF Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden bir profesör müdürlüğe atandı” .

 

Kuşkusuz bu detaylar Enstitü’nün kurumsal olarak nasıl inşa edildiğine ilişkin fikir vermektedir, ancak EÜTF’nin toplumcu tıp geleneğini ortaya koyabilmek için, EÜTFTSE’nün kuruluş öyküsüne biraz daha gerilerden başlamak daha aydınlatıcı olacaktır.

 

Ege Üniversitesi 1955 yılında kurulduğunda, Hamburg Devlet Hıfzıssıhha Enstitüsü’nde hıfzıssıhha uzmanlığı eğitimi almış olan ve İstanbul Tıp Fakültesi’nde Hijyen Kürsüsü’nde görev yapan M. Muhittin Erel (1899 – 1986), Ege Üniversitesi Rektörlüğü görevinin yanında EÜTF’nin kurucu Dekanı olarak görevlendirilmiş, böylelikle de Hijyen Kürsüsü, EÜTF’de kurulan ilk kürsüler arasında yer almıştır. 


Ancak EÜTF’de toplumcu tıp anlayışı Hijyen Kürsüsü’nde değil, Sabiha Özgür (1922 – 2011) tarafından 1957 yılında kurulan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları (2) Kürsüsü’nde filizlenmiştir.

 

EÜTF’de 20 Aralık 1957 tarihinde açılan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Kürsüsü’nü kuran ve aynı zamanda başkanlığını üstlenen (3) Sabiha Özgür, 1945 yılında İstanbul Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra, yeni açılmış olan Ankara Tıp Fakültesi Çocuk Hastalıkları ve Bakımı Kliniği’nde (4) Albert Eckstein’ın ilk asistanı olmuş ve 1949 yılında uzmanlığını ve 1952 yılında doçentliğini almıştır.

 

Albert Eckstein (1891 -1950) Düsseldorf Tıp Akademisi Pediatri Kürsüsü başkanı iken, 12 Haziran 1935 tarihinde Hitler hükümetinin aldığı bir kararla Yahudi olduğu gerekçesiyle 1 Temmuz 1935 itibariyle işine son verilmiştir.

 

Adolf Hitler’in iktidara geldiği 1933 yılından beri sosyalistler ve Yahudiler işlerinden atılmakta ve ülkeyi terketmeye zorlanmaktadır. 1933 Mart’ında evi basıldıktan sonra Zürih’e kaçmak zorunda kalan diğer bir Yahudi bilim insanı olan Philipp Schwartz, burada Türkiye’ye 1933 Üniversite Reformu için danışmanlık yapan Albert Malche ile temas kurar. Malche, Schwartz’ın bu dönemde Türkiye’nin bilim insanı gereksinimini karşılamak isteyen dönemin Milli Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip ile ilişki kurmasını sağlar.

 

Schwartz, 1933 Nisan’ında dostları Fritz Demuth ve Moritz Bonn ile birlikte Yurtdışındaki Alman Bilim İnsanları Acil Gereksinim Örgütü’nü kurar ve örgüte üye olan bilim insanlarının isimleriyle birlikte 6 Temmuz 1933’de Türkiye’ye gelerek Dr. Reşit Galip ile birlikte Üniversite Reformu Komisyonu’na katılır ve Türkiye’ye gelebilecek bilim insanlarının listesini sunar.

 

Hükümet Malche’nin raporu doğrultusunda, 31 Temmuz 1933’te Darülfünun hocalarının % 65’ini emekliye ayırır ve yerlerine çoğu Almanya’dan kaçan bilim insanları olmak üzere yabancı bilim insanlarıyla doldurur.

 

Eckstein bu örgüt kanalıyla 1935 Eylül’ünde Türkiye’ye gelerek, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Dr. Refik Saydam tarafından Ankara Numune Hastanesi’nde Pediatri Bölümü’nün yöneticiliğine atanır.

 

Daha sonra Ankara Tıp Fakültesi’nde Pediatri Bölümü’nün de kuruculuğunu ve yöneticiliğini yapan Eckstein, Türkiye’de bulunduğu 14 yıl içinde birçok il, ilçe ve köyü gezerek Türkiye’de ana-çocuk sağlığının durumuna ilişkin raporlar hazırlamıştır. Sabiha Özgür gibi birçok asistan yetiştirerek ülkemizde sosyal pediatrinin temellerinin atılmasına katkıda bulunmuştur.

 



İzmir’de bir tıp fakültesi açılınca, fakültenin pediatri bölümünü kurmak için İzmir’e gelen Sabiha Özgür, 1958 yılında profesörlüğe yükselmiş ve 1962 yılında, 1953’te Fransa’da sosyal pediatri ve beslenme alanında çalışmalar yapmış olan Tuğrul Özgür ile evlenmiştir.

 

Bu dönemde Türkiye’de bir askeri darbeyle Menderes – Bayar diktası yıkılmış ve işçi sınıfına ve emekçilere örgütlenme hakkı tanıyan bir Anayasa kabul edilmiştir. Anayasa’nın 49. Maddesi sağlığı bir hak olarak tanımlamakta ve yurttaşlarının sağlığından devleti sorumlu tutmaktadır (5).

 

1961 yılında 224 Sayılı Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesine Dair Kanun (6) kabul edilerek, sağlık hizmetleri sosyalleştirilmiş ve Türkiye’de toplumcu tıbbın önü açılmıştır. Türkiye’de sağlık hizmetleri 1963 yılından itibaren ülkenin doğusundan başlanarak sosyalleştirilmiştir. Bu kapsamda 1964 yılından başlayarak çeşitli bölgelerde Eğitim Araştırma Bölgeleri (EAB) kurulmuştur. 1968 yılında da İzmir Torbalı, Selçuk’ta bir EAB kurulmuş ve Bölge’de hizmetin yürütülmesi için EÜTF ile bir protokol yapılmıştır.

 

Sabiha Özgür ve Tuğrul Özgür çifti Torbalı – Tepeköy Sosyalleştirme Pilot Bölgesi’nin çalışmalarının sorumluluğunun E.Ü. Tıp Fakültesi Pediatri Kliniği’ne verilmesini sağlamışlardır. 


Bu yıllarda Cumhuriyet Gazetesi, Prof Dr. Sabiha Özgür’ün, eşi Doç. Dr. Tuğrul Özgür’le birlikte Torbalı köylerinde bebek ölümlerini incelediğini ve bu dönemde çok yüksek seyreden bebek ölüm hızının en önemli nedenlerinden birinin “bakımsızlık” (yoksulluk nedeniyle bebeklere gerekli bakımın sağlanamaması) olduğunu tespit ettiklerini haber yapmıştır.

 



Toplumcu tıbbın temelleri 1850’lere kadar gerilere gitmekte ve F. Engels ve R. Virchow’un çalışmalarına dayanmaktadır. Yeryüzünde sağlık hizmetlerini toplumcu tıp ilkelerine göre örgütleyen ilk ülke Sovyetler Birliği olmuştur. 1917’de sermayeyi iktidardan uzaklaştıran işçi sınıf ve emekçiler özellikle bebek ve çocuk sağlığına büyük önem vermişler, bu alanda büyük atılımlar gerçekleştirmişlerdir. 


Sovyetler Birliği’nde bu dönemde işyerlerinde ve mahallelerde açılan kreşler ve anaokulları, aynı zamanda birer sağlık kurumu olup, ileride sosyal pediatri olarak gelişen disiplinin öngördüğü bütün hizmetler, bu kurumlarda ve okul sağlığı hizmetlerinde sunulmaktadır.

 


Emperyalistler arası İkinci Savaş döneminde Sovyetler Birliği’ni daha yakından tanıma şansı bulan Avrupa, Sovyetler’deki bebek ve çocuk sağlığı hizmetlerini benimseyerek, sosyal pediatri adı altında örgütlemeye başlamıştır. Türkiye sosyal pediatri ile 1960’larda sağlık hizmetlerinin sosyalleştirilmesi ve Sabiha Özgür ve Tuğrul Özgür’ün bu alandaki özgün çalışmalarıyla tanışmıştır.

 

Tıp eğitiminde sosyal pediatri, ilk olarak Sabiha Özgür tarafından EÜTF müfredatına konmuştur (7). Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları dersi üçüncü sınıfa alınmış ve daha sonra yine pediatri Türkiye’de ilk kez EÜTF’de “büyük stajlar” arasına alınmıştır. 1969 yılında Sabiha ve Tuğrul Özgür, ülkemizde yayınlanan ilk Sosyal Pediatri kitabını kaleme almışlardır (8).

 


E.Ü. Tıp Fakültesi Pediatri Kliniği birçok toplumcu tıp uygulamasına öncülük etmiştir. Bunlar arasında en önemli olanlardan biri, klinikte Türkiye’deki ilk laboratuvar tipi Mama Mutfağı’nın kurulmasıdır. Asistanların her bebek için mama kartı ve rasyonlar yazdıkları bu mutfaklar, ileride Ana-Çocuk Sağlığı Merkezleri ve Sağlık Ocakları bünyesinde kurulacak mutfakların öncüsüdür.

 

Sebze çorbaları, muhallebi ve özel diyetlerin hazırlandığı mutfaklarda beslenme yetersizliği olan bebeklere yağsız sütle başlanıp, kalorisi kademeli olarak arttırılarak yapılan tedaviler uygulanmaktadır. Mutfaklarda hazırlanan mamaların ailelerin ekonomik koşullarına uygun olmasına ve bölgesel diyetlerin kullanılmasına özen gösterilmektedir. 


İshalli bebekler için maliyeti bedavaya yakın tedavi seçenekleri sunulan mutfaklar toplum tarafından kısa sürede benimsenmiştir. Parası olmayan hiçbir hastanın geri çevrilmediği, tedavi masraflarının karşılanması için toplumsal dayanışmanın bütün örneklerinin sergilendiği klinikte, yoksul hastalar gerektiğinde eğitim vakası olarak tedavi edilmektedir.

 

TOPLUM SAĞLIĞI ENSTİTÜSÜ

 

Enstitü, kuruluşu 1975 yılında gerçekleşmesine karşın, ancak 1978 sonlarında faaliyete geçebilmiştir. Bunun nedeni her şeyden önce siyasaldır. Türkiye’de işçi sınıfı mücadelesinin doruklarına ulaştığı bu yıllarda, başta üniversiteler olmak üzere aydınlar emeğin sermayeye karşı yürüttüğü kavgada emekten yana tutum almışlar ve bu mücadeleye kendi alanlarından katkı koymaya başlamışlardı. Toplum Sağlığı Enstitüsü’nün kurulmasında dönemin Dekanı olan M. Yavuz Aksu’nun (1924 - 1999) büyük katkısı vardır (9).

 

1977 1 Mayıs’ında gerçekleştirilen katliama karşın Türkiye solu, katliamdan 1 ay kadar sonra (10) yapılan seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi’nde birleşmiş ve seçmenlerin % 41’i bu partiye oy vermiştir. Ancak Bülent Ecevit’in kurduğu 40. Hükumet’in ömrü, milletvekili sayısı yeterli olmadığı için yalnız bir ay sürmüş, fakat daha sonra 5 Ocak 1978’de yeterli sayıya ulaşarak 42. Hükumeti kurabilmiştir.

 

42. Hükumet’in Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı’na (SSYB) Mete Tan getirilmiştir. Yıllardır sağcı hükumetlerin sekteye uğrattığı sosyalleştirmeyi diriltebilmek amacıyla 29 Haziran 1978 tarihinde kamuoyunda “Tam Gün Yasası” olarak bilinen ve sağlık personelinin ekonomik ve özlük haklarında çok büyük iyileştirmeler sağlayan bir yasa kabul edilmiştir.

 

EÜTFTSE, bu tarihsel ve toplumsal koşullarda, bölgede çalışan Sağlık Ocağı hekimleri asistan olarak alınarak, 1978 yılı sonlarında faaliyete başlayabilmiştir. Uzun süre kadro sorunlarıyla boğuşan Enstitünün akademik kadroları dışında, müdür yardımcısı kadrosuna Boğaziçi Üniversitesi’nden yeni mezun bir sosyolog olan Mustafa Koç, iki eczacı, iki çocuk gelişimi uzmanı, laboratuvar teknisyenleri, hizmetli, sekreter ve şoför alınabilmiştir.

 

Başından itibaren toplumcu tıp ilkelerine göre örgütlenen Enstitü’de, sağlığı tıbbi müdahalelere indirgeyen ve sağlığı değil hastalıkları esas alan bir biyomedikal yaklaşım yerine, sağlığı önceleyen ve hastalıkların kaynağı olan çalışma ve yaşam koşullarını iyileştirmeyi esas alan toplumcu bir yaklaşım benimsenmiştir. Bu anlayış Enstitü’nün kurumsal yapısına da yansımış ve Enstitü’de örneğin Köy ve Köylü Sağlığı Bölümü açılarak (11) bu alana özgü sorunlarla ilgilenilmiştir.

 

Şanda Çalı Enstitü bünyesindeki bölümlerden bazılarını şöyle sıralamaktadır:

 

• Aile Sağlığı

o Adolesan

o Sosyal pediatri

o Okul sağlığı

o Geriartri

o Sosyal obstetrik ve jinekoloji

o Ana sağlığı

o Aile Planlaması

 

• Eğitim – öğretim

 

• İş sağlığı

o İş sağlığı

o İş ve işyeri güvenliği

o İş güvencesi

 

• Köy ve köylü sağlığı

o Kooperatifleşme

o İmece

o Hayvan cinsinin ıslahı

o Arıcılık

o Erozyonu önleme

o Aşı (insan, hayvan, bitki)

 

1980 yılında, SSYB Sosyalleştirme Daire Başkanı Doğan Benli’nin yardımıyla Bornova Eğitim ve Araştırma Grup Başkanlığı Enstitü’ye bağlanmıştır. Bornova henüz sosyalleştirmeye alınmadığından bölgede Sağlık Ocakları açılmamıştır. Olanaklar ölçüsünde bölgeden daireler kiralanarak ilk Sağlık Ocakları kurulmaya başlamıştır. Bu döneme kadar sosyalleştirme daha çok kırsal alanlara yönelik bir uygulama olarak görülürken, EÜTFTSE, bütün zorluklarına karşın kentsel bir alanda da Sağlık Ocağı hizmetlerinin başarıyla yürütülebileceğini göstermiştir.

 

Bornova ilçesinde kurulan Sağlık Ocakları’nda 224 sayılı yasa ve 154 sayılı yönergede belirlenen bütün hizmetler sunulmaya çalışılmıştır.

 

Enstitü çalışmalarını henüz yoluna koymuşken, bu kez önce 11 Ocak 1979’da Ecevit hükumeti devrilmiş, ardından 24 Ocak Kararları olarak tarihe geçen ve Türkiye’nin geleceğini ipotek altına alan kararlar alınmış ve bu kararları yaşama geçirebilmek için 12 Eylül 1980’de faşist bir askeri darbe gerçekleştirilmiştir.

 

12 Eylül faşist askeri darbesi sonrasında EÜTF’nde 100’den fazla asistan ve 40’tan fazla öğretim üyesinin işine son verilmiştir. SSYB (12) ile yapılan protokol iptal edilmiş, fakülte Bornova Eğitim ve Araştırma Bölgesi’nden çekilmiş, 1981 yılında çıkartılan 2547 sayılı yasa ile kurulan Yüksek Öğretim Kurulu, standartlaşma bahanesiyle Enstitü’yü kapatmış, arşivini yakmış, kütüphanesini ve kadrolarını dağıtmıştır.

 

SONSÖZ

 

EÜTFTSE’nde yaşanan toplumcu tıp deneyiminin ortaya çıkartılması bakımından Halk Sağlığında Gündem (HASGÜN) dergisinin başlatmış olduğu girişim çok değerlidir. Bu deneyimin günümüzü daha iyi aydınlatabilmesi için daha da zenginleştirilmesi, dönemin tanıklarının deneyimlerini ayrıntılı olarak paylaşmaları ve genç kuşaklara aktarmaları büyük önem taşımaktadır. Toplumcu Tıp Seminerleri olarak önümüzdeki aylarda EÜTFTSE deneyimini genç öğrenci ve asistan arkadaşlarımıza aktarabilecek misafirleri fakültemizde ağırlamak umuduyla...

 

Ali Osman Karababa’nın sunduğu Enstitü Çalışanları Listesi:

 

Müdürler:

Tuğrul Özgür

Yürük İyriboz

 

Uzmanlar:

Şanda Çalı (Halk Sağlığı)

Meltem Ağzıtemiz (Halk Sağlığı)

M.Ali Biliker (Halk Sağlığı)

Ahmet Dilsiz (Halk Sağlığı)

Seyhan Gülmen (Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları)

Dolunay Çiftdemir (Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları)

Göker Çiftdemir (Genel Cerrahi)

Hüsamettin Ayar (Halk Sağlığı-Kadın Hastalıkları ve Doğum)

Hüseyin Saklamaz (İç Hastalıkları)

Üstün Çeliker (İç hastalıkları)

 

Asistanlar:

Ali Osman Karababa

Şakir Ay

Erdal Beşer

İsmail Sancak

İsmail Hakkı Timur

Lütfiye Emiral

Zeliha Tosun

Nesrin Kocabıyık

Gülçin Başdemir

Feride Aksu

Ender Arkun

Ayşe Tekeli

Zehra Zeybek

Ethem Erol

 

Diğer çalışanlar:

Faruk Erisev (Diş Hekimi)

Neşe Boztok (Eczacı)

Asuman Boyacıgiller (Eczacı)

Nesrin Kusin (Gıda Mühendisi)

Zehra Çalışkan (Sosyal Hizmet Uzmanı)

Sevcihan Özkoç (Çocuk Gelişim Uzmanı)

Şule

Kenan Mortan (Ekonomist)

Gülsün Aydemir (Yüksek Hemşire)

Dilek Çakır (Yüksek Hemşire)

Fatma Karabacak (Yüksek Hemşire)

Mustafa Koç (Sosyolog)

Günay Bağdiken (Sekreter)

Şaziye Şeftalici (Sekreter)

Üzeyir Şimşek, Zafer Sayın ve Abbas Sözeri

 

DİPNOTLAR

 

1. 16 – 20 Eylül 1981 tarihlerinde Çeşme – Ilıca’da yapılmıştır.

 

2. Türkiye’de ilk pediatri kürsüsü İstanbul Tıp Fakültesi ve Ankara Tıp Fakültesi’nde Çocuk Hastalıkları ve Bakımı adı altında kurulmuştur. Sabiha Özgür bu ismin hasta çocukların tedavisini öne çıkarttığı, oysa asıl olanın Eckstein’ın her zaman asistanlarına söylediği gibi çocukların sağlıklarını korumak olduğu düşüncesiyle kurduğu kürsünün ismini Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları olarak koyar. Daha sonra bu isim diğer fakülteler tarafından da benimsenmiş ve yaygınlaşmıştır.

 

3. Bu görevi emekli olduğu 1989 tarihine dek kesintisiz sürdürmüştür.

 

4. Fakülte 26 Haziran 1945’te ve pediatri kliniği 14 Temmuz 1945’te Ankara Numune Hastanesi’nden çocuk yataklarının bir kısmı alınarak açılmıştır.

 

5. 1961 Anayasa’sı 12 Eylül faşist askeri darbesiyle kaldırılmış ve yerine geçirilen 1982 Anayasası’nda devlet sağlık alanındaki yükümlülüklerinden arındırılmıştır.

 

6. Sosyalleştirme, yalnızca 1960’ların ortalarında birkaç yıl (Türkiye İşçi Partisi’nin Meclis’te yasanın hükümlerinin yerine getirilmesi için yürüttüğü mücadeleyle) ve 1970’lerin sonlarında Ecevit hükümeti döneminde uygulanmıştır.

 

Bu dönemler dışında ise sağcı hükümetler tarafından rafa kaldırılmış ve yasaya aykırı birçok düzenlemeye gidilmiştir.

 

7. Daha sonra 1990 yılı Mayıs’ında EÜTF’de Sosyal Pediatri Bilim Dalı’nı da Sabiha Özgür kurmuştur.

 

8. Kitabın ikinci baskısı 1994 yılında yapılmıştır.

 

9. Aksu 12 Eylül faşist askeri darbesinden sonra 1981 Ekim’inde 1402 sayılı yasa ile üniversiteden uzaklaştırılan bilim insanları arasındadır. Daha sonra 5 Mart 1984 tarihinde kaleme alınan Aydınlar Dilekçesi’ne imza attığı için yargılananlar arasında yer almıştır.

 

10. 5 Haziran 1977

 

11. 1970’li yıllarda Türkiye hala ağırlıklı olarak bir tarım toplumudur ve 1975 yılında nüfusunun % 58.2’si kırsal alanlarda yaşamaktadır.

 

12. 12 Eylül faşist askeri darbesinden sonra önce Anayasa’da devletin sağlığa ilişkin yükümlülükleri budanmış, daha sonra 1989 yılında SSYB, sosyal yardım işlevlerinden arındırılmış ve ismi Sağlık Bakanlığı olarak değiştirilmiştir.

 

KAYNAKLAR

 

Ağzıtemiz M. (2012). Ege Toplum Sağlığı Enstitüsü’nde. Halk Sağlığında Gündem. Cilt: 2, Sayı: 6 - 7. http://bulten.hasuder.org.tr/index.php/hg/article/view/213/396

 

Akalın MA. (2010). Toplumcu Tıp: Sovyetler Birliği Deneyimi. İstanbul: Yazılama Yayınevi.

 

Akalın MA. (2011). Sosyalleştirmenin Kökenleri. http://istanbul.academia.edu/MehmetAkif Akal%C4%B1n/Teaching/21791/Sosyallestirmenin_Kokenleri_The_Roots_of_Socialized_Medicine

 

Akar N. (2003). Anadolu’da bir Çocuk Doktoru. Ord .Prof. Dr. Albert Eckstein. Genişletilmiş 2. Baskı. Ankara: Pelikan Yayınları.

 

Akar N. (2004). Albert Eckstein: a pioneer in paediatrics in Turkey. Turkish Journal of Paediatrics, 46: 295 – 297.

 

Akar N. (2008). Bozkır Çocuklarına Bir Umut: Dr. Albert Eckstein. İstanbul: Gürer Yayınları.

 

Aksakoğlu G. (2012). Toplum Sağlığı. Halk Sağlığında Gündem. Cilt: 2, Sayı: 1. http://bulten.hasuder.org.tr/index.php/hg/article/view/37/126

 

Andıç F. ve Reisman A. (2007). Migration and transfer of knowledge: Refugees from nazism and Turkish legal reform. Forum historiae iuris. http://www.forhistiur.de/zitat/0707andic_reisman.htm

 

Coşkun L. (2012). Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Toplum Sağlığı Enstitüsü (1978 – 1983): Bizim Trajik Öykümüzden Belleğimde Kalanlar. Halk Sağlığında Gündem. Cilt: 2, Sayı: 6 - 7. http://bulten.hasuder.org.tr/index.php/hg/article/view/219/393

 

Çalı Ş. (2012). Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Toplum Sağlığı Enstitüsü’nün Aşırı Acıklı

Hikayesi. Halk Sağlığında Gündem. Cilt: 2, Sayı: 6 - 7.

http://bulten.hasuder.org.tr/index.php/hg/article/view/212/395

 

Erisev F. (2012). Bir Diş Hekimi’nin Anılarından Ege Toplum Sağlığı Enstitüsü. Halk Sağlığında Gündem. Cilt: 2, Sayı: 6 - 7. http://bulten.hasuder.org.tr/index.php/hg/article/view/222/404

 

Karababa AO. (2012). Ege Toplum Sağlığı. Halk Sağlığında Gündem. Cilt: 2, Sayı: 6 - 7. http://bulten.hasuder.org.tr/index.php/hg/article/view/211/392


Karababa AO. (2012). Bir Toplum Sağlığı Asistanının Öyküsü. Halk Sağlığında Gündem. Cilt: 2, Sayı: 6 - 7. http://bulten.hasuder.org.tr/index.php/hg/article/view/210/394

 

Kılıç B ve Aksakoğlu G. (2006). Eğitim Araştırma ve Sağlık Bölgeleri (1964 – 2005). Toplum Hekimliği Bülteni, 25(3): 7 – 14.

 

Namal A. (2003). Ord. Prof. Dr. Philipp Schwartz’ın (1894 – 1977) İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Patoloji Eğitimine Katkıları. Türk Patoloji Dergisi, 19 (1 – 2): 1 – 6.

 

Sigerist HE. (1937). Socialized Medicine in the Soviet Union. London: Victor Gollancz Ltd.

 

Sosyal Pediatri Derneği. Sabiha Özgür. http://www.sosyalpediatri.org.tr/sabihaozgur.pdf

 

Üstün Ç. (2010). Bir Üniversitenin Kuruluşu ve Ord. Prof. Dr. M. Muhittin (Muhiddin) Erel. Nobel Medicus, 6(2): 113 – 116.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder