Translate

15 Ekim 2020 Perşembe

Türkiye’de bir zamanlar okul sağlığı hizmeti de varmış

 


Dünyada “okul sağlığı” çabalarının tarihi 20. yüzyılın başlarına dayanır. Tarihteki ilk Okul Sağlığı Kongresi, Almanya’da 1904 yılında toplanmıştır. Bu kongrede ağırlıklı olarak okulların fiziksel koşulları sağlık yönünden değerlendirilmiştir.  Daha sonraki kongrelerde okul sağlığının farklı boyutları ele alınmıştır.

 

Okul sağlığı hizmetleri 1917 Ekim Devrimi sonrasında kapitalist ülkelerde olduğundan çok daha kapsamlı bir anlayışla ele alınmış ve yine kapitalist ülkelerden farklı olarak “ayrı” bir okul sağlığı örgütlenmesi yerine, ülkenin genel sağlık örgütlenmesinin bir parçası olarak değerlendirilmiştir.

 

Osmanlı döneminde ilk okul sağlığı çalışmaları ise İkinci Meşrutiyet dönemi Maarif (Eğitim) Bakanı Emrullah Efendi tarafından başlatılmıştır. İttihat ve Terakki (Birlik ve İlerleme) Cemiyeti’nin önemli isimlerinden biri olan Emrullah Efendi, Eğitim Bakanı olarak görev yaptığı 1910 – 1912 yılları arasında okul sağlığı çalışmalarının temelini atmıştır.

 

Emrullah Efendi Tıp Fakültesi öğretim üyelerinden Adnan Bey’i, 1910 yılında Paris’te düzenlenen Üçüncü Uluslararası Okul Sağlığı Kongresine katılmak üzere göndermiş, Adnan Bey daha sonra iki ay süreyle Fransa ve Almanya’daki okul sağlığı çalışmalarını incelemiş ve İstanbul’a dönünce üç hekimden oluşan Okul Hıfzıssıhha Komisyonu’nun başkanlığına getirilmiştir.

 

Osmanlı İmparatorluğu’nda okul sağlığı çalışmalarına günümüzden 100 yıl kadar önce Galatasaray Lisesi’nde başlanmıştır. Her öğrenci için bir “sağlık karnesi” oluşturulmuş, öğrenciler okul hekimleri tarafından düzenli olarak sağlık kontrolünden geçirilmiş, büyüme ve gelişmeleri yakından takip edilmiştir.

 

Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında okul sağlığı çalışmaları, Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde kurulan Mektep Hıfzıssıhhası Müdürlüğü tarafından yürütülmüştür. Okul sağlığı çalışmaları çerçevesinde çocukların büyüme ve gelişmeleri dönemin bilimsel rehberlerine göre izlenmiştir.

 

Bir rehberde 6 yaşında bir çocuğun ağırlığının kız – erkek çocuklar arasında biraz fark olmakla birlikte 20 kg (veya biliniyorsa doğum ağırlığının 6 – 7 katı), 10 yaşında 30 kg  (veya biliniyorsa doğum ağırlığının 10 katı), 15,5 yaşında 48 kg olması gerektiği belirtilmektedir. Okullarda örgütlenen okul sağlığı birimleri, öğrencilerin büyüme ve gelişmelerini bu değerleri referans alarak izlemektedir.

 

Okul çocuklarının sağlığı için gece uykusu ve sabah kahvaltısı çok önemlidir. Ebeveyn okul tarafından bu konularda bilinçlendirilmeli, örneğin orta mektebe giden bir çocuğun geceleri en az 9 saat uyumalarının sağlanması istenmelidir. Yine ebeveyn çocuğunu kahvaltısını yaptırmadan okula göndermemelidir. Kahvaltı çorba, peynir, yağ ve yumurta içermelidir. Kahvaltı yapmadan okula gelen çocukların, kahvaltı yapanlara göre çok daha fazla hastalandıkları anlatılmalıdır.

 

1930’lu yıllarda ilkokullarda ders saatlerinin çocuğun yaşına göre belirlenmesi önerilmektedir. Buna göre ders süreleri 1. – 3. sınıflarda 15 – 30 dakika, 4. – 7. sınıflarda 40 – 45 dakika ve 8. sınıftan itibaren 45 – 50 dakika olmalıdır. 7 – 12 yaş grubu için günde en çok 6, 12 – 15 yaş grubu için 7 ve 15 yaşından büyükler için 8 saat ders konulabilir. Dersler arasında en az 10 – 15 dakika teneffüs olmalı, öğle arası 1,5 – 2 saat olmalıdır.

 

Sabah saat 10.30 civarı verilecek teneffüs 20 dakika olmalı ve bu teneffüste öğrencilere kahvaltı verilmelidir. Bu kahvaltıda ekmek, peynir veya tereyağı, kuru üzüm, kuru incir ve fındık verilmelidir.

 

Eğitim ve öğretimin mekanı okuldur. Öğrencilere mümkün olduğunca az ev ödevi verilmelidir. Cumartesi öğleden sonra ve Pazar günleri için asla ev ödevi verilmemelidir. Bu zamanlar çocukların tam dinlenmelerine ayrılmıştır.

 

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 1930 yılında yayınlanan talimatnamede öğrencilerin “beslenmesi” ayrıntılı olarak ele alınmıştır. Buna göre aşağıdaki kalori cetveli oluşturulmuştur:

 

13 – 29 kilo arası çocuklarda kilo başına onarım için 60, gelişme için 0,5 kalori, 30 – 39 kilo arası çocuklarda kilo başına onarım için 55, gelişme için 1 kalori ve 40 – 49 kilo arası çocuklarda kilo başına onarım için 50, gelişme için 1 kalori, ayrıca kilodan bağımsız olarak çocuğun zihni çalışması için kilo başına 3 kalori gereksinimi vardır. Ayrıca okullar öğrenciler için yemek hazırlarken gıdaların yüzde 8 kadarının harcanmadan atıldığını da dikkate almalıdır.

 

13 – 15 kilo ağırlığında bir çocuğun gıdasında kilo başına 2 gram protein, 3 gram yağ ve 6 gram karbonhidrat, 16 – 30 kilo ağırlığında bir çocuğun gıdasında kilo başına 2 gram protein, 2 gram yağ ve 8,5 gram karbonhidrat, 30 – 40 kilo ağırlığında bir çocuğun gıdasında kilo başına 2,5 gram protein, 1,5 gram yağ ve 7 gram karbonhidrat bulunmalıdır.

 

 Çocukların protein gereksinimlerinin yüzde 60 kadarı hayvansal ve 40 kadarı bitkisel kaynaklardan sağlanmalıdır. Okul idareleri ayrıca çocukların vitamin ve madeni tuz gereksinimlerini de dikkate almalıdır.  

 

Türkiye’de ilk okul sağlığı kitabı İstanbul Erkek Öğretmen Okulu Fen Bilgisi öğretmeni M. Cemal tarafından 1928 yılında Arap alfabesiyle yayınlanmıştır. Kitapta okul sağlığı “okulda çocuğun bedensel, akılsal ve ahlaki gelişimini en uygun koşullarda sağlamak, buna engel olan nedenleri araştırmak, olumsuzlukları gidermek” olarak tanımlanmıştır.

 

1930 yılında kabul edilen Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nda “okul sağlığı” hizmetleri ayrı bir bölüm olarak yer almaktadır. Okul sağlığı hizmeti bir devlet yükümlülüğü olarak kabul edilmiş ve uygulanmıştır. Daha sonra 1961 yılında kabul edilen Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesine Dair Kanun ile okul sağlığı hizmetleri Sağlık Ocakları’na verilmiştir.


Akif Akalın

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder