Dünyada “okul sağlığı” çabalarının
tarihi 20. yüzyılın başlarına dayanır. Tarihteki ilk Okul Sağlığı Kongresi, Almanya’da
1904 yılında toplanmıştır. Bu kongrede ağırlıklı olarak okulların fiziksel
koşulları sağlık yönünden değerlendirilmiştir. Daha sonraki kongrelerde okul sağlığının
farklı boyutları ele alınmıştır.
Okul sağlığı hizmetleri 1917 Ekim
Devrimi sonrasında kapitalist ülkelerde olduğundan çok daha kapsamlı bir
anlayışla ele alınmış ve yine kapitalist ülkelerden farklı olarak “ayrı” bir
okul sağlığı örgütlenmesi yerine, ülkenin genel sağlık örgütlenmesinin bir
parçası olarak değerlendirilmiştir.
Osmanlı döneminde ilk okul sağlığı çalışmaları ise İkinci Meşrutiyet dönemi Maarif (Eğitim) Bakanı Emrullah Efendi tarafından başlatılmıştır. İttihat ve Terakki (Birlik ve İlerleme) Cemiyeti’nin önemli isimlerinden biri olan Emrullah Efendi, Eğitim Bakanı olarak görev yaptığı 1910 – 1912 yılları arasında okul sağlığı çalışmalarının temelini atmıştır.
Emrullah Efendi Tıp Fakültesi öğretim
üyelerinden Adnan Bey’i, 1910 yılında Paris’te düzenlenen Üçüncü Uluslararası
Okul Sağlığı Kongresine katılmak üzere göndermiş, Adnan Bey daha sonra iki ay
süreyle Fransa ve Almanya’daki okul sağlığı çalışmalarını incelemiş ve İstanbul’a
dönünce üç hekimden oluşan Okul Hıfzıssıhha Komisyonu’nun başkanlığına
getirilmiştir.
Osmanlı İmparatorluğu’nda okul
sağlığı çalışmalarına günümüzden 100 yıl kadar önce Galatasaray Lisesi’nde
başlanmıştır. Her öğrenci için bir “sağlık karnesi” oluşturulmuş, öğrenciler okul
hekimleri tarafından düzenli olarak sağlık kontrolünden geçirilmiş, büyüme ve
gelişmeleri yakından takip edilmiştir.
Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında
okul sağlığı çalışmaları, Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde kurulan Mektep
Hıfzıssıhhası Müdürlüğü tarafından yürütülmüştür. Okul sağlığı çalışmaları
çerçevesinde çocukların büyüme ve gelişmeleri dönemin bilimsel rehberlerine
göre izlenmiştir.
Bir rehberde 6 yaşında bir çocuğun ağırlığının
kız – erkek çocuklar arasında biraz fark olmakla birlikte 20 kg (veya
biliniyorsa doğum ağırlığının 6 – 7 katı), 10 yaşında 30 kg (veya biliniyorsa doğum ağırlığının 10 katı),
15,5 yaşında 48 kg olması gerektiği belirtilmektedir. Okullarda örgütlenen okul
sağlığı birimleri, öğrencilerin büyüme ve gelişmelerini bu değerleri referans
alarak izlemektedir.
Okul çocuklarının sağlığı için gece
uykusu ve sabah kahvaltısı çok önemlidir. Ebeveyn okul tarafından bu konularda bilinçlendirilmeli,
örneğin orta mektebe giden bir çocuğun geceleri en az 9 saat uyumalarının
sağlanması istenmelidir. Yine ebeveyn çocuğunu kahvaltısını yaptırmadan okula
göndermemelidir. Kahvaltı çorba, peynir, yağ ve yumurta içermelidir. Kahvaltı
yapmadan okula gelen çocukların, kahvaltı yapanlara göre çok daha fazla
hastalandıkları anlatılmalıdır.
1930’lu yıllarda ilkokullarda ders
saatlerinin çocuğun yaşına göre belirlenmesi önerilmektedir. Buna göre ders
süreleri 1. – 3. sınıflarda 15 – 30 dakika, 4. – 7. sınıflarda 40 – 45 dakika
ve 8. sınıftan itibaren 45 – 50 dakika olmalıdır. 7 – 12 yaş grubu için günde en
çok 6, 12 – 15 yaş grubu için 7 ve 15 yaşından büyükler için 8 saat ders
konulabilir. Dersler arasında en az 10 – 15 dakika teneffüs olmalı, öğle arası
1,5 – 2 saat olmalıdır.
Sabah saat 10.30 civarı verilecek
teneffüs 20 dakika olmalı ve bu teneffüste öğrencilere kahvaltı verilmelidir.
Bu kahvaltıda ekmek, peynir veya tereyağı, kuru üzüm, kuru incir ve fındık
verilmelidir.
Eğitim ve öğretimin mekanı okuldur.
Öğrencilere mümkün olduğunca az ev ödevi verilmelidir. Cumartesi öğleden sonra
ve Pazar günleri için asla ev ödevi verilmemelidir. Bu zamanlar çocukların tam
dinlenmelerine ayrılmıştır.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından
1930 yılında yayınlanan talimatnamede öğrencilerin “beslenmesi” ayrıntılı
olarak ele alınmıştır. Buna göre aşağıdaki kalori cetveli oluşturulmuştur:
13 – 29 kilo arası çocuklarda kilo
başına onarım için 60, gelişme için 0,5 kalori, 30 – 39 kilo arası çocuklarda
kilo başına onarım için 55, gelişme için 1 kalori ve 40 – 49 kilo arası çocuklarda
kilo başına onarım için 50, gelişme için 1 kalori, ayrıca kilodan bağımsız
olarak çocuğun zihni çalışması için kilo başına 3 kalori gereksinimi vardır.
Ayrıca okullar öğrenciler için yemek hazırlarken gıdaların yüzde 8 kadarının
harcanmadan atıldığını da dikkate almalıdır.
13 – 15 kilo ağırlığında bir çocuğun
gıdasında kilo başına 2 gram protein, 3 gram yağ ve 6 gram karbonhidrat, 16 –
30 kilo ağırlığında bir çocuğun gıdasında kilo başına 2 gram protein, 2 gram
yağ ve 8,5 gram karbonhidrat, 30 – 40 kilo ağırlığında bir çocuğun gıdasında
kilo başına 2,5 gram protein, 1,5 gram yağ ve 7 gram karbonhidrat bulunmalıdır.
Çocukların protein gereksinimlerinin yüzde 60
kadarı hayvansal ve 40 kadarı bitkisel kaynaklardan sağlanmalıdır. Okul
idareleri ayrıca çocukların vitamin ve madeni tuz gereksinimlerini de dikkate
almalıdır.
Türkiye’de ilk okul sağlığı kitabı
İstanbul Erkek Öğretmen Okulu Fen Bilgisi öğretmeni M. Cemal tarafından 1928
yılında Arap alfabesiyle yayınlanmıştır. Kitapta okul sağlığı “okulda çocuğun bedensel,
akılsal ve ahlaki gelişimini en uygun koşullarda sağlamak, buna engel olan
nedenleri araştırmak, olumsuzlukları gidermek” olarak tanımlanmıştır.
1930 yılında kabul edilen Umumi
Hıfzıssıhha Kanunu’nda “okul sağlığı” hizmetleri ayrı bir bölüm olarak yer almaktadır.
Okul sağlığı hizmeti bir devlet yükümlülüğü olarak kabul edilmiş ve
uygulanmıştır. Daha sonra 1961 yılında kabul edilen Sağlık Hizmetlerinin
Sosyalleştirilmesine Dair Kanun ile okul sağlığı hizmetleri Sağlık Ocakları’na
verilmiştir.
Akif Akalın
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder