Nagehan Alçı bugün Habertürk’de
yayınlanan “Ben
bu kapanmadan hiçbir şey anlamadım” başlıklı makalesinde şöyle diyor:
“Perşembe akşamı 19’dan itibaren ‘tam kapanma’ olacak deniyor ama ben bu nasıl bir ‘tam’ kapanma, hiç anlamadım sevgili okurlar. Kime sorsam ‘Bizim iznimiz var’ ya da ‘Biz kapsam dışıyız’ diyor”.
BU TAM KAPANMA DEĞİL
Gerçekten Nagehan Alçı meseleyi çok
iyi anlamış. Hükumetin açıkladığı tedbirler kesinlikle “tam kapanma” tedbirleri
değil. Nagehan Alçı makalesinde şöyle devam ediyor:
“Tüm imalathaneler açık. Fabrikalar
açık. Sadece ilaç ya da gıda değil ayakkabıdan, kozmetiğe her türlü üretim
kesintisiz sürüyor. İnşaatlar da öyle. Benim buna itirazım yok, eğer ekonominin
çarklarının dönmesi için bu zorunluysa yapılmalı ama ismine de ‘tam kapanma’
denmemeli… Tüm işçiler ve üretim zinciri çalışanları işbaşı yapmaya devam
edecek. Bu milyonların sokaklarda olması demek”.
Bakınız değerli okurlar, buradaki
anahtar tümce “Bu milyonların sokaklarda olması demek” tümcesidir. Milyonlarca
insanın “kapsam dışı” olduğu bir kapanma dünyanın neresinde görülmüş?
Değerli okurlarımız, hükumetin bu
tedbirlere neden “tam kapanma” dediğini çok iyi anlayabiliyoruz. Bunun nedeni
hükumetin salgın mücadelesinde kullandığı “maske – mesafe – temizlik”
politikasının iflasıdır.
Bir yıldır sürdürdüğümüz mücadeleyle,
bütün halkımızı sorunun ancak “tam kapanma” ile çözülebileceğine ikna ettik.
Ancak salgınla mücadelesini “her ne pahasına olursa olsun çarklar dönecek, ölen
ölür, kalan sağlar bizimdir” üzerine inşa eden hükumet, üretimin birkaç hafta
durması demek olan “tam kapanma” tedbiri almak yerine, mevcut yarım – yamalak tedbirleri
biraz daha genişleterek, toplumu kandırmayı tercih etti.
AMAÇ TAM KAPANMAYI GÜNDEMDEN DÜŞÜRMEK
Hükumet böylece bir taşla iki kuş
vuracak:
Birincisi, yarım – yamalak tedbirlerle
vaka sayısını azaltacak ve turizm sezonuna yabancı turistlerin gözünü
korkutmayacak bir günlük vaka sayısıyla girilebilecek.
İkincisi, bugünkü yarım – yamalak tedbirleri
“tam kapanma” diye lanse ederek, yarın salgın kontrol altına alınamadığında, “işte
tam kapanmayı da yaptık, olmadı” diyerek, “tam kapanma” tedbirini önerenleri
susturacak.
Hal böyleyken başta CHP olmak üzere muhalefetin
ve meslek örgütlerinin bu oyuna gelmelerini anlayabilmek gerçekten mümkün değil.
Hepsi sanki bu tedbirler gerçekten “tam kapanma” tedbiriymiş de, sosyal destek
kısmı eksik kalmış gibi açıklamalar yapıyorlar.
Partisiyle, meslek örgütüyle bu
ülkenin muhalefetinin olan biteni Nagehan Alçı’nın anladığı kadar anlayamamış
olması gerçekten anlaşılamaz bir durum.
Nagehan Alçı kapanmanın kimlere
olduğunu da belirtmiş: “Kısacası kapanan yalnızca esnaf. Yani eve hapsedilen ve
maalesef artık rutin hale gelen çocuklar ve 65 yaş üzerine bir de esnaf ve kamu
görevlilerinin önemli bir kısmı eklendi. Değişen bu”.
Acaba partisiyle, meslek örgütüyle muhalefet
İçişleri Bakanlığı’nın genelgesini okumadı mı da Nagehan Alçı’nın anladığını
anlayamadı, yoksa okuduğunu mu anlayamadı?
TAM KAPANMA NEDİR VE NASIL BAŞARILI OLUR
Tam kapanma, Nagehan Alçı’nın da makalesinde
belirttiği gibi “hayati” olmayan bütün etkinliklerin tatil edilerek, nüfusun
tamamına yakın bir kısmının (bazı bilim insanları buna yüzde 95 diyor)
evlerinde kalmalarıdır.
Ancak böyle bir tedbirin başarılı
olmasının “olmazsa olmaz” koşuları vardır. Bu koşulların başında kapanma
sürecinde herkesin devlet tarafından sosyal ve ekonomik olarak desteklenmesi
gelmektedir.
Tam kapanma sadece insanların
evlerine kapatılması değildir. Kapanma sağlandıktan sonra hızla filyasyon –
sürveyans çalışmalarının ve kitlesel aşılamanın başlatılması gerekir.
Salgınla mücadelenin ilkelerini
defalarca yazdık, muhalefetimiz için bir kez daha yineleyelim: Yaygın test
yapılacak, testi pozitif çıkanlar izole edilecekler ve temaslılar karantinaya
alınacak.
Ancak bu tedbirler bir arada
gerçekleştirilirse salgın “kontrol altına alınabilir”.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder