Translate

14 Ağustos 2022 Pazar

Bertolt Brecht'in Çağrı'sı (Appell)


Bertolt Brecht’i 66 yıl önce bugün yitirdik. Yirminci yüzyıl Alman şiiri ve tiyatrosunun en önemli ismi olan Brecht’in sağlığa ve hastalığa “toplumcu” yaklaşımı mükemmel yansıtan şiirleri vardır. Hekimleri “sağlığın toplumsal belirleyicileri” konusunda uyaran Brecht, onlardan hastalıkların biyolojik nedenlerine takılıp kalmamalarını, “toplumsal” nedenlerine inmelerini ister.

 

“Bir işçinin hekime çektiği söylev” şiirinde kendisini neyin hasta ettiğini bilen işçi, hekime ders verir: “elbiselerimizi yıpratan neyse, vücudumuzu yıpratan da odur”.

 

Bedenindeki ağrının “rutubetten” olduğunu söyleyen hekime evinin duvarındaki lekenin de rutubetten olduğunu söyleyen işçi sorar: “Rutubet nereden”?


APPELL – ÇAĞRI

 

Brecht’in çok bilinen “Bir işçinin hekime çektiği söylev” şiiri dışında “toplumcu tıp” yaklaşımını yansıtan “Appell” (Çağrı) başlıklı bir şiiri daha vardır. Bu şiir Brecht’in Danimarka’da sürgündeyken kaleme aldığı “Svendborg Şiirleri” arasında yer almaktadır. 


Hasta bir komüniste çağrı

 

Tüberküloz olduğunu duyduk.

Senden isteğimiz: Kaderin

Bir oyunu olarak görme bunu.

Rutubetli köşelerde seni yoksul bir giyimle

Açlığa mecbur eden sömürücülerin

Saldırısı olarak gör. O hasta etti seni.

İşte sana buyruk: Gir hemen mücadeleye,

Hem hastalığa karşı, hem de baskıya karşı

Hile, keskinlik, inat

Ne gerekiyorsa hepsini kullan, en derin

Sefalet içinde bile, zayıflığın kendisinden

Hareketle yürüyen mücadelemizin

Bir parçası olarak, her vasıtayla

Pisliğe karşı insanlığın

Zaferi için!

Seni en kısa zamanda yine

Görevinin başında bekliyoruz, yoldaş. 

 

Hasta komünistten yoldaşlarına yanıt

 

Kötü ev, yoksul giyim ve açlıkla beni

Hasta ettiler, saflarınızdan uzak bıraktılar.

Kendimi toplamak için hemen üstlendim mücadeleyi.

 

Beni gören herkese

Hastalığımın nedenini açıklar

Suçluları açık açık gösteririm.

 

En küçük çıkar uğruna beni aldatmaya kalkan

Hastalık sigortasına karşı da mücadelem var

Hem de yataktan.

 

Hastanenin görevlerini öğrendim ayrıntısıyla

Ezilen sınıftan hastalara karşı her gün yapılan

Kötü muameleyi de. Sağlığıma kavuşmak için

Gereken her yola başvuracağım.

 

İsabet alıp yaralanmış da olsam

Saflarınızı bırakmadım işte. Sizinleyim

Son nefesime kadar. Zayıflamayı düşünmem bile.

Sizden ricam

Beni hep hesaba katın.

 

Doktorlara ve hastabakıcılara çağrı

 

Size gelince doktorlar, hastabakıcılar. Sizin

Aranızda da, kendiniz gibi insan yüzü taşıyanlardan yana

Görevlerinin farkında olan epey kişi vardır

Az da olsa epey kişi vardır mutlaka. Sizlerden

Hastalarımızı, sigortayla mücadelede ve hastanelerin

Ezilen sınıfa karşı tutumuyla mücadelede

Desteklemenizi istiyoruz.

Bunun için, sömürünün ve aldatmanın

Gönüllü aleti olan ötekilerle

Mücadeleye katılmanız gerekecek, biliyoruz.

Onları kendi düşmanınız olarak görün zaten, diyoruz.

Böylece, bizim yoldaşlarımızın başına gelen

Aynı açlıkla, sizi de saat başı tehdit eden sömürücülere karşı

Kendi mücadelenizi vermiş olacaksınız

Başka bir şey değil ki.

Katılın mücadelemize!


Son olarak Brecht’in hekimlere modern etiyoloji dersi verdiği ve sağlık sorunlarının “kök nedenlerine” veya “nedenlerin nedenlerine” nasıl inileceğini gösterdiği şiirini anımsayalım: 


Bir işçinin hekime çektiği söylev

 

Biliriz nedir bizi hasta eden!

Söylenir bizi senin iyileştireceğin

hastalandığımız zaman.

 

Diyorlar ki, sen, tam on yılda

öğrenmişsin hastaları iyi etmesini

halkın parasıyla yapılan

güzel okullarda.

Dünyanın parasını dökmüşsün

olmak için bilgi sahibi.

Senin elinde öyleyse iyileştirmek bizi.

 

Ne dersin, elinde mi?

 

Seni gelince görmeye,

çıkartıyorlar üstümüzdekileri,

zor değil hastalığımızın nedenini anlamak,

şöyle bir bak üstümüze başımıza,

o saat öğrenirsin her şeyi.

Çünkü elbiselerimizi yıpratan neyse,

odur vücudumuzu da yıpratan.

 

Rutubetten, diyorsun, vücudunuzdaki ağrı.

Duvarlarımızdaki leke de ondan.

Söyle öyleyse bize:

Rutubet nerden?

 

Ezdi bitirdi bizi

çok çalışmak, az yemek.

Sense öğüt verirsin,

dersin, olun kanlı canlı!

Suda büyüyen kamışa

demeye benzer bu:

çık başka yerde yaşa.

 

Ne kadar vakit ayırırsın bizim için?

Baksana, evinde bir halın var,

en azından beş bin muayene eder.

 

Haklı çıkarmak için kendini

bunda benim suçum yok

diyeceksin ister istemez.

Bizim evin duvarındaki

ıslak lekeye git sor:

o da bundan başka bir şey demez.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder