Translate

26 Ağustos 2022 Cuma

Paarl İşçi Kliniği – Sınıfın mücadele tarihinden notlar

 


Afrika Gıda ve Konserve İşçileri Sendikası 1981 yılında Güney Afrika Cumhuriyeti’nin başkenti Cape Town’a 60 kilometre uzaklıktaki Paarl kasabasında üyeleri için sendikanın Tıbbi Yardım Fonu ile bir klinik açtı.

 

Afrika Gıda ve Konserve İşçileri Sendikası 1947 yılında kurulduğunda, üyelerinden topladığı aidatların bir bölümünü Tıbbi Yardım Fonu olarak ayırmıştı. Fon şehirdeki özel muayenehane hekimleriyle anlaşmış ve üyeleri için tedavi hizmeti sağlamıştı. Tıbbi yardım gereksinimi olan üyeler bu hekimlere gidiyor, hekimler de daha sonra tedavi ettikleri işçi başına sendikadan para alıyorlardı.

 

1980’lerin başında Fon özel hekimlere yılda 30 – 40 bin Rand ödemeye başlamıştı. Bunun üzerine sendika “kendi kliniğini” açmaya ve klinikte hekim istihdam etmeye karar verdi.

 

Sendika kliniği Tıbbi Yardım Fonu’nun kaynaklarını daha iyi değerlendirmek için açmıştı ve kısa sürede bu konuda çok başarılı oldu. Özel hekimler sendikaya işçi başına ortalama 4.70 Rand ilaç gideri fatura ederken, İşçi Kliniği’nde bu rakam 1.40 Rand’a düşmüştü. Fon buradan sağladığı tasarrufla işçilere daha fazla hizmet sunabilecekti.

 

Ancak İşçi Kliniği’nin sağladığı yararlar bununla bitmedi.

 

İşçi Kliniği işçilere sendikanın başlangıçta hiç düşünmediği faydalar sağladı. Eskiden sendikanın anlaştığı özel hekimler muayenehanelerine gelen herkese bakıyor, arada gelen işçilere de bakıyorlardı. Oysa İşçi Kliniği’ndeki hekimler yalnızca sendika üyesi işçilere bakıyordu. Bu durum işçilerin sağlık sorunlarıyla ilgilenen klinik hekimlerinin, giderek işçilerin sağlık sorunları üzerine “uzmanlaşmalarını” ve işçilere daha fazla yardımcı olabilmelerini sağladı.

 

Örneğin hekimler konserve fabrikasının taşıyıcı bant bölümünde çalışan işçilerin kendilerine en çok bel ve omuz ağrısı şikayetiyle başvurduğunu fark ettiler. Yine bu bölümde çalışmaya yeni başlayanlar genellikle vertigo (baş dönmesi) yakınmasıyla hekime başvuruyorlardı.

 

Fabrikanın meyvelerin işlendiği bölümlerinde çalışan işçilerde dermatolojik sorunlar çok daha fazla görülüyordu. Asitli meyvelerle çalışan işçilerin ellerinde enflamasyon ve enfeksiyon gelişiyordu. Yine belirli bir tip yoğurt üretiminde kullanılan koruyuculardan biri (sülfür dioksit), yoğurt dolumu bölümünde çalışanlarda deride kimyasal yanıklara neden oluyordu. 

 

Hekimler tespitlerini sendika yönetimiyle paylaşarak, fabrikada gerekli işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirleri alınması halinde işçilerin sağlık durumunun önemli ölçüde iyileştirilebileceğini söylediler.

 

Hekimlerin fabrikada çalışan işçiler üzerindeki deneyimleri, fabrikada çalışan işçileri aşarak, işçi sınıfının genelini ilgilendiren faydalar da sağladı.

 

Vardiyalı çalışmanın sağlık üzerine etkilerini inceleyen hekimler, bütün işçilerin bitkinlik yakınması olduğunu, işçilerin üçte ikisinde sindirim sistemi sorunları bulunduğunu ve mide ülseri ile kabızlık sorunlarının vardiyalı çalışmayan işçilere göre anlamlı ölçüde arttığını tespit ettiler.

 

Yine vardiyalı çalışanlarda ciddi uyku sorunları gelişiyordu. İşçilerin yarısı yeterli uyku uyuyamıyorlardı. Vardiyalı çalışan işçilerin üçte ikisi ruhsal ve mental sorunlar yaşıyordu.

 

Vardiyalı çalışmak işçilerin sosyal yaşamları üzerinde de büyük olumsuz etkiler yapıyordu. Vardiyalı işçilerin üçte ikisi aile yaşamlarında ciddi sorunlar yaşıyor, beşte üçü kendilerini sosyal olarak izole edilmiş hissediyorlardı. Vardiyalı çalışma işçilerde sosyal yaşam diye bir şey bırakmıyordu.

 

Son olarak hekimler vardiyalı çalışan işçiler arasında iş kazası geçirme sıklığının, vardiyalı çalışmayan işçilere göre çok daha yüksek olduğunu fark ettiler.

 

Bu deneyimler işçi sınıfının mücadele tarihine bir gün kullanılmak üzere yazıldı.

 

Sosyalizmde üretim değil işçi (insan) öncelikli olacak.


Üretim süreçleri, bu süreçlerde bizzat çalışan işçilerin de söz ve karar sahibi olduğu işçiler tarafından işçilerin sağlığı ve güvenliği yönünden değerlendirilecek. 


Hiçbir ekonomik yararın, tek bir işçinin sağlığından ve yaşamından daha önemli olmayacağı, işçinin sağlığı üzerinden maliyet – fayda analizlerinin yapılamayacağı bir düzen kurulacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder