Sağlık Bakanlığı’nın her konuda olduğu gibi COVID 19 aşısında da işleri karıştıracağı daha baştan belliydi. Şimdi aşıda işler giderek arapsaçına dönüyor ve Sağlık Bakanlığı’nın bu gidiş karşısında hiçbir hazırlığı olmadığını görüyoruz.
Sağlık Bakanlığı’nın
“politikasızlığı” sayesinde Türkiye’de bugün farklı aşı rejimleriyle aşılanmış
çeşitli gruplar oluştu. Kronolojik olarak gidersek bunun adım adım nasıl bugüne
geldiğini veya getirildiğini görebiliriz.
Anımsanacağı gibi ülkemizde Sağlık
Bakanlığı’nın aşı ile imtihanı Sinovac aşısının ülkemize getirilmesiyle
başladı. Yılın ilk aylarında başta sağlık çalışanları ve 65 yaş üzerindekiler
olmak üzere bir grup yurttaşımıza iki doz Sinovac aşısı yapıldı.
Daha sonra Biontech aşısı gelince,
öncelikli gruplara bahar aylarından itibaren iki doz Biontech aşısı yapılmaya
başlandı. Böylece yaza girerken bir kısmı Sinovac, diğerleri Biontech aşısıyla
aşılanmış “iki” grup insanımız (isterseniz kohort diyelim) oldu.
Yaz aylarında Sinovac aşısının
yeterli koruma sağlayamadığının anlaşılması üzerine, Sağlık Bakanlığı
Türkiye’nin gündemine “üçüncü doz” karmaşasını soktu. Aslında konu son derece
basitti. Eğer Sağlık Bakanlığı “iki doz Sinovac aşısı olanlar bir doz Biontech
aşısı olacaklar” diyebilseydi, hiçbir kargaşa olmayacaktı, fakat Bakanlık bu
beceriyi gösteremeyince elimizdeki aşı kohortlarının sayısı birden ikiden dörde
çıktı:
- 2 doz Sinovac yaptıranlar
- 2 doz Biontech yaptıranlar
- 2 doz Sinovac + 1 doz Biontech
yaptıranlar
- 2 doz Sinovac + 1 doz daha
Sinovac yaptıranlar
Eğer iki doz Sinovac yaptırmış
olanların hepsine bir doz Biontech yapılabilseydi, sorun büyümeyecekti. Fakat
Bakanlık bunu beceremedi.
Ancak iş bununla kalmadı. AB
ülkelerinin Sinovac ile aşı olanların aşı pasaportunu tanımayacağının, sadece
iki doz Biontech aşısı yaptıranlara AB’ye girme hakkı tanıyacağının duyulması
üzerine iki doz Sinovac üzerine bir doz Biontech aşısı yaptıranlara,
“isterseniz bir doz Biontech daha yaptırabilirsiniz” dendi.
Böylece Türkiye 2021 sonbaharına
farklı aşı rejimleriyle aşılanmış 5 (yazı ile beş) kohortla girdi.
Şimdi de kışa girerken yine öncelikli
gruplardan başlanarak “üçüncü doz” Biontech yapılmaya başlandı. Bakanlık daha
önce iki doz Biontech yaptıran herkese üçüncü dozu yapmayı becerebilse, işler
bu kadar karışıklıkla kalacak. Fakat tarihe baktığımızda Bakanlığın bu beceriyi
gösteremeyeceği ve daha önce tanımladığımız beş kohorta, bu kez üç doz Biontech
yapılmış bir altıncısının ekleneceğini söylemek için kahin olmak gerekmez.
Fakat bununla da bitmiyor. Ya en
başta iki doz Sinovac yaptırıp, sonra önce bu yetmez denip bir doz Biontech
yaptıran, ardından “AB ülkelerine girebilmek istiyorsanız bir doz Biontech
daha” denenler ne olacak? Bunlar da önümüzdeki Şubat’ta iki doz Biontech üzerine
üçüncü dozu (toplam 5 doz aşı) olmayacaklar mı?
Bütün bunlara ülkemizde henüz hiç aşı
yaptırmamış olanlar, tek doz Sinovac veya tek doz Biontech aşısı yaptırmış
olanları da eklerseniz, Sağlık Bakanlığı’nın ülkemizde neredeyse aşı bakımından
10 (sayı ile on) farklı kohort oluşmasına neden olduğunu, diğer bir deyişle aşı
işini sözcüğün tam anlamıyla eline yüzüne bulaştırdığını söyleyebiliriz.
Bitti mi? Keşke… Ama karşımızda Fahrettin
Koca’nın Sağlık Bakanlığı var.
Bildiğiniz gibi bir de yılan
hikayesine dönmüş Turkovac aşımız var. Sağlık Bakanlığı henüz bu aşı için onay
alamadı, fakat önümüzdeki aylarda onay alırsa, bu kez de Türkovac aşılı
kombinasyonlarla kaç aşı kohortuna varacağımızı tahmin dahi edemiyoruz.
Haksız bir eleştiri. Ulkemiz hangi asiyi oncelikle bulabildiyse onu kullandı. Ne yani biontech bulana kadar beklesemiydik? Bu bekleme döneminde kaç insanımızı kaybecektik.
YanıtlaSilDoğan Perinçek
YanıtlaSil