Bir süredir ekranlarda Türk Böbrek
Vakfı imzasıyla bir kamu spotu dönüyor. Spotta bir bardak çaya toz şeker
dökülürken, davudi bir ses “günde 50 gramdan fazla şekerin öldürebileceğini”
söylüyor. Bu sırada çaya dökülen şeker bir kuru kafa şeklini alıyor. Oldukça
korkutucu bir kampanya. Geçtiğimiz günlerde Canan Karatay da kendi üslubuyla
şekere karşı farklı bir kulvardan savaş açtı ve şekerin “en tatlı zehir”
olduğunu söyledi. Çocuklara kesinlikle şeker yedirilmemesi gerektiğini savunan
Karatay daha önce de hamile kadınlara glikoz tolerans testi yaptırılmaması
gerektiğini savunmuştu. Önümüzdeki günlerde bu konu daha da popülerleşecek ve
her kafadan bir ses çıkmaya başlayacak. Peki, emekçiler kime inanmalı?
Sağlığın ve hastalığın en önemli sosyal belirleyicisi, işçi sınıfının bilinç ve örgütlülük düzeyidir. The most important social determinant of health and disease is the level of consciousness and organization of the working class.- Akif Akalın
Translate
BESLENME etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
BESLENME etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
29 Aralık 2015 Salı
18 Aralık 2015 Cuma
Hastanızın yakınmaları ‘açlıktan’ olabilir
Yetersiz beslenme hastalarda
kendisini çok farklı yakınmalarla gösterebilir. Bu yakınmalar anksiyete (kaygı)
ve depresyon gibi psikolojik durumlardan, adet düzensizliğine (bazen adetten
kesilmeye); üriner (böbrek ve idrar yolları) sorunlardan, aşırı yorgunluğa;
doğumsal anomalilerden, büyüme/gelişme geriliğine kadar çok geniş bir yelpazeye
yayılabilir. Ülkemizde yaşayan insanların önemli bir kısmının “açlık” sınırı
altında hayatta kalma mücadelesi verdiği göz önüne alındığında, yukarıda
sıralanan sorunlara ilişkin yakınmalarla hekimlere başvuran hastalarda ilk
sorgulanması gereken durum “gıda güvencesi”dir.
15 Aralık 2015 Salı
Küba’da sürdürülebilir kent tarımı
Sınıfın Sağlığı’nda Ağustos ayında
yayınlanan “Küba’da sosyalizm yalnız sağlıkta mı?” başlıklı yazımızda “Küba’da sadece sağlıkta
değil, yaşamın bütün alanlarında başarılı bir sosyalizm” olduğunu belirtmiş,
“Küba’da sosyalizmin tarımdan eğitime, enerjiden mimariye kadar diğer
alanlardaki başarılarından yeterince haberdar değilsek, bu yalnızca tembelliğimizden”
şeklinde serzenişte bulunmuştuk. Serzenişimize yanıt çabuk geldi ve geçen ay
Yeni İnsan yayınevi, “Küba’da Sürdürülebilir Kent Tarımı” başlıklı bir çeviri
kitap yayınladı.
30 Kasım 2015 Pazartesi
Şeker
Geçen yıldan beri Kadıköy Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde sürdürdüğümüz Toplumcu Sağlık Söyleşileri’nde bu ayın
konusu “şeker” oldu. Konu toplum sağlığı ve sınıf mücadelesi çerçevesinde ele
alınarak çeşitli boyutlarıyla tartışıldı. Şekerin gündelik yaşantımıza girmesi
ve bir sağlık sorunu olarak tartışılmaya başlaması oldukça yeni ve kapitalist
üretimle çok yakından ilişkilidir. Şekerin hem toplum sağlığı, hem de
kapitalist üretim için önemi, esas olarak sağladığı yüksek kaloriden kaynaklanıyor.
Şekerin bu özelliği onu yalnızca beslenmenin önemli bir ögesi yapmakla
kalmıyor, aynı zamanda emeğin kendisini yeniden üretiminde ayrıcalıklı bir yere
koyuyor.
12 Kasım 2015 Perşembe
Şeker lobisine ağır darbe
Geçen akşam televizyon ekranlarından kamuoyuna yansıyan bir haber, artık çanların tütün lobisinden sonra, şeker lobisi için de çalmaya başladığına işaret ediyordu. Haberde San Fransisko ve Touro Üniversitelerinin ortak bir çalışmasının sonuçlarına yer veriliyor, çalışmaya alınan çocukların diyetlerinden “sadece” şekerin çıkartılmasının, yalnızca 10 gün içinde, alınan kalori miktarını düşürmeksizin veya çocuklar kilo vermeden, metabolik hastalık bulgularında dramatik iyileşmeler sağladığını bildiriliyordu. Bu yazımızda toplumsal duyarlılığı olan bilim insanlarının şeker lobisine karşı mücadelesinden bir kesit sunuyoruz.
2 Kasım 2015 Pazartesi
Bisiklet ve kent bostanları
Sınıfın Sağlığı okurları tatil öncesinde “Küba’nın sağlıktaki başarılarını tam olarak
anlayabilmemiz için, sosyalizmin diğer alanlarda da neler söylediğini ve
yaptığını bilmeye gereksinimimiz var” dediğimiz makalemizi anımsayacaklar (Küba’da sosyalizm yalnız sağlıkta mı?). Bu kez MEDICC Review’un son sayısında
yayınlanan, Jorge Peña Díaz tarafından
kaleme alınmış, Küba’nın ulaşım ve tarım politikalarındaki yeniliklerin
değerlendirildiği ve şehir planlamasında yenilikçi ve toplumcu bir alternatifin
sunulduğu bir makaleyi paylaşıyoruz.
7 Ağustos 2015 Cuma
İşçiler tavuğu tartışmalı mı?
Okurlarımız 22 Haziran 2015’de
Sınıfın Sağlığı blogumuzda yayınlanan “Antibiyotik
direnci ve DSÖ’nün açmazı” başlıklı makalemizi anımsayacaktır. Makalede
kapitalist işletmelerin yem maliyetlerini düşürmek için insan sağlığını nasıl
tehlikeye attıkları tartışılıyordu. Makalemiz birkaç gün sonra İnsan BU web
sitesinde aynı başlıkla yayınlandı
ve oldukça ilgi gördü. Birçok aydın ve bilim insanının yorumlarıyla katıldığı
bir tartışma başladı.
30 Nisan 2015 Perşembe
HACCP uygulamalarına eleştirel bir yaklaşım
Dilimize 'Gıda Sağlığı Güvenliği Yönetimi' olarak
aktarabileceğimiz HACCP (Hazard Analysis Critica i Control
Points) sistemi ilk kez 1960'Iarın başında NASA'nın (ABD
Ulusal Havacılık ve Uzay İdaresi) talepleri doğrultusunda,
astronotların gıda güvenliğinin sağlanması amacıyla
ABD'de faaliyet gösteren Pillsbury şirketi tarafından
hazırlandı. Sistem, 1995 yılında FAO'nun (ABD Gıda ve ilaç
idaresi) HACCP'i benimsemesinden sonra, ABD'de 1997
ve AB'de 1998 yılından itibaren zorunlu hale getirildi.
Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), HACCP sisteminin küresel
ölçekte zorunlu hale getirilmesinde baş rolü oynadı.
Türkiye de 1998 yılında HACCP sisteminin aşamalı olarak
gıda sektöründe zorunlu hale getirilmesini benimsedi.
29 Aralık 2014 Pazartesi
Diyabet ve toplumsal değişim mücadelesi
Milenyum
yirminci yüzyılın ikinci yarısında insanlık için umudun simgesi olmuştu. İki
büyük sıcak savaş ve etkileri en az bunlar kadar yıkıcı olan uzun bir soğuk
savaş dönemi geçiren dünya, yirmi birinci yüzyıla ilişkin büyük umutlar
besliyordu. Şüphesiz bu umutların büyük bir kısmı da sağlığa ilişkindi. Tıptaki
baş döndürücü ilerlemeler, insanlara milenyumda daha sağlıklı bir yaşam umudu vaat
ediyordu. İnsanlar Dünya Sağlık Örgütü’nün “2000
Yılında Herkese Sağlık” belgisinin gerçek olacağına inanıyor, milenyumu
dört gözle bekliyorlardı.
11 Aralık 2014 Perşembe
Açlık endeksini toklar yaparsa
Aslında Rapor’a göre durumu “çok iyi” olan
Türkiyeliler açlığın ne demek olduğunu çok iyi bilirler, henüz açlıktan ölen
Kübra bebeği unutmadık, fakat biz yine de Rapor’un “açlıktan” ne anladığına
bakalım.
16 Kasım 2014 Pazar
Ayşe’nin öyküsü
TOPLUMCU TIP VAKA TARTIŞMALARI
VAKA 1. Ayşe’nin öyküsü
“Hasta bebek annesi ve anneannesi tarafından
3 gündür devam eden ishal yakınmasıyla polikliniğimize getirildi. Bebeğin
muayenesinde fontanellerin çöktüğü, karın derisinin elastikiyetini yitirdiği ve
37.5 C ateşi olduğu bulundu. Akut gastroenterit tanısıyla kliniğe yatırılarak
damariçi sıvı tedavisi uygulandı. Eğitim hemşiresi tarafından emzirme ve
beslenme eğitimi verildi. Hastanın klinik durumu iyileştikten sonra reçetesi
verilerek taburcu edildi”.
26 Ağustos 2013 Pazartesi
Açlık: En büyük sağlık sorunu
Dünyada her yıl, 6 milyonun üzerinde çocuk açlık ve beslenme
yetersizliğinden yaşamını yitiriyor (Black, 2003) ve günümüzde açlık, dünya nüfusunun
karşı karşıya olduğu en büyük sağlık sorunu olarak gösteriliyor (Navarro,
2004).
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)