Translate

SAĞLIK POLİTİKALARI etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
SAĞLIK POLİTİKALARI etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Mart 2023 Pazar

Bu dünyadan bir Chávez geçti

 


Bugün Hugo Chávez’i aramızdan ayrılışının 10. yıldönümünde, Venezuela’da “herkesten maddi durumuna göre, herkese tıbbi gereksinimi kadar” ilkesine dayalı bir sağlık sistemi kurma çabasını anımsayarak anacağız.

4 Mart 2023 Cumartesi

Yeniden “Yeni Uluslararası Ekonomik Düzen”

 


Depremden birkaç gün önce, 27 Ocak’ta, e-posta kutuma Progressive International adına Varsha Gandikota-Nellutla ve David Adler tarafından kaleme alınmış bir mektup geldi. Mektup Havana’da, Palacio de las Convenciones’de, Küba Devlet Başkanı Miguel Díaz-Canel ve Dışişleri Bakanı Bruno Rodríguez Parrilla dahil, 26 ülkeden 50'den fazla delegeyle “Yeni Uluslararası Ekonomik Düzen”  kongresi düzenlendiği anlatılıyordu.

20 Şubat 2023 Pazartesi

Kurtuluş yok tek başına

 


Yine bir felaket, yine bildik ekran profesörleri, yine yetkililerin hiçbir kusurları olmadığına ilişkin açıklamaları, yine acılı ağıtlar eşliğinde yürek yakan görüntüler ve yine gözyaşı.

 

Psikolojide bir olayı daha önceden yaşamışlık duygusunu ifade eden “déjà vu” diye bir kavram vardır. İki haftadır ekranları izlerken şimdiye dek kaç defa bu duyguyu yaşadık diye düşünmeden edemiyor insan. Şahsen ben sayısını hatırlayamıyorum.

 

Öyle ki, emin olun kanallardan biri yanlışlıkla “6 Şubat” yerine “17 Ağustos” depreminin enkaz görüntülerini veya depremden sonra uzmanların ve siyasetçilerin yaptıkları konuşmaları yayınlasaydı, hiçbirimiz fark etmezdik.

3 Ocak 2023 Salı

Sermayenin CDC’sine karşı Halkın CDC’si

 


CDC, ABD’nin Sağlık Bakanlığı altında faaliyet gösteren federal bir halk sağlığı kurumu olan Centers for Disease Control and Prevention (Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri) örgütünün adının ilk harflerinden oluşan bir kısaltmadır. Örgütün internet sitesinde yer alan vizyon ve misyon ifadelerine baktığımızda, kendisini yurtta ve dünyada Amerikalıların sağlığının koruyucusu olarak gördüğünü anlıyoruz. 1946 yılında kurulan örgüt, COVID 19 pandemisine kadar ABD’de ve dünyada halk sağlığı alanında oldukça saygın bir yere sahipti. Ancak 2020 yılında patlak veren pandemi karşısında sergilediği kötü performans ile içeride ve dışarıda bütün itibarını yitirdi.

24 Aralık 2022 Cumartesi

2023’e girerken tıp ve sağlık

 


Yeni yıl yazıları geleceğe ilişkin umutlar taşır. Oysa insanlık sağlık alanında yirminci yüzyıl boyunca elde ettiği bütün kazanımları yitirirken geleceğe umutla bakabilmek kolay değil. Tarihte ilk kez bir neslin anne – babalarından daha “kısa ve sağlıksız” bir ömür sürdüğüne tanık oluyoruz. Ancak çok daha vahim olan ise günümüzde tıbbın hızla siyasallaşması ve bu durumun kendisini hekimlerin mesleki pratiklerinde apaçık göstermesidir.

15 Eylül 2022 Perşembe

Engels’in Manchester’a üçüncü gelişi

 


Toplumcu tıbbın mimarı Friedrich Engels ömrünün büyük bir bölümünü İngiltere’de geçirmiş bir Alman’dır. 1842 yılında, henüz 22 yaşındayken, ailesinin İngiltere’deki tekstil işletmesinde çalışmak üzere Manchester’a gelir. Burada kaldığı 21 ay boyunca işçilerin ve emekçilerin maruz bırakıldıkları çalışma ve yaşam koşullarını gözlemler ve 1845’de ülkesine döndüğünde, Almanlara kapitalist sanayileşmenin nelere yol açtığını göstermek için “İngiltere’de İşçi Sınıfının Durumu” başlıklı kitabını yayınlar.

 

Engels’in Manchester’a ikinci gelişi beş yıl sonra, 1849’da gerçekleşir ve bu kez aile işletmesinden emekli olduğu 1870 yılına kadar Manchester’da kalır. 1870’de Londra’ya taşınan Engels, 1895 yılında ömrünü bu şehirde tamamlar. Engels’in Manchester’a üçüncü ve son gelişi ise ölümünden 122 yıl sonra, 2017 yılında gerçekleşir.

9 Eylül 2022 Cuma

Belirsiz zamanlar, tedirgin hayatlar

 




Yazımızın başlığı Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın dün kapkara sayfalarla yayınlanan “İnsani Gelişme Raporu 2021/2022” için seçtiği başlık: “Uncertain times, unsettled lives”. Çok doğru bir seçim. Bugün içinde yaşadığımız çağı hiçbir başlık daha iyi özetleyemezdi. Gerçekten de bütün dünya muhtemelen tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar “belirsiz” bir dönemden geçiyor ve herkes tedirgin.

28 Ağustos 2022 Pazar

Faşizm Kanada’yı teslim alabilecek mi?

 


Pandemi başladığında dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi Kanada’da da faşizm çoktan tırmanışa geçmişti. Özellikle ABD’de Trump’ın başkan seçilmesinden sonra gündelik yaşamda daha fazla hissedilmeye başlayan faşizm, geleneksel olarak örgütlendiği asker ve polis çevrelerinin dışına çıkarak, siviller ve gençler arasında da yaygınlaşmaya başladı.

 

Pandemi öncesinde daha çok “göçmen karşıtlığı” üzerinden taraftar toplamaya çalışan faşistler, Kanada hükumetinin pandemiye yönelik kısmi kapanma ve maske zorunluluğu gibi tedbirlerine karşı halkı örgütlemeye başladılar. Liberal Trudeau hükumetini sokağa çıkma yasaklarıyla halkın özgürlüklerini ortadan kaldırmaya çalışan bir “gizli komünist diktatörlük”, kendilerini de “özgürlük savaşçıları” olarak tanımladılar.

22 Ağustos 2022 Pazartesi

Emekçi halkın sağlığı ve akademisyenler

 


Komünist Manifesto’nun başlangıcında yer alan “Burjuvalar ve Proleterler” bölümü, “Şimdiye kadarki bütün toplumların tarihi, sınıf mücadeleleri tarihidir" tümcesiyle başlar. Buradan hareketle komünistler karşılaştıkları bütün toplumsal olayları ve olguları “sınıf mücadelesi” içinde anlamaya ve anlamlandırmaya çalışırlar.

16 Ağustos 2022 Salı

İşçi sınıfı sermayenin diz çöktürdüğü bilimi ayağa kaldırabilecek mi?

 


COVID 19 salgınının daha ilk ayları. Rob Wallace ve arkadaşları Monthly Review’un Mayıs 2020 nüshası için “ayın değerlendirmesi” bölümünü kaleme alıyorlar. “COVID-19 and Circuits of Capital” başlıklı makalelerinde Imperial Kolej epidemiyologlarının salgınla mücadelede hangi yol izlenirse kaç kişinin öleceğine ilişkin hesaplamalarına yer vermişler.

7 Ağustos 2022 Pazar

Engels and socialist medicine

 


Friedrich Engels was only twenty-four years old when he wrote “The Condition of the Working Class in England”. Even though he was a high school drop-out, Engels developed the concept of social determinants of health and diseases 150 years before the World Health Organization (WHO) defined it. The dialectical materialist approach he employed in his analyses proved a useful way of interpreting the “causes of the causes” of diseases. Rudolf Virchow, the prominent German physician, translated Engels’ ideas into medical language and promoted socialist medicine in Europe. His famous report on Upper Silesia typhus epidemic became the masterpiece of socialist medicine.

29 Temmuz 2022 Cuma

Uranyum madenciliğinin sağlık etkileri

 


Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü’nün (MTA) 25 Haziran’da Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine bağlı Arıklı Köyü yakınlarında Uranyum ve Toryum madenleri için 3.800 hektarlık bir alanda sondaj çalışmalarına başlaması bölgede yaşayanları tedirgin etti.

 

Kısa sürede “Arıklı Dayanışması” adı altında örgütlenen bölge halkı, çalışmaların Çevre Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu olmadan yürütülmesi nedeniyle 6 Temmuz’da Kaymakamlığa dilekçe verdi ve Savcılığa suç duyurusunda bulundu. Bölgede yaşayanlar Uranyum madenciliğinin kendi sağlıklarını tehlikeye atacağını ve çevreye (doğaya) zarar vereceğini düşünüyorlar. Haksız da sayılmazlar.

21 Temmuz 2022 Perşembe

Sonbaharda okullar açılacak mı?

 


Pandeminin başından beri “aç – kapa” yapa yapa bir hal olduk. Şimdi vaka sayılarının yeniden tırmanışa geçmesiyle birlikte sonbaharda okulların açılıp açılmayacağı konusu tekrar gündem oldu. Sermayenin has profesörlerinden Osman Müftüoğlu bile Hürriyet gazetesindeki köşesinde “rakamlar net ve açık olarak bizi uyarıyor ve yeni bir COVID-19 dalgasının ayak sesleri giderek netleşiyor” diyorsa vay halimize.

30 Haziran 2022 Perşembe

ABD’li bilim insanları da hesap soruyor

 


COVID 19 pandemisi muhtemelen “en kötü yönetilen” pandemi olarak tarihe geçecek. Hükumetlerin salgını “sermayenin” gereksinimlerine göre yönetmeleri, bugüne kadar dünyanın her yerinde yarım milyardan fazla insanın hastalanmasına ve 6 milyon 350 binden fazla insanın yaşamını yitirmesine neden oldu.

 

Gerçi pandemi henüz bitmedi fakat dünya halkları şimdiden bu “kötü yönetimlerden” hesap sormaya başladılar. Anımsanacağı gibi daha önce “Öğretmenler hesap soruyor” ve “Vietnam halk sağlığı tedbirlerini gevşetenlerden hesap soruyor” başlıklı yazılarımızda halk sağlığı tedbirlerini gevşetenlerden nasıl hesap sorulduğunu aktarmıştık. Bu yazımızda da, ABD’li bilim insanlarından yükselen sesleri aktaracağız.

24 Haziran 2022 Cuma

Vietnam halk sağlığı tedbirlerini gevşetenlerden hesap soruyor

 


Çok sevdiğim bir atasözümüz vardır: “keser döner sap döner, gün gelir hesap döner”.

 

Dünkü yazımızda Kanadalı öğretmenlerin, pandemi sürecinde virüsün sınıflarda yayıldığının anlaşılmasına rağmen, öğretmenlerin ve öğrencilerin sağlığı için hiçbir şey yapmayan öğretmenler sendikasından nasıl hesap sorduğunu aktarmıştık. Bugün de Vietnam’ın geçen yıl halk sağlığı tedbirlerini gevşetip binlerce insanın hastalanmasına ve ölmesine neden olanlardan nasıl hesap sorduğunu aktaracağız.

 

Darısı başımıza elbette.

23 Haziran 2022 Perşembe

Öğretmenler hesap soruyor

 


Birkaç gündür sosyal medyada çok ateşli bir tartışma sürüyor. Tartışmanın fitilini “Canada Educators' Rank-and-File Safety Committee” veya “Kanada Eğitimcileri Sıra ve Dizi Güvenlik Komitesi” tarafından ortama atılan bir tweet yaktı:

 

“Kendinize hiç sordunuz mu, neden sınıflarda yayılan bir virüsün 48 binden fazla Kanadalıyı öldürdüğü iki yıl içinde hiçbir öğretmen sendikası öğretmenlerin ve öğrencilerin korunması talebiyle greve gitmedi”?

11 Haziran 2022 Cumartesi

The Battle of Medicare is not over

 


(The following article is from the May 1-15/2005 issue of People's Voice, Canada's leading communist newspaper. Articles can be reprinted free if the source is credited. Subscription rates in Canada: $25/year, or $12 low income rate; for U.S. readers - $25 US per year; other overseas readers - $25 US or $35 CDN per year. Send to: People's Voice, 706 Clark Drive, Vancouver, Canada, V5L 3J1.)

7 Haziran 2022 Salı

3 Haziran 2022 Cuma

Neden tedavi önleyiciliğin önüne geçiyor?

 


Aklı başında herkes hastalandıktan sonra şifa aramak yerine, hastalanmamak için tedbir almanın daha iyi olacağını, bu nedenle tıbbın ve sağlık hizmetinin önceliğini “önleyiciliğe” vermesi gerektiğini söyleyecektir. Ancak tarih boyunca tıbbın ve sağlık hizmetinin birkaç istisna dışında önceliğini hiçbir zaman önleyiciliğe vermediğini, her zaman tedavi hizmetlerine ağırlık verdiğini biliyoruz. Acaba neden tedavi her zaman önleyiciliğin önüne geçiyor? Neden kaynaklarımızı hastalıkları önlemeye değil, tedavi etmeye harcıyoruz?