Yeni koronavirüs pandemisi, tıbbın siyasi iktidarın emrine girmesinin insanları nasıl felakete sürüklediğini bir kez daha gözler önüne serdi. Salgın, tıp siyasetin hizmetine girdiği için 85 milyona yakın insanı hasta edebildi ve 2 milyona yakın can alabildi. Oysa tıp, insan sağlığı yerine ekonomiyi tercih eden siyasi iktidarlar karşısında dik durabilseydi, dünya bu salgını bir felakete dönüşmeden atlatabilirdi.
Sağlığın ve hastalığın en önemli sosyal belirleyicisi, işçi sınıfının bilinç ve örgütlülük düzeyidir.
3 Ocak 2021 Pazar
1 Ocak 2021 Cuma
Emek yağması
Geçen yılın son haftasında 2021
yılında geçerli olacak asgari ücret belirlendi ve buna ilişkin tebliğ Resmi
Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. 2021’de asgari ücret net 2 bin 825 lira
90 kuruş olacak. Böylece Türkiye’de çalışma yaşamında “yağma” veya “emek
yağması” dönemi perçinlendi.
Burada “emek yağması” terimini bir “ajitasyon” malzemesi olarak değil, son yıllarda Türkiye’de ve dünyanın birçok coğrafyasında çalışma yaşamına damgasını vuran nesnel bir gerçekliğin ifadesi olarak kullanıyoruz.
30 Aralık 2020 Çarşamba
Sağlık ve sosyalizm
“Kapitalizm, ancak parasını verene temiz su, sağlıklı konut, yeterli beslenme sağlar. Oysa sosyalizmde bunların tümü devletin görevdir.”
26 Aralık 2020 Cumartesi
Sınıf mücadelesi yoksa meslek hastalığı da yok
Bugün medyaya bir haber düştü: “CHP'nin
‘meslek hastalığı’ önergesi AKP ve MHP oylarıyla reddedildi”.
Zerre şaşırdık mı? Hayır. Aksine TBMM, COVID 19’u bir meslek hastalığı olarak kabul etseydi çok şaşırır, bugüne kadar okuduklarımızı, bildiklerimizi sorgulamak zorunda kalırdık. Çünkü bugün COVID 19’un bir meslek hastalığı olarak kabul edilmesi için gereken bütün “tıbbi – teknik” koşullar var fakat en önemli koşul yok: “sınıf mücadelesi”.
20 Aralık 2020 Pazar
Acil Kullanım Onayı meselesi
Hafta sonu tam herkes artık aşılama sürecine giriyoruz, her şey yolunda gidiyor, tünelin ucunda ışık göründü derken, Sağlık Bakanlığı’nın aniden yayınladığı bir yönetmelik ortalığı yeniden karıştırdı.
19 Aralık 2020 Cumartesi
Keşke Kanada’da mı yaşıyor olsaydık?
Muhtemelen bugünlerde Kanada’nın gereksiniminin çok üzerinde aşı satın aldığını duyan birçok insan, içinden “keşke Kanada’da yaşıyor olsaydım” diye geçiriyordur. Gerçekten de 38 milyon nüfusu olan Kanada, bir aksilik çıkmazsa dünya üzerinde koronavirüse karşı yurttaşlarını aşılamayı tamamlayan ilk ülke olacak. Peki, bu Kanadalıları kurtarmaya yetecek mi?
14 Aralık 2020 Pazartesi
Küba'da bir dönemin sonu
Küba’da “ücret reformu” Aralık ayının son haftasında, yeni mali yıla girilmeden hemen önce yürürlüğe giriyor. Adada 1994 yılından beri süregelen “ikili” para sisteminde de son veriliyor.
11 Aralık 2020 Cuma
Ekonomi, politika ve sağlık
Ekonomi, politika ve sağlık arasında
çok güçlü ilişkiler vardır. Birçok bilimsel araştırmada bir ülkede yaşayan insanların
sağlık düzeyi ile iktidardaki partinin politik eğilimi ve ekonomik gelişmişlik
düzeyi arasında anlamlı ilişkiler bulunmuştur.
Bu durum ülkeler içinde yaşayan “bireyler”
için de geçerlidir. İngiltere’de yapılan Whitehall çalışmaları, bireylerin
sosyoekonomik düzeyleri ile sağlık durumları arasındaki ilişkiyi çok açık
biçimde ortaya koymuştur.
Hafta içinde yayınlanan “Asgariücret ve sağlık” başlıklı makalemizde MetroPoll şirketi tarafından yapılan bir anketin sonuçlarından bahsetmiştik. Ankete katılanların yüzde 53’ü “şu andaki gelirinizle ilgili durumu birazdan okuyacağım ifadelerden hangisi daha iyi açıklar” sorusuna, “sadece beslenme/barınma gibi temel ihtiyaçlarımı karşılayabiliyorum” yanıtını vermişlerdi. Bu yazımızda ankete daha yakından bakmak istiyoruz.
10 Aralık 2020 Perşembe
Asgari ücret ve sağlık
2021 yılının asgari ücretini
belirleyecek olan Asgari Ücret Tespit Komisyonu görüşmeleri veya daha doğru
bir ifadeyle geleneksel yıllık Sendika - Patron - Devlet “ortaoyunu” şöleni 4
Aralık'ta başladı. Komisyon’un görevi, Aralık ayı boyunca işçileri ve
emekçileri aslında sermaye tarafından çoktan belirlenmiş olan asgari ücreti kabullenmeye
hazırlamak ve süreci meşru göstermeye çalışmak.
9 Aralık 2020 Çarşamba
Bilimi emeğin gereksinimlerine göre örgütlemek
İnsanların çoğu bugün yaşadıkları hayatın, yaşanabilecek tek
hayat olduğuna inanır. İnsanlar doğar, büyür, okula gider, iş bulur ve çalışır,
evlenip yuva kurar, çocuk sahibi olur, başını sokacak bir ev ve ayağını yerden
kesebilecek bir araba almak için çabalar, emekli olur, yaşlanır, şanslıysa
torunlarıyla zaman geçirir ve vakti gelince ölür…
5 Aralık 2020 Cumartesi
Aşı tartışmaları toz duman içinde
Uzun süredir COVID 19 illetine bir
aşı bulunmasını bekliyorduk, sonunda bulundu, fakat sevinemiyoruz.
Sevinemiyoruz, çünkü ortalık öyle toz duman içinde ki, göz gözü görmüyor. Bir tarafta hangi şirketin aşısının daha güvenilir olduğu tartışmaları, diğer tarafta aşı karşıtlarının hastalıklı zihinlerinden çıkan saçma sapan iddialar, ne yapacağımızı bilemez hale geldik.
3 Aralık 2020 Perşembe
Sosyalist Türkiye’de tıpta uzmanlaşma nasıl olacak?
Günümüzde tıp ve hekimlik “uzmanlık” alanları üzerinden örgütlenmiştir ve bu durum birçoklarına çok “doğal”, sanki tarih boyunca her zaman böyleymiş gibi görünür. Oysa bugünkü anlamıyla tıpta uzmanlık çok yeni bir olgudur ve ilk kez 19. yüzyılda Fransa’da ortaya çıkmıştır.
1 Aralık 2020 Salı
ABD’nin Toplum Sağlığı Merkezleri
Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) 1965 yılında kabul edilen Public Health Services Act (Toplum Sağlığı Hizmetleri Yasası) çerçevesinde “yoksulların” sağlık hizmetine erişimi önündeki engellerin kaldırılması, toplum sağlığının iyileştirilmesi, sağlıkta eşitsizliklerin azaltılması ve sağlık bakımında tasarruf sağlamak amacıyla “Toplum Sağlığı Merkezleri” (Communinty Health Centers) örgütlenmesi tasarlandı.
29 Kasım 2020 Pazar
Vak'a tartışması: Veronika’nın başağrısı
İki çocuk annesi olan Veronika (33) bir otomobil yedek parça dükkanında yönetici olarak çalışmaktadır. 2011 yılında sıcak bir ilkbahar günü şiddetli baş ağrısı yakınmasıyla güney Los Angeles’ta bir semt polikliniğine başvurur. Bir yıldır zaman zaman şiddetli baş ağrısı atakları gelmekte ve yaşamını alt üst etmektedir.
28 Kasım 2020 Cumartesi
26 Kasım 2020 Perşembe
"Parasız sağlık" talebi emekçilerin bilincini köreltiyor mu?
Sağlık veya hastalık dendiğinde
aklımıza neden hemen beslenme alışkanlıklarımız ve sigara gibi sağlıkla
ilişkili bireysel davranışlarımız veya aile hekimi, ilaç, hastaneler, MR gibi sağlık
hizmetlerinin geldiğini hiç düşündünüz mü?
Çünkü egemen sınıflar sağlık dendiğinde aklımıza bunların gelmesini istiyorlar. Çünkü sermaye egemenliğindeki eğitim sistemi sağlık veya hastalık dendiğinde aklımıza bunlar gelsin diye tasarlanmış, okullarda ve ekranlarda bunlar öğretiliyor.
11 Kasım 2020 Çarşamba
Hekimlik nereye?
Bugünlerde Türkiye hekimlik alanında şimdiye kadar eşi benzeri görülmemiş bir deneyim yaşıyor. Sağlık Bakanlığı bu yıl grip aşısının kimlere yapılabileceği “kararını” verme işini bizzat üstlendi ve uygulamaya başladı.
7 Kasım 2020 Cumartesi
Sağlık mı, para mı?
Aslında mental bir sorunu olmayan herkesin bu soruya “sağlık” yanıtı vereceğini düşünebilirsiniz. Parayla sağlık satın alamayabilirsiniz, fakat sağlığınız yerindeyse her zaman para kazanabilmeniz mümkündür. Ancak kapitalist toplumlarda akıl böyle yürütülmez ve para her zaman sağlıktan önce gelir. Sermaye birikiminin kuralıdır bu.
6 Kasım 2020 Cuma
Toplumcu Sağlık / Sınıfın Sağlığı sayfalarını web sayfasından takip edin
Değerli Toplumcu Sağlık / Sınıfın Sağlığı okurları,
Türkiye’de sosyal medyayı kısıtlamak amacıyla 1 Ekim 2020’de yürürlüğe giren 7253 sayılı Kanun gereği dün Facebook, Instagram ve Twitter gibi kuruluşlara 10’ar milyon TL para cezası kesilmiştir (https://sol.org.tr/haber/sosyal-medya-kisitlamasinda-ilk-adim-10ar-milyon-lira-ceza-18533).
Sosyalizmin sağlık alanında insanlığa kazandırdıkları
Aslında bugün insanlığın sağlık alanında “kazanım” olarak niteleyebileceği ne varsa hepsini sosyalizme borçlu olduğunu söylemek yanlış olmaz. Bugün sağlık dendiğinde akla gelen her şey neredeyse son bir kaç yüzyılın ürünüdür ve hepsinde büyük ölçüde sosyalizmin damgası vardır.
5 Kasım 2020 Perşembe
Salgın yönetimine ilişkin düşüncelerimiz kabul görmeye başladı
Değerli Toplumcu Tıp / Sınıfın Sağlığı okurları,
Aşağıda Gaye Usluer'in makalesini okuyacaksınız. Makalenin “salgına” ilişkin söyledikleri size tanıdık gelecek çünkü bunlar geçtiğimiz sekiz ay boyunca neredeyse her gün bıkmadan usanmadan yazdığımız şeyler. Sonunda duyulmuş olmaktan ve salgının nasıl yönetilmesi gerektiğine ilişkin düşüncelerimizin her gün daha çok kabul görmesinden çok mutluyuz. Bu mutluluğu sizlerle paylaşmak istedik. Artık çözüme bir adım daha yakınız!
4 Kasım 2020 Çarşamba
Küba’dan COVID 19 dersleri
Artık salgının birinci yılının sonuna yaklaşıyoruz. Anımsanacağı gibi salgının ilk aylarında yaptığımız söyleşilerde COVID 19 salgınının, 1918 – 1920 yılları arasında görülen İspanyol Gribi ile birçok benzerlikler gösterdiğini ve gerekli tedbirler alınmazsa COVID 19 salgınının da dalgalar halinde devam edebileceğini söylemiştik. Maalesef yetkililer salgınla mücadeleyi gerektiği gibi bilimsel esaslara dayanarak yürütmedi ve şimdi hızla ikinci yıla ilerliyoruz. Bu süreçte çok başarılı bir sınav veren Küba, bugünlerde salgın sürecini yeniden değerlendiriyor ve dersler çıkartmaya çalışıyor.
2 Kasım 2020 Pazartesi
Salgını durdurabilecek tek güç işçi sınıfıdır
COVID 19 salgını, işçi sınıfı hala salgın yönetimine el koy(a)madığı için, salgın yönetimini sermayeye bıraktığı için bütün hızıyla devam ediyor. Şimdiye kadar 50 milyona yakın insan enfekte oldu ve 1 milyon 200 binden fazla insan yaşamını yitirdi. Şimdi günde 500 – 600 bin kişi enfekte oluyor ve 7 bine yakın can yitiriyoruz. Oysa işçiler ve emekçiler salgına müdahale edebilseydi, pandemi şimdiye kadar çoktan “tarih” olacaktı.
29 Ekim 2020 Perşembe
Şimdi düşman yalnız COVID 19 değil, mevsimsel grip de ekleniyor
Kasım ayı ile birlikte salgın yeni bir aşamaya giriyor. Bu kez karşımızda düşman yalnız COVID 19 değil, ona eşlik edecek olan mevsimsel grip de mücadelenin içinde olacak.
16 Ekim 2020 Cuma
Dürüst bilim insanları konuşmaya başladı
Lancet dergisinin 15 Ekim 2020 tarihli online nüshasında çok sayıda “dürüst” bilim insanının imzasıyla “Scientific consensus on the COVID-19 pandemic: we need to act now” (Covid 19 pandemisi üzerine bilimsel uzlaşı: şimdi harekete geçmeliyiz” başlıklı bir makale yayınlandı.
15 Ekim 2020 Perşembe
Türkiye’de bir zamanlar okul sağlığı hizmeti de varmış
Dünyada “okul sağlığı” çabalarının
tarihi 20. yüzyılın başlarına dayanır. Tarihteki ilk Okul Sağlığı Kongresi, Almanya’da
1904 yılında toplanmıştır. Bu kongrede ağırlıklı olarak okulların fiziksel
koşulları sağlık yönünden değerlendirilmiştir. Daha sonraki kongrelerde okul sağlığının
farklı boyutları ele alınmıştır.
Okul sağlığı hizmetleri 1917 Ekim
Devrimi sonrasında kapitalist ülkelerde olduğundan çok daha kapsamlı bir
anlayışla ele alınmış ve yine kapitalist ülkelerden farklı olarak “ayrı” bir
okul sağlığı örgütlenmesi yerine, ülkenin genel sağlık örgütlenmesinin bir
parçası olarak değerlendirilmiştir.
Osmanlı döneminde ilk okul sağlığı çalışmaları ise İkinci Meşrutiyet dönemi Maarif (Eğitim) Bakanı Emrullah Efendi tarafından başlatılmıştır. İttihat ve Terakki (Birlik ve İlerleme) Cemiyeti’nin önemli isimlerinden biri olan Emrullah Efendi, Eğitim Bakanı olarak görev yaptığı 1910 – 1912 yılları arasında okul sağlığı çalışmalarının temelini atmıştır.
14 Ekim 2020 Çarşamba
13 Ekim 2020 Salı
Sağlık krizi değil, ahlaki bir kriz yaşıyoruz
Pandemi sürecinde içine düşülen krizin aslında “ahlaki” bir kriz olduğunu teslim edenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Son olarak Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus da, Covid 19 salgınıyla mücadelede izlenen “sürü bağışıklığı” stratejisine ilişkin, "Tam olarak anlayamadığımız tehlikeli bir virüsün serbestçe dolaşmasına izin vermek, basit bir şekilde ahlak dışıdır. Bu bir seçenek değildir" dedi.
8 Ekim 2020 Perşembe
Hasta mısınız yoksa vaka mısınız?
Geçtiğimiz haftaya biri Maliye diğeri Sağlık Bakanı olmak üzere iki bakanın açıklamaları damgasını vurdu. Maliye Bakanı Albayrak bir gazetecinin dolar kuruna ilişkin sorusunu ben dolara bakmıyorum diye yanıtlarken, Sağlık Bakanı Koca da tıp tarihinde eşi – benzeri görülmemiş bir yaklaşımla vaka – hasta ayrımı yaparak, ben hastalık belirtisi olmayanlara bakmıyorum dedi. Oysa asıl bakılması gerekenler bunlar, ekonomide dolar ve sağlıkta hastalık belirtisi olmayanlardı.
7 Ekim 2020 Çarşamba
Her pozitif vaka hasta değil midir?
https://www.yurtseverlik.com/halk-sagligi-uzmani-dr-akif-akalin-saglik-bakani-gercekleri-soylemiyor-eger-boyle-devam-ederse-hersey-denetimden-cikar.html
5 Ekim 2020 Pazartesi
Pandemide süreç iyi yönetiliyor diyen ben miydim?
Son birkaç haftadır medyada birçok “akademisyenin” pandemi mücadelesinin çok kötü yönetildiğine ilişkin yorumlarını okudukça bu soruyu kendime sormadan edemiyorum:
“Acaba Mart ayından Ağustos’a kadar Türkiye’de Sağlık Bakanlığı’nın pandemi mücadelesini çok iyi yönettiğini söyleyen, her fırsatta tonton Bakan’ı öven, Bakanlığın Bilim Kurulu’ndakilere toz kondurmayan ben miydim”?
2 Ekim 2020 Cuma
Halkın, sağlığından önemli bir ulusal çıkarı olamaz
Sağlık Bakanı’nın sosyal medya mesajı yeni bir tartışma başlattı. Bakanın mesajı şu: “Bilelim ki, salgınla mücadele sürecinde, devletimiz, HALKININ SAĞLIĞI KADAR, ULUSAL ÇIKARLARINI DA korumaktadır. Çünkü salgın hayatın bütün alanlarını etkilemektedir. Mesuliyeti olmayan bazı kişilerin tenkitleri, fotoğrafın bir noktasına mercekle bakıp, leke aramaktan farksızdır”.
25 Eylül 2020 Cuma
Daha oraya gelememişler
COVID 19 yeni bir bulaşıcı hastalık, fakat insanlık bulaşıcı hastalıklarla nasıl mücadele edeceğini “yüzyıllardır” biliyor ve tarih boyunca karşılaştığı bütün bulaşıcı hastalıkları bir şekilde yenmeyi başardı. Başaramasaydı bugünlere erişemezdik.
24 Eylül 2020 Perşembe
Kamu spotlarının içtenliğine bir spot tutma denemesi
Pandemi koşullarında hijyenin gereklerinden ve öneminden bahseden kamu spotları her yerde fazlasıyla yer alıyor. Maske, sosyal mesafe ve hijyen... başka hiçbir önleme gerek kalmaksızın sorunu çözermişçesine bir algı yaratılıyor. Peki, bunların sağlanmasıyla ilgili şartlarda ne kolaylıklar var?
23 Eylül 2020 Çarşamba
Emekçinin felaketi, patronların fırsatıdır
Ülkemiz zor günlerden geçiyor. Belki
tarihimizin en zor günleri değil, belki geçmişte çok daha kötü günler de yaşandı,
fakat yine de kabul edelim ki zor bir dönemden geçiyoruz.
Elbette bu sözlerimiz emekçiler, yani
geçimlerini emek gücünü satarak sağlayanlar için geçerli. Yoksa patronlar, iş
adamları, sermayedarlar, burjuvalar, kapitalistler veya her ne diyorsanız… yani
emekçileri sömürenler için hayat her zaman güzel.
Peki, nasıl oluyor da, her durumda emekçi ağlarken, patron gülüyor? Nasıl oluyor da emekçinin felaketi, patrona fırsat oluyor?
18 Eylül 2020 Cuma
Salgınla mücadele değil, psikolojik harp
Pandeminin gidişini, Dünya Sağlık
Örgütü’nün (DSÖ) paneli (WHO Covid 19 Dashboard) ve worldometers.info gibi kaynaklardan
izlemeye çalışıyoruz. Bu kaynaklara bir göz atarsanız, dünyanın bütün ülkelerine
ilişkin vaka ve ölüm sayılarının bulunduğunu, fakat Türkmenistan’a ait tek bir
veri olmadığını görürsünüz.
Bunun nedeni Türkmenistan’ın DSÖ’ne Covid 19 ile ilişkili tek bir vaka ve ölüm bildirmemesi. Türkmenistan, salgına karşı Şubat ayından beri gerekli tedbirleri aldığını ve ülkede şimdiye kadar hiçbir Covid 19 vakası görülmediğini iddia ediyor.
17 Eylül 2020 Perşembe
Sağlık Ocakları salgını dizginleyebilirdi
Türkiye tarihinin en ciddi sağlık krizine koşuyor. Sağlık Bakanı’nın günlük açıklamalarında krizin giderek derinleştiğini görebiliyoruz. Resmi verilere göre ilk vakanın görüldüğü 10 Mart’ın üzerinden altı aydan fazla bir süre geçmesine rağmen salgının kontrol altına alınamamış olmasında, Türkiye’nin Sağlık Ocaklarını kapatarak aile hekimliği sistemine geçmesinin büyük rolü vardır.
16 Eylül 2020 Çarşamba
Halilağa Bakır Madeni ve İçi Devlet-Sermaye Elbirliğiyle Boşaltılan ÇED Analizleri
Cengiz Holding ve ortaklarının bir bakır madenciliği projesi olarak kamuoyuna sunduğu “87513 Ruhsat Numaralı Sahada Halilağa Bakır Ocağı Kapasite Artışı, Cevher Zenginleştirme Tesisi ve Atık Depolama Tesisi” projesi, 2012’den bu yana yöre halkına yapılan baskıya rağmen yol alınamayan, kamuflaj amaçlı değişiklikler, el değişiklikleri ve ruhsat birleştirmelerine gidilen bir proje.
Okullar hastalık yuvası olmasın
Milli Eğitim Bakanlığı’nın yüz-yüze eğitim için verdiği tarih yaklaşıyor. 21 Eylülde çocuklarımız okullara gitmeye başlayacak. Merak edilen soru şu: okullarda gerekli tedbirler alındı mı?
12 Eylül 2020 Cumartesi
Kapalı kapılar ardında pandemi
Kapalı Devre Çalışmayla Kısa Devre Eden Akıl
Çanakkale Belediye Meclisi CHP Grup Başkanvekili Erdal Gezen’in Koronavirüs testi pozitif çıkınca 92 meclis üyesi bir hafta süreyle karantinaya alınarak evlerine gönderilmiş. Basit bir haber gibi görünüyor ancak içinde anlamlı çelişkiler barındırıyor.
10 Eylül 2020 Perşembe
8 Eylül 2020 Salı
5 Eylül 2020 Cumartesi
Medyanın “Bilim Kurulu” aşkı
Sağlık Bakanlığı’nın Mart ortalarında
bir generalin ölümü üzerine pandeminin ülkemize de ulaştığını kabul etmesinden
sonra hayatımıza yeni bir terim girdi: “Bilim Kurulu”.
Bakanlığın salgın sürecinde aldığı kararları ve uygulamaları meşrulaştırmak amacıyla oluşturduğu Bilim Kurulu’nu medyamız çok sevdi. Bütün gazeteler ve ekranlar hızla Bilim Kurulu üyeleriyle doldu. Öyle ki, Haziran’dan beri Bilim Kurulu üyelerinin yüzleri, dizi starlarınınkiler kadar tanınır hale geldi.
2 Eylül 2020 Çarşamba
Meğer çözüm izolasyonmuş
Bugün haberlerde Sağlık Bakanı Fahrettin
Koca’nın sözlerini görenler gözlerine inanamadılar. Bakan Koca, Hürriyet
Gazetesi’nde Ahmet Hakan ile yaptığı söyleşide aynen şu cümleyi sarfediyor:
“Bu sorunun (COVID 19 salgını kastediliyor)
tamamen ortadan kalkması için yapılması gereken tam izolasyon (vurgu Ahmet Hakan’ın)”.
Gözlerimize inanamıyoruz. Çünkü salgının başından, Şubat ayından beri her gün biz ne diyorduk? Ne dediğimiz bir kez daha anımsatalım: Test yapılarak hastalar bulunacak, hastalar izole edilecek ve temaslılar karantinaya alınacak. Bütün dediğimiz buydu…
1 Eylül 2020 Salı
Yunanistan’da halk savcısına sahip çıkıyor
Son zamanlarda COVID 19 salgınına fena halde gömüldük ve sağlık ortamındaki birçok önemli başlık gözlerden kaçmaya başladı. Örneğin Temmuz ayında ABD’li ilaç şirketi Alexion’un, Sağlık Bakanlığı’nda milyonlarca dolar rüşvet dağıttığı iddiası bunlardan yalnızca biri.
31 Ağustos 2020 Pazartesi
COVID 19 konusunda Türkiye’den çok önemli bir araştırma
Bu hafta dünyanın alanındaki en prestijli dergilerinden biri olan “Journal of Human Hypertension” dergisinin online nüshasında, Türkiye’den kardiyoloji uzmanı Dr. Selçuk Görmez ve meslekdaşlarının bir araştırması yayınlandı. Salgının ilk günlerinde ortaya atılan önemli bir iddiayı çürüten araştırma, COVID 19’a yakalanan hipertansiyon hastalarına ve bu hastaları tedavi eden hekimlere rahat bir nefes aldırdı.
29 Ağustos 2020 Cumartesi
Grip aşısına gerek yok derler mi?
Vakaların ve ölümlerin artık gizlenemez hale geldiği Mart ayından beri AKP hükumetinin sermayenin çıkarları doğrultusunda belirlediği, “salgınla mücadele yerine salgınının yayılmasını yavaşlatma” stratejisini meşrulaştırmaya çalışan profesörlerimiz, bugün de yeni bir görevle karşı karşıya.
24 Ağustos 2020 Pazartesi
Müftüoğlu tıp diplomasını maskeciden mi aldı?
Bugün Hürriyet
gazetesinde Osman Müftüoğlu’nun “Maske bir numaralı mesele” başlıklı bir yazısı
yayınlandı. Açıkçası yazının ilk birkaç paragrafını okurken “şaka” yapıyor
sandım, fakat sonlara doğru “ciidi” olduğunu anlayınca hayretler içinde kaldım.
Hayretler içinde kaldım, çünkü biz Osman Müftüoğlu’nun diplomasını Ankara Tıp Fakültesi’nden aldığını sanıyorduk. Fakat bu yazıyı okuyunca gerçekten şüpheye düştüm. Böyle bir yazı kaleme alan biri tıp fakültesi mezunu olabilir mi?
22 Ağustos 2020 Cumartesi
COVID 19 günlüğü
Ağustos sonuna geliyoruz ve toplum düzeyinde hiçbir ciddi tedbir alınmadığı için çoktan kontrol altına alınmış olması gereken salgın “tam gaz” devam ediyor. Sağlık Bakanlığı bu hafta vaka sayılarını bin – bin 500 bandına taşıdı. Konunun uzmanları bu rakamın üç, beş hatta on ile çarpılması gerektiğini düşünüyor.
21 Ağustos 2020 Cuma
Soner Yalçın'ın Kara Kutu'sundaki 30 intihal
Soner Yalçın'ın Kara Kutu isimli kitabı çokça tartışılmıştı. teyit.org yaptığı detaylı çalışmayla kitabın içyüzünü afişe etti. #Salgınvar etiketiyle duyurulan çalışmada Kara Kutu kitabında aralarında medikritik.com yazarlarından Mehmet Akif Akalın'ın ve Ali Rıza Üçer'in de olduğu 30 kişi ve kurumdan intihal tespit ediliyor.